3
yık/yap düşüncesinden ibarettir.
kent bilinci hiçbir zaman olmadığından ve yeşile düşman olunduğundan yaratılan şehirler çirkin beton yığınlarından ibaret bir şey oluyor.
kentsel dönüşüm gibi rantın sağlanmasına yol açan bu girişime karşı biriydim. ama eğer güzel bir şeyler, sanatın, yeşil alanın, toplanma alanlarının, bahçelerin oluşturulduğu, avrupa'daki o kent dokusu yaratılır mı acaba diye bir nebze de olsa umutlanmıştım. ama eski binayı yık, 3 kat yukarıya çık, aynı çirkin binayı gene yap. bu değil kentsel dönüşüm.
aramızda şehir bölge planlama uzmanları elbette vardır, belediyelerde de var. lakin nasıl oluyorsa değişen bir şey olmuyor. vaktinde meclis kavşağı, ve bahçeli'ye kadar güven parka kadar olan alan Prof. Hermann JANSEN'e planlaması için yetki verilmiş. öte yandan eski binalara saygı da yok. galataport adı altında öle bayıla anlattıkları osmanlı'nın mirası nadide binaları çatır çutur yıktılar. yazık. gerçekten bu ülke'de bir şeyi planlamak bu kadar zor olmamalı.
yahu simcity bile oynarken türlü düzen içerisinde yapmaya çalışıyorsunuz şehirleri. ama gelin görün ki bizim belediyecilik anlayışımız yık ve yenisini yap'tan ibaret.
↑