kutup sözlük yazarlarının karalama defteri
- 1076Sevgiyi düşündü, sevgi gerçekti. Kendisine uzak bir gerçek. Her ne kadar aşk için "cesaret işi" denilse de sevgi ondan farklı değildi.
Korkakların kalbinde sevgiye yer yok. Onlar kendilerini bile sevmezdi. Onlar, yalnızca kendilerini düşünür, bir kısmı da kendi haline üzülürdü. "Neden onlar gibi değilim?" düşüncesi bir süre sonra yerini, "lanetlenmişim" hissine bırakırdı. Oysa bu onun, sığındığı, olması gerektiğini düşündüğü hatta kendi kurduğu neden-sonuç ilişkisinin bir tezahürüydü. Yaşam sürdükçe ki bu onun başlı başına süreklilik içerisinde olduğunu gösterir, durmanın ve durduktan sonra neden gerideyim demenin saçma olduğu açıktı. Bununla birlikte vardığı sonuç, içini umutla doldururdu. "Hele bir yarın olsun!" yarın olurdu ancak dünden farklı olmazdı. Aklını zorlayan düşünceler her seferinde bu fırsatı ayağına kadar getirdiği halde, o, bunu geri tepmekten vazgeçmezdi...üstelik başaracağım düşüncesi içinde. Buna ahmaklık denilebilirdi... budalalık... - 1077kendimce anlam yüklediğim ve aylarca taktığım bilekliklerimden birini çıkardım az önce. bi anda sıkmaya başladı, aşırı gerildim falan. Bir de kördüğüm olmuş iyice delirdim çözene kadar. benim için anlamını çok önce yitirmiş olsa da hala bi nedenden ötürü bağlıymışım ve çıkarırsam çok garip hissedermişim gibi geliyordu. öyle değilmiş. yalnızca daha hafif hissediyorum. Bir kez daha yüküm yok, kanadım yok. bunu da yine bazı şeylere çok anlam yükleyip değişimden korkarsam diye kendime bırakmak istedim. boş yapma ve önüne bak kedi.
- 1078olmadık zamanda olmadık şeyler yazdı. hayata dair umutlarım yeniden yeşerdi. ben galiba bu konularda mallıkta nirvana yapıyorum. her şeye herkese karşı katı, duygusuz olabiliyorum ama bu konuda bildiğin süzme göt veren duygusal bir yengeç moduna giriyorum. he birde bu saatlerde sözlük sahra çölü gibi bomboş, sıkıcı.
- 1079her kuruntu, bir ayrıntı sonucu doğar. o ayrıntı bazen bir cümle hatta bir sözcük olur. bazen de bir bakış. oysaki bu, insanın, kendini, genellikle isteyerek ittiği bir çaresizlik girdabından başka bir şey değildir.
her şeyi kontrolü altında tutmak isteyenler korku içinde yaşarlar. tabi, gelişen her şeye de görünüşündekinden farklı bir anlam yüklemek ister ve bunu da şaşırılacak şekilde başarırlar. onlara göre, olmakta olanlar basitlikten uzak olmalıdır. eğer böyle değilse mutlaka görünüşünden farklı bir nedeni vardır. bu, belki de bir savunma refleksidir. bu insanlar muhatabının her hareketinde kendini tehdit altında hisseder ve onun bir sonraki hareketini sezmek, ona göre mukabil davranışta bulunmak ya da korunmak ister.
kuruntu, güvensizliğin sonucu meydana gelir. güvensizlik ayrıntı ister, güven duymak daha kolaydır. nitekim hayal kırıklığı da bu basitliğin aşılmasına yönelik değil midir? basit olanın yerle bir edilmesi beklenilmez. çünkü fazladan çaba istemez bu. yapılması gereken bir şey yoktur, yapılmaması gereken bir şeyler vardır. ancak insan bunu da beceremez ya da şehvet baskın gelebilir. bu bambaşka bir konudur... - 1080çeliğin asfaltın ve betonların arasında tutsak hayatı yaşıyoruz.
içindeki camdan ormanlar ne kadar genişse
umut etmek o kadar kolay. - 1081ya aslında yorgundum ama uyuyamadım, o arada film izledim şimdi uyuyup 6-7 gibi uyanmayı planlıyorum. inşallah olur. bu sıralar kaygı seviyem üst düzeyde ona bağlıyorum.
- 1082Bu süreçte elimden geldiğince evden çıkmıyorum market dışında. Bir yandan annem arayıp yanımıza gel diyor, bir yandan babam arayıp yanımıza gel diyor, o da yetmezmiş gibi az önce teyzem aramış yanıma gel diyor. Hepsine tek tek evden çıkmıyorum, gelmek istemiyorum çünkü riske atmak istemiyorum, ortalık toparlansın gelirim diye açıklama yapıyorum. Evde kalma durumu benim normalim oldu ama bir yandan da bunalmaya başladım. Sürekli kendimle konuşarak modumu yüksek tutmaya çalışırken çevremdekilerin “sen de iyice abarttın, allah allaah geleceğin ev benim evim kafayı yedin sen.” Gibi tepki göstermeleri beni iyice tribe soktu tabiri caizse. Yani gerçekten anormal miyim diye düşünmeye başladım. Bana doğrusu bu geliyor ama bu cümleler modumu iyice düşürdü ve şu an yitik ve bitik hissediyorum.
- 1083ya her şeyi değiştireceğim ya da hayatını bir şeylerden söylenip duran, sürekli "keşke şunu yapsaydım, keşke bunu yapsaydım" diyen bir tip olacağım.
hayır, keşke lafını sürekli kullanıyorum. mesela 5 yıl önceki meseleler için "ulan keşke şöyle yapsaydım" diyorum. halbuki kafayı çalıştır, 5 yıl sonra da aynısını söyleme, değil mi?
geçmişe saplanıp kalmak, geç kalmışlık hissi, kurban psikolojisi, bunlar şımarıkça şeyler. sıyrılmak lâzım bunlardan. - 1084#1476780
2 yıl sonradan geliyorum, halen idealist değilim, geriye dönük pişmanlıklarım var ancak istediğim bir daldayım. halen sonumu merak ediyorum, hiç mi bir şey değişmedi aman ya rabbi. - 1085hava çok güzel bugün keşke uyumasam . ama uyurum sanırım birazdan. sabahlayınca orucu da uykuya tutturuyorum ama ne yapabilirim :(
- 1086iftara kadar pekala acliga dayanIyosun ama iftarda neden kItlIktan cIkmIs gibi yiyosun yeme yahu. zaten hareket imkanI az...
bu halimden utanIyorum diye aglayIp yemeye devam eden agIr yasamlar tiplemeleri gibi oldum bu ramazan boyu. - 1087Ya kardeşim şu üstteki sayfa şeysine yirmi kere tıkladım mına kodumun sayfaları açılmadı. Az geri Zekalıları da düşünsenize, ayıptır be!
- 1088Bir eğitimci olarak sürekli bağıran alt komşunun oğlunun ağzına çorap tıkma fikri çık aklımdan.
- 1089Askerim, karantina da 10.günüm. tek bir oda da yaşmaya çalışan bir budalanın tekiyim. Fareler, böcekler, ve o pis lanet kokular. Ruhsal olarak hastalıklı biriyim, ve daha da kötü hal aldı. Her neyse, yazmak için içimden gelmiyor. Tek isteğim, bira, sigara ve birkaç kitap.
- 1091dun iftardan sonra karsIki evde kavga cIktI. edenlerden sadece bir kisinin sesinden kim oldugunu anladIm. digerlerini bilmiyorum ama nasIl kavga nasIl, mahalle ucacak adeta.
neyse onun yanIndaki mustakil evde de tek basina almancI, 70-75 yaslarinda bir kadIn oturuyor. kah almanya'ya kah buraya gelen biri, almanya'dan tamamen kopmamIs.
kavganIn ortasInda camdan cIktI ve 'bu ne boyle, ben korkuyorum' diye bagIrdI.
ah be teyzem tabii bu almanya'da olsa polizei kapIlarIna dayanIr gotururdu onlarI sen de haklIsIn yani... burda olmaz boyle seyler. - 1092Not: Bunu buradan başka bir yere yazamazdım. Özel hayatımdan ayrıntılar içerebilir.
Bir ablam var. Ablamın "abim" dediği birisi var. Onunla buluşur, onunla gezer, flört eder gibilerdir ama abi kardeş ilişkileri vardır. En azından bana söylediği bu.
Ablam bir süredir kilo verme mücadelesinde. Fazlası varmış da sağlıklı olmak için vermeye çalışıyormuş. Görünende fazlası var gibi durmuyor ama elbette bu benim subjektif bakış açım. Tartı öyle söylemiyor olmalı. Kendisinin durumu bu.
Bu süreç içerisinde çok defa motivasyonunu kaybettiği oldu. Hataları oldu. İradesini kontrol edemediği oldu. Gayet doğal. Kendisine yardımcı oldum. Bazen sahte bir öfkeyle, bazen de toz pembe cümlelerle onu motive etmeye çalıştım ve amacı yönünde çaba göstermesine önayak oldum. Bir de bunun yanında ödevleri vardı. Üniversitesi çok kısa bir süre için oldukça fazla ödev vermişti. Çalışması ve tamamlaması için kendisini motive ettim, çalışmaya yönelttim. Benim yaptığım bu.
Bugün ablam "abisiyle" konuşurken konuşmalarına tanıklık ettim. Ablam ödevlerini son günden daha öncesinde bitirdiğini söyledi. Aynı zamanda spor da yapabildiğinden bahsetti. Abisi "Tabii kimin kardeşi?" diye eğlenceli (!) bir soru sordu. Ablam da "senin!" diyip yanına sokuluverdi. Benim tanıklık ettiğim bu.
Çocukça öfkelendim. Ne demekti bu? Ben ona haftalarca yardımcı olduktan sonra aldığım bu muydu? Onun hiçbir desteği olmamıştı ki! Benim olmuştu!
Oldukça öfkelenmiştim, oraya buraya yürüyüp öfkeli ne kadar şarkı varsa dinledim. Sinirlendim, gerildim, duruldum. Nankörlük olarak görüp ağlayacak oldum. Duygularımın bu kadar dalgalanmasından dolayı gerçeği göremiyordum.
Elbette onu kıramazdı ya! İkisi de birbirini seviyordu. Gayet doğaldı bu tepki. Abisinin tebrik etme şekliydi bu. Ablam da onu seviyordu, bu durumda sorun yoktu. Ne diye problem etmiştim ki?
Ablama gidip bu durumu anlattım. Bu yaşadığım durumdan oldukça rahatsız ve utanıyor olduğumdan kendisine anlatırken ayrıntılara giremedim. Neler hissettiğimi tam anlamıyla açıklayamadım. Birisine anlatacak ya da bir yere yazacaktım. Bu olan olayı hiç olmadı bir kağıda karalayacaktım.
Ben de buraya yazdım. Doğuştan duygusal soap'ın başından geçen trajedi :D - 1093lisede bir tarih öğretmenim vardı. çok severdim kendisini, o da beni severdi. çok samimi olmadık o dönem. ancak bizi boş bıraktığı vakitlerde birkaç arkadaş masasına gider, onunla güzelce sohbet ederdik.
yazısı çok kötüydü mesela. anlattığına göre o solakmış. öğretmeni zorla, hatta döve döve sağlak yapmış. ancak sağ ile de güzel yazamamış, sol ile yazmayı da becerememiş. sonra duymuş ki öğretmeni pkk terör örgütüne katılmış. bu anekdotu hep aklımda. travma gibi.
bu hocamız, bir sene de rehber öğretmenimiz olmuştu. lise bitti, birkaç yıl geçtikten sonra facebookta karşıma çıktı, ekledim, mesaj attım. gırtlak kanseri olmuş, o zamanlar sesini yitirdiğini söylemişti. ancak geçici olduğunu da belirtmişti. çok üzülmüş ve şaşırmıştım. öğretmenler, öğrencilerine ölümsüzmüş gibi gelir. hem e bana mazlum duran bu hocamın ağır imtihanı beni çok etkilemişti. hayat bir gerçeği daha öğretmiş oldu. gariban da ölümsüz değil, öğretmen de.
hocam çok şükür iyileşti, arslanlar gibi. bugün bir paylaşım yapmış. okuyunca hem tebessüm ettim hem içim burkuldu. saçları kapkaradır hocamın. hocam demiş ki:
"Erkekler, kadınların çok takıntılı olduklarını söylerler. Fakat ben şunu gördüm, erkeklerin saç ve saç rengi takıntısı kadınlardan daha fazla. Bana nasılsın diye sormuyorlar. 'Saçın boya mı? ne ile boyuyorsun' diye soruyorlar sürekli. El cevap: onlar da bahtım gibi..." - 1094Geçmişimde bıraktığım bir adam var. Ona demek istiyorum ki:
Kedin ve annenden başka kimseye değer vermediğini biliyorum. Yine de keşke onlar kadar değer gösterebileceğin biri olabilseydim.
Atu, sana Yazıp da gönderemediğim mektuplar, birtakım karalamalar ve anılar var elimde. Bunca zaman ben yazmaktan yorulmadım ama bir satır da haberin olsaydı - 1095Oku, gül, geç. Her biri yeteneksizlik örneği olan karalamalar. Yıkık iniltileri.Keşke yazmak yerine okumayı deneseniz.
- 1096Bana yazılan herifi siktirettim, radyoya girdim orda da midem sikildi. Proje yürümüyor. Gerçekten yarak gibi hayatım var. Ölmekten başka çıkar yolum yok amına koyayım
- 1097يعني الواد اللي امه يلعن ابوك ياعرص ياكريم خخخخ احا اوحا لا ده بيقدم محتوى اي ده بيعلم الناس الدياثة.
- Demek istediğim, milleti babanı lanetleyen vadi, seni görmek, onurlandırmak istiyorum Oh, hayır, insanlara cuckold'u öğreten herhangi bir içerik sağlamaz
- Mebesta min, geliya ku miletê xwe ji bavê xwe re cefade dike, ez dixwazim te bibînim, rûmeta wê ye.
- 1098Accayip mutluyum sözlük be. Seni aldatmak olmasın ama sana kuma aldım galiba. Malum sözlük tekrardan yazar alımı yapmaya başlamış. O zaman
(bkz: Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik)
(bkz: Serbest çağrışım) - 1099Kilometrelerce ötede olan sen, ikizim gibisin ama o yanı başımda bir yabancı.