39
Bir türlü bitirelemeyen kitaplar listesinin en başında gelir malesef. Ne kadar harika bir eser olduğu tartışılmazsa da yok, kaç defa başladıysam gitmiyor kalıyor bir noktada.
38
yalın olmamasına (araya giren şiirler, mektuplar vs.vs.) rağmen romanın içine girerseniz kendi içerisinde bir yalınlık da barındıran roman.
haliyle tasvir üstteki gibi olunca işin ne kadar da meşakkatli bir okuma gerektirdiğini anlayabilirsiniz.
işte bu sebeple kült olmuş bir eserdir. kafayı tam verip okuyunuz!
not: 1970 yılında da trt roman ödülü almıştır yanlış değilsem.
37
zaman zaman sıksa da, neden türk edebiyatında kült bir eser kabul edildiği açık olan kitap.
36
Daha okumak kısmet olmadı ama yerli eser olarak listemde baş sıralarda
35
İlk olarak lise zamanlarımda okuduğum kitap. Şöyle bi anısı var hatta;
Ben tutunamayanlar'a kafayı takmıştım, bir gün okumak istiyordum ama bi türlü cesaretim yoktu. Malum, 724 sayfa ve postmodern tarzda. Neyse, Edebiyat hocamızın bi tartışma esnasında "tutunamayanlar'ı okuyamazsınız ağır gelir. " demesi üzerine inada bindirip "yoo okurum ben" demiştim. Hoca da o zaman oku, kitabın incelemesini yapıp sun, görelim" Demişti. Altta kalır mıyım hiç, okudum bi güzel. Ama ne yalan söyleyeyim, hayatımda bir çöküntü oluşturdu kitap. Her sayfasında kendimi bulup her sayfasında kendimi kaybediyordum. Öyle tuhaf hislere kapılırken bu kitapla büyüdüm ve en sevdiğim yazarın oğuz Atay olduğuna karar verdim. İyi ki okumuşum, iyi ki yazılmış bu kitap.
34
Farklı işleri yapmakta mahir olmama halinden türemiş bir felsefeyle düşünülüp hayata geçirilen bir proje. ...mayanlar /meyenler gibi.
Sadece tutunama değil bazen sevineme, bazen üzüleme durumları hibi.
33
Çekirdek çitlenmese güzel olabilecek bir dizi.
Doğu demirkol'un şapşik tipi için bile izlenebilir.
32
okuması çok zor olan bi kitap ,okurken cok acı cekmiştim.
31
Bir kısmını okuduktan sonra bir tanıdığımın kitabı benden istemesi üzerine ona hediye ettiğim kitaptır.
Tabi kitap geri dönmedi.
İçinde çok kaliteli cümleler vardı. Hayatımda rastlaamdığım derecede içimi burkan bazı sözlerdi bunlar. Oğuz Atay ın şaheseri. Adam yapmış. Eşine benzerine de az denk gelinir böyle yapıtların. Belki de ömrüm boyunca böyle güzel cümlelere tanık olmayacağım. Tam bir inanılmaz. Hiç kitap okumayan birine kitap okumayı sevdirir. Öyle efsanevi bir roman. Abartmak istesen abartamazsın. Direkt olmuş yani.
29
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."
28
popüler kültür zırvalığına kurban gitmiş bir eser.
yeraltı edebiyatı ve sub-culture akımlarının kadıköy'ün sokaklarında ünlendiği günden beri, 18 yaşında çocukların "overrated" övgüler dizdiği ve amacından şaşmış bir eserdir kendisi.
bunun bir diğer örneklerine şuradan ulaşabilirsiniz;
(bkz: kinyas ve kayra)
(bkz: korkuyu beklerken)
(bkz: malafa)
(bkz: az)
27
sol yanimda duran yeni başladığım canım kitap. Manevi değeri de pek yüksek. Korkuyorum yahu hakkını veremeden okuyacagim diye
26
i.hizliresim.com/...
tutunamayanlarda bugün.
24
Kalabalık bir otobüste, sıkış tepiş ayakta giden insanlara ithafen yazılan kitap
23
'Bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklardır, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.'
22
(bkz: yeraltı edebiyatına giriş 101) bu aşamadan sonra (bkz: kayra ve kinyas) ardından "kadıköy sokakta şarap" seviyeleri var
21
"Beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim."
20
türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir.bu devrim niteliğindeki başkaldırıda kitabın üstüne kurgulandığı ana tema tutunamayanların öyküsüdür.romanın türünü psikolojik olarak belirlemek sanırım yanlış olmaz.oğuz atay yaşadığı zamanın türkiye’sini çok iyi bir şekilde gözlemlemiş ve hayat gayesi sadece yaşayabilmek olan insanların sıkıştığı sosyal normlar romanında önemli bir yer tutmuştur.entelektüel kültürü oldukça üst seviyede olan yazar yer yer bilimsel kuramları hayata serpişmiştir buradan çarpıcı çıkarımlara yönelmiştir.kurgu 28 yaşındaki genç bir mühendisin kendisini öldürmesiyle arkada bıraktığı ,yazara göre, en önemli insan olan yakın arkadaşının bir şeylerin yanlış olduğunu sorgulamasıyla başlar.yazar okuyucuya; ana karakterin gözünden kurgunun dünyası yansıtmış ,karakterin kendi yorumlarıyla ve olaylara olan yaklaşımlarıyla okuyucuyu kurgunun içine çekmeye çalışmıştır.romanın büyük bir yüzdesi karakterin; kendisiyle,kaybettiği arkadaşıyla ve bilinçsizce yarattığı hayali yoldaşıyla girdiği monologlardan oluşmaktadır.bu sebeple bu romanın kısa bir özetini geçmek kurguya büyük bir hakaret niteliğindedir.çok konuşmayı seven karakterler yaratan oğuz atay karakterlerin büründüğü ruhsal çöküntüleri kendi ağızlarıyla okuyucuya anlatmalarını sağlamıştır.uzun durum tahlillerinin arasına kısa monologlar,uzun monologların arasına kısa somut kuramsal bilgiler,uzun bilimsel bilgiler arasına kısa durum tahlilleri ekmiştir.bu dairesel yapı romanın temelini oluşturmuş kurgunun devamında gelecek olan konunun yönünü belirlemiş, tekdüzeliği yok etmiştir.
ana karakterleri için:
(bkz: selim ışık)
(bkz: turgut özben)
19
i.hizliresim.com/...
tutunamayanlarda bugün.
18
tesirsiz parçalar'ı bitirince başlayacağım kitap. vakti gelince editlerim belki ahahahhshs.
17
bi kere ara verilince bir daha devam edilemeyen kitap. yani devam etsen de bir şey anlamıyorsun ki.
16
türk romancılığının sınırlarını genişleten eser...
15
(bkz: tutturamayanlar)
tek maç ağabeyler tek maç...
↑