kutup sözlük yazarlarının karalama defteri

1051

Bu aralar o kadar karışık o kadar bıçak sırtı dönemlerimden birini yaşıyorum ki gercekten zorlanıyorum. Bu yaşıma kadar beni evlilikten kaçıran nedenleri bir bir yaşıyor olmam bana daha da korku veriyor. Dananın kuyruğu yakında kopar. Ama bildiğim tek sey ise bu yazdan itibaren ayni hayatı yaşamaya devam etmek istemedigim. Oyle yada boyle... bir sekilde degistirmem gerek

1052

hediye internetimi bari harcayayIm bitsin diye wifi yerine hep mobil veri kullanIyorum. telefonumu bu kadar IsItan baska bir sey olmadIydI cidden.

1053

Gidebilmek bazen çok önemli çok yerinde bir karardır.
Aynı zamanda kalabilmek de bazen çok önemli çok yerinde bir karardır.
Gitmeniz gereken yerde kalırsanız pişman olursunuz bunun tam tersini söylemekte pekala mümkündür.
En önemlisi ise o anları hangi seçenegin olmas gerektiğini bulabilmek anlayabilmek çok önemlidir.
Bi çoğumuz aynı hatayı yapıyoruz gitmek yerine kalıyoruz kalmak yerine gidiyoruz. Sonra da bunların sadece bizim başımıza gelmiş gibi ağıt yakıyoruz. Kendi seçenegimizi de yine kendimiz beğenmiyoruz. Biz insanoğlu islah olmayız.
(bkz: acı çekmek tercih meselesidir)
Uzun lafın kısası gidiyorum ben kendinize iyi cici bakın. :)

1054

Yapmam dediğim ne varsa bir bir yapmaya başladım. Sildiğim insanların yardımına koşmak vicdan mı yoksa geçmişte yaşanılanlar mı hiç bilmiyorum fakat yaptım. Bana zarar vermiş olan akrabalarıma bugün destek çıktım, dün eski sevgilim aradı yardım istedi onunla ilgilendim. Geçmişte bıraktığım veya bırakmaya çalıştığım insanların birer birer karşıma çıkması neyin mesajı en ufak bi fikrim yok. Devamı gelir mi gelmez mi bilmiyorum fakat anladığım tek bir şey var ki, geçmişte ihanet eden şimdilerde sadakat istiyor. Yardım edip etmemek size kalmış oluyor.

1055

Müjganın dokunur sol yanımda sebep olduğun sonbahara,
Ben seni çizerim beyazla kirlettiğim dizelere,
Issız adımlarım var gözlerinin yeşil haresinde,
Kafiyelerim kadar eksik göğsüme dolan gökyüzü yine.

1056

Yorgun olmaktan şikayet eden ben, ilk defa yorgun olmaktan mutluyum çünkü üzerimdeki tatlı yorgunluk. Kafama koyduğum şeyleri yapıyorum ve yaparken verdiğim eforun yorgunluğu bu. Beni durdurmaya çalışan her şeyi birer birer yok ettim ve önümde engel kalmadı. Yeni bir Engel çıkarsa onu da yok ederim çünkü bu sefer düşmeye hiç niyetim yok.

1057

Bazen bir hiçliğe doğru yol almak istersin, manasizca yürümek yürümek ,koşmak sonra yetisemeyip bisiklete binmek ve pedal çevirmek, bacaklarım agriyinca vapura binmek, vapurdan atlayıp yüzmek , sonra martıların seni alıp bulutların üzerine kadar ucurmasini beklemek , sonra yine anlamsızca bulutlardan seyre bakmak. Sadece bakmak düşünmeden , anlamadan, beklemeden, öylesine, hiçliğe..

1058

aradIgIm kitabI buldum. ama indirimli hali 60 tl. sevecegimden emin olsam ve cevirisine guvensem tereddut etmezdim fakat su anda indirip okumak tek yol. begenirsem destek olmak icin alIrIm.

1059

yorgunum, çok yoruluyorum artık.sende yorgunsun sanırım. zaten uzun yürüyemezsin çabuk yorulursun yürüdüğünde, ağrır ayakların hemen. .tek tek hepsini gerçekleştirdin ve sahip oldun aslında peki gerçekten ne istiyorsun ? manasızca yürüdün taksimden mecidiyeköye , yağmur yağdı koştun ayazağada. pedal da çevirdin meriç e karşı en güzelinden , eh yeri geldi yoruldun, vapura bindin, indin yüzdün de öğrene öğrene. martılara da selam verdin ayaklarını uzatıp üsküdarda. bulutların tepesine bindin döndün tekrar istanbula. sadece hiçliğe baktın düşünmeden gecekonduda. neyi yapamadın onu karala bunları yaptın zaten.

Bu yapılanların hepsi bir amaç için, yazarın bahsettiği bu sefer hiçlik uğruna bunları yapmak. Amaç için yapılınca rahatlatmıyor arkasında üzüntü bırakıyor. Bu sefer ki asıl dusunce hiclik.

1060

Uzun süre sonra kendimi o kadar çok özgür hissettim ki bunu kendime borçluyum biraz da sevgilime. Birlikte yaptığımız meditasyonlar ve ritüeller olsun beni hiç kırmadı, bu tür konulara saygı gösterip benimle birlikte öğrenmeye başladı. o kadar güzel bir adam ki...

1061

Her şeyimi yeniledim, silmem gereken insanları sildim ama sen hiçbir şey olmamış gibi buraya kadar gelebildin ve seni neden sildiğimi bana tekrardan hatırlattın. Allah var çok sevmiştim seni ama sen gün geçtikçe o sevgiyi yok edip yerine başka şeyler koydun. Hataların kadar hatalarım var ama emin ol asla yapmam dediklerimi yapıp da yüze vurmadım bundan emin ol. Ben buralardan belli bir süre uzağım, ister gel kafana göre takıl ister hiç yazma keyfin bilir. Umarım gurur duyuyorsundur kendinle ve yaptıklarınla.

1062

Her şeyimi yeniledim, hayatımdan çıkarmam gereken insanları çıkardım ve seni unutmaya çalıştım ama sen hiçbir şey olmamış gibi buraya kadar gelebildin ve kendini bana tekrardan hatırlattın. Allah var çok sevmiştim seni ama sen gün geçtikçe o sevgiyi yok edip yerine başka şeyler koydun. Hataların kadar hatalarım var ama emin ol asla yapmam dediklerimi yapıp da yüze vurmadım bundan emin ol. Ben buralardan belli bir süre uzağım, ister gel kafana göre takıl ister hiç yazma keyfin bilir. Yeni sevgilinle mutluluklar dilerim. Umarım gurur duyuyorsundur kendinle ve yaptıklarınla.

1063

Yalnızlıktan gebermeme az kaldı. Küçükken o korktuğum yalnız kalma durumunun tam ortasındayım.
1 kişi hariç arkadaşlarımın aklına gelmem. O da askerde şu an. Ben onları arayıp kendimi hatırlatmasam onlar beni aramazlar. Özellikle lise arkadaşlarım. Üniversite arkadaşlarım hepsi işinde gücünde.
Hayatımı paylaşacağım bir insan ise yok ne yazık ki.
Küçükken böyle bir hayatım olmasından korkardım. O korktuğum hayatı aynen yaşıyorum.

1064

ya 1 senedir kaybettigim avatar olarak kullandIgIm resmi buldum sonunda. tekrar kaybetmeyeyim diye kaydediyorum.

1065

kırk yılın başı girdi yazayım dedim. kabul edilmedi. neymiş yetmiş karakter bırt zırt. Bir şeyler daha ekledim. yine olmadı. halbuki yoğurda en çok yakışan şey yalnızca mısır ekmeği idi. Fazlası gereksizdi.
siz kaybettiniz.
iyi akşamlar.

1066

aslında çok daha hoş şeyler yazabilirdim. belki üşenmezsem yazarım. ama arkadaş şarj aletim bozuk ne zamandır, %1 şarjla takılıyorum ya. zaten şarj da çok çabuk tükeniyor.

bu konudan farklı olrak az önce odanın camını açtım havalansın içersi diye. iki adam karşılaştı selamlaştılar. muhtemelen diyorsunuz ki, ne varmış ki bunda. biri geçerken şu balgam atmadan önce yapılan boğaz sesini çıkarttı. aynı kişi midir bilmem ama öksürdü biri. yani şimdi odamdayım ama korkmadım da değil.

1067

Birileri hortlatıp kaçmış bende bişeyler yazayım madem. Çok sıkılıyorum arkadaşlar hepimiz sıkılıyoruz, bunalıyoruz, daralıyoruz, bize bişiler lazım arkadaşlar bi yenilik lazım farklı bişiler lazım.

(bkz: hadi öyle bir şey yapalım kafamıza göre)

1068

yaklaşık 5 gecedir her gece 'bu gece biraz geç yatayım artık' diye oyalanıp duruyorum ama yine uykum geliyor. biraz sonra yine yatarım tavuk gibi...

ama herkes oturuyor ben uyuyorum:((

1069

geçen sene bu zamanlar ben sana değer verdim ama sen beni arkamdan bıçakladın. canımdan can kopardın. okullar tatil olmadan önce de sürekli peşimde dolanıyordun, yaptığından pişman gibiydin ama sana artık güvenmiyorum. unuttum sanma, o orospu çocuğuna kendini şapır şupur öptürdüğünü. sırf seninle karşılaşmamak için, muhatap olmamak için arkadaş grubundan kaçıyorum, yabancı diller'deki arkadaşımın yanına gidiyorum. ben senden başkasını sevmedim, sadece seni sevdim. umarım benim yaşadığım kötü hisleri sen de yaşarsın küçük hanım. ama maalesef aptal bir yanım da var. bana gel desen koşa koşa gelecekmişim gibi. umarım yapmam böyle bir şey.

1070

Ölmek istiyorum. İşin kötü yanı uzun süredir hiç bir şeyi bunu istediğim kadar çok istemedim

1071

Çocukluğumu geçirdiğim aile ortamı ve sosyal çevreyi yaşadığım birçok travmatik hadiseyle birleştirince şuanki eksikliklerime, algı bozukluğuma, herhangi bir kimsenin olurunu almadan adım dahi atamıyor oluşuma çok güzel mantıki izahlar getiriyorum. Peki bu beni a noktasından b noktasına götürüyor mu, hayır! Artık değişme çabası bile giran geliyor. Ele muhtaç olmamak için iş arıyor, kalp kırmamak için sorulanlara cevap veriyorum. Bir de insanlık namına umurumda olması gereken şeylerin varlığını vicdanımda hissediyorum ama elimi oynatasım yok. Ne bileyim...

1072

bir yıl önce garip bir siyasi yarışın içinde buldum kendimi. abim diyebileceğim meclis üyesi adayı, aynı zamanda işverenim olan kişinin hatırıyla seçim mevzuatını didik didik ettim. ikimizin gayreti, bir de bir arkadaşımın bilgileriyle belki seçimi kazandıran hamleleri yaptık. hayatımın en hareketli 15 günüydü. geldi, geçti.

tanımadığı insanlardan ahde vefa bekleyecek kadar ahmak birisi olduğumu anladım. hoş, maddi hiçbir beklentim yoktu. o abimin hatrı olsun yeterdi. ancak insan, sanırım ister istemez bir ahde vefa bekliyor.

bana bu süreç, çok şey kattı. bu yarış sayesinde çok güzel insanlar tanıdım. ancak siyasetle uğraşmanın, bok çukurunda gezmekten farkı olmadığını, hak yememe özeninin, bok çukurunda temiz kalma çabasından farklı bir şey olmadığını anladım. evet, küçük bir ilçenin belediye seçiminde bile bu vardı. çünkü menfaatin olduğu yerde çatışma, çatışmanın olduğu yerde tarafgirlik oluyordu. bunu engelleyecek olan mekanizma hukuktu, ancak onu da kedi yemişti...

1073

az önce arkadaşımı arayacağıma yanlışlıkla amcamı aradım. telefonu ulaşılmıyordu. 4 sene önce öldüğü için kapanmıştı büyük ihtimalle. çok garip hissediyorum. numarayı silip silmemek arasında kaldım sonra kalsın diye düşündüm. sanki içimde yaşatıp yaşatmayacağım numaraya kalmıştı o an. bazı anlar çok garip.

1074

"bir erkeğin doğumu babasının ölümüyle başlar" derler. bu cümlenin enkazında kaldım ben.

1075

Inci sözlüğü saymazsam ki saymamam icap eder, 2012'den beri çeşitli sözlüklerde yazdım, yazıyorum. Olumlu olumsuz birçok şey öğrendim. Bir dönem hiç uğramadım, bir dönem amiyane tabirle burada yaşadım. Sanırım bu en büyük pişmanliklarimdan birisidir. Güzel insanlar tanıdım, e tabi anlaşamadığım da oldu.

Hayatta karşılaştığımız her şey bir tecrübeyi doğuruyor. Zaman zaman insanları tanıma konusunda özensiz davrandım. Halbuki asosyal birisi de değilim. Neden buna ihtiyaç duydum, şu an manasız geliyor tabi. Ancak o dönem üniversiteden yeni mezun olmuş ve ne yapacağıma henüz karar ver(e)memiştim. Zaten idealist biri olduğumu hiçbir zaman düşünmedim. Üniversite bölümü tercihini, puanlar belli olduktan sonra belirlemiştim. Öncesinde tek hedefim sınavdan iyi bir puan almaktı. E böyle başlayınca sanırım böyle devam ediyor. Şu an da öyle. Ayrıntılarda boğulmayı seven ben meslek hayatını Akışına bırakmış haldeyim.

Bu girdiye başlarken farklı bir şey düşünüyordum, şimdi içimden devam etmek gelmedi. Mühim değil, ne düşündüğümü zaten tam olarak ifade edemeyeceğimi biliyorum. Belki de kızgınlığım bundan. Kime? İşte onu bir bilsem...

↑