kayıt

emek

  1. 1
    *

    Bir şeyin yaratılması ya da üretilmesi için harcanan beden ve kafa gücü.
  2. 2
    insanın insan olma sebebi: insanın hayatta kalma yöntemi.

    öncelikle bu konuda anlatılması gereken temel bir kaç şeyi şurada anlattım:

    exkutupsozluk.com/...

    doğadaki canlılar yaşayabilmek için ortama uyum sağlarlar. onlar doğa ile bir bütündür, doğa ile beraber var olur ona göre yaşarlar.

    canlıların hayatta kalma yöntemi, evrimsel süreç içerisinde yaşadıkları ortama özgü organ geliştirmektir. bu bilinçli bir süreç değildir: ne evrim, ne doğa, ne canlı doğa bilinç içermez. etki tepki zincirinde, yaşama gayesi etrafında şekillenmiş doğal bir süreçtir.

    evrim milyarlarca yıllık bir süreçtir. daha yazı ve tarih bilgisi olmadan on ile yirmi yılın arasındaki farkı algılayamayan insan, bir milyar yılın ifade ettiği zaman dilimini anlayamaz.

    bu yüzden canlılar ani ortam değişikliklerine karşı savunmasızdırlar. ortama ayak uydurmayı beceremeyen canlı türü tükenir.

    günümüz maymun türleriyle ortak atalarımızda emeğin tohum hali bulunuyordu: çaba.

    çaba, bir çok hayvan türünde bulunur. bir kuşun dallardan kendine yuva yapması, ya da bir maymunun uzanamadığı meyveye yerde bulduğu bir çubuk ile ulaşması, çaba tanımını doldurmaktadır. çaba, doğayı değiştirmez, onda bulunan şeylerden olduğu gibi faydalanır.

    maymun türlerinin bu çabaya uygun gelişmiş elleri-parmakları bulunur ve yarı-dik haldedirler.

    zaman içerisinde, belki yüz binlerce yılda atalarımız yarı-dik pozisyondan dik pozisyona, iki ayak üzerine gelişim gösterdi. bunun nedeni çaba ve emek için ellerin özgürleşmesi koşuluydu. bugün aşırı gelişmiş ellerimiz bulunur. en ilkelimizin elleri dahi hiçbir hayvan ön ayağının ya da maymun elinin yapamayacağı karmaşıklıkta görevleri başarabilir. bunun nedeni emektir.

    peki emek nedir? emek, evrim ile geliştiremediğimiz organları, doğadan faydalanarak üretmemizdir temelde. bir sopayı alıp var olmayan kolumuz gibi kullanmak, çabadır. ama onu sivriltip var olmayan pençelerimiz, dişlerimiz yerine bir silah olarak kullanırsak, burada üretime, emeğe ve insanlığa rastlıyoruz.

    insan böylece ortamına uyum sağlamaz, onu kendi ihtiyacına göre değiştirir. kendine yeni organlar üretir. böylece evrime ve ortam koşullarına olan bağımlılıktan kendini özgürleştirir. bu yine de öyle biten bir durum değildir, hiç kimse hiçbir zaman kendini ortamdan tam olarak soyutlayamaz, insan hala ortamına bağlıdır. emek sonsuz bir gelişime sahiptir.

    böylece insan, doğaya uyum sağlamıyor, onun karşısına dikiliyor ve onunla mücadele içerisinde varlaşabiliyor. insan yaşayabilmek için doğayla ve ortamı ile mücadele içerisindedir. böylece doğanın diyalektik karşılığını oluşturur.

    atlanmaması gereken iki çok önemli noktadan: toplumsallık ve soyutlamadan dil başlığındaki girimde bahsetmiş bulunuyorum.


  3. 3
    ankara'da bir semt adıdır.
  4. 4
    eskişehir'de bir mahallenin adı.
  5. 5
    Şu hayatta hiçbir şeye değer vermem emeğe değer verdiğim kadar. Ne para ne başka bir şey emeğin önüne kimse geçemez
  6. 6
    Ankara metrosunun Ankaray hattında bir metro istasyonudur.
  7. 7
    (bkz: nitelikli emek)