1
* *
izmir'de çankaya'ya sahilden giderken dönüş yolu üzerinde bulunan güzel bir tarihi binaya sahip mekan. yemek de veriyor ama pahalı.
3
menkul kıymetlerin ticaretinin yapıldığı kurumsal piyasalardır.
4
sayesinde bir arkadaşımın günlük harçlığını çıkardığı şey. sabah erkenden hisse alırdı. aynı gün yükselince satardı. 30-40 lira kar yapardı.
5
2. abdülhamit'in epey başarılı olduğu piyasa.
6
talep edilen mallar için organize edilmiş piyasaya verilen addır.
örneğin,
menkul kıymetler ile (hisse senetleri, borçlar) dövizler, belli mallar veya türev hesaplamalar ile alınıp satılabilir.
(bkz: forex)
7
Milyonların parasını yutan sistemdir. Küçük paranız varsa girmeyin .
10
geçtiğimiz hafta bir şeyler olan mecra. 3-5 tanesi hariç tüm hisseler düşüşle geçirdi haftayı. özellikle dikkat çekici şekilde yükselmiş hisseler sert düşüşler yaşadı ki bu da felaket tellallarına malzeme çıkardı. hafta sonuna doğru başbakan binali yıldırım'dan da ekonomiye operasyon yapılıyor açıklaması geldi zaten ki benim de düşüncem bir şeylerin olduğu yönündeydi. şimdi yeniden toparlanma eğiliminde gibi. bakalım, bekleyip göreceğiz.
11
hala kendisini çözmeye çalıştığım piyasa. hele bir çözeyim, yırttık abicim yırttık.
(bkz: feridun bitir)
12
Her türlü menkul kıymetin alınıp satılması için oluşturulmuş , kendi içinde organize piyasalardır.
(bkz: Borsa istanbul)
(bkz: Forex)
(bkz: Viop)
(bkz: Nasdaq)
13
slovakya'nın kosice bölgesi sınırları içerisindeki trebisov ilçesine bağlı yerleşim birimi.
14
''herkes korkarken açgözlü ol, herkes açgözlüyken korkak ol.'' felsefesinin benimsenmesi gereken yer.
(bkz: warren buffet)
15
Kaba tabirle hatta baya bi kaba tabir olacak ama halka açık şirketlere ortak olmamızı sağlayandır borsa.
Genelde günlük ya da kısa vadeli işlemler üzerine yazmak istiyorum biraz. Öncelikle uzun süredir anladığım şeylerden birisi de şu, parayı çok seven gözünü para hırsı bürümüş insanın fink atabileceği bir yer değil burası. Parayı çok seviyorsa yeri geldiğinde zararı kabullenip hissesini elden çıkarmak istemiyor ve daha da dibe gidiyor ve o hisseyle yaz aşkı planı yaparken evliliğe kadar giden yolda yelken açarken bulur kendisini.psikolojik anlamda da fazlasıyla yıpratır kendisini aynı zamanda. O bürünülen psikolojiyle de mantıklı pozisyonlar almak daha da zorlaşıyor. Genelde bu durumlarda senaryo ilk başta paranın eriyişine bakarsın sadece için içini yer ama bir şey de yapamazsın. Sonra daha fazlasını kaldıramazsın ve elindeki hisseleri erimiş olan parana çevirirsin ve dersin ki bu sefer zararı kapatıp asıl ana paranın kat kat fazlasını alacam ben buradan. O hırsla tekrar bi yatırım yaparsın ve sonuç genelde yine hüsran olur. Artık sadece ana parayı kurtarma derdine düşülür ve forumlardan ‘’tüyo’’ toplanmaya başlanır ve hedefin de küçük olmasının verdiği güvenle o çakma tüyoların verdiği kuvvetle de tekrar denersiniz şansınızı ve artık ana paranız kuş kadar bile kalmaz. Bu hikaye de bir takım psikolojik osrunlarla uzar gider. Çünkü bunu yapanlar borsa yatırımcısı değil kumarcılardır bir nevi. Aslında bizim insanımızda genel sorun bu ne yazık ki elindeki paranın kat kat fazlasını kolay bir şekilde kazanmak için hiç bilgisinin olmadığı bir alanda tecrübesizce kurtların arasına dalıyor. E bu kurtların arasında da ısırılmadan çıkmak mucizeden de öte bir şey adeta. Kolunu bacağını kaptırmaksa en olası şeylerden biri. Bu gözler opsiyonları satan adam gördü be daha neyin ne olduğunu bilmeden yapan hem de.
Aslında borsa sadece bilgi işi değil aynı zamanda psikolojik bir sınavdır da insana. Soğukkanlı olmak gerekiyor. Karakterinizin sağlam olması gerekiyor ki hisseniz karanlık odadan çıktığında eksiyle kapattığında karalar bağlamayacak,tam tersi olduğunda da dünyaları fethetmiş gibi davranmayacak kadar sağlam bir karakter. Belki de en önemlisi aç gözlü olmamak gerekiyor.
Herkes borsada bireysel olarak yatırımcı olacak diye bir kural da yok. Ülkemizde bir sürü güzel aracı kurumlar var, çok güzel yatırım danışmanları var. Bunlardan yardım almak onlara danışmak çoğu zaman bilinçsiz bir insana göre çok daha faydalı oluyor. Son kararı verecek sizler bile olsanız en azından kararınızı mantıklı bir zemine oturtursunuz.
Bundan iki üç yıl önce borsa istanbul’da bi konuşmaya zorlaya zorlaya bi davetiye almıştım. Neyse ben yürüyerek gittim kapıdan geçecem etrafa bakıyorum lan herkes kıyak arabalarla geliyor falan dedim lan gitmesem mi acaba bunlar beni insan yerine bile koymazlar falan diye düşünürken kapıya geldim orda bi görevli listeden ismimi kontrol etti buyurun selim bey beni takip edin dedi. Düştüm arkasına yürüyoruz içimden diyorum vay anasına bey falan ağır geliyor yapmayın bana şöyle şeyler diyorum. Neyse bi yere kadar o abiyle yürüdük sonra bi kadına doğru yöneldi bu selim beye salona kadar eşlik eder misiniz dedi kadın gülümsedi hoş geldiniz falan diyor ben içimden diyorum abi niye bu kadar geriyorsun beni yolu tarif etsen ben sallana sallana giderim kenardan kenardan. Neyse kadın beni bi salona soktu. U şeklinde bi masa düzeni üstü yemeklerle atıştırmalıklarla dolu( yemek değil aslında onlar tam olarak da köylüyüm ben) neyse ortama bakıyorum ve kendimi oraya ait hissedemedim lan bi türlü. Çekingenliğimden gidip bi su bile içemedim. Neyse bizim konuşma başladı b i kaç tanıdık insan konuşuyor falan bir süre sonra karşılıklı konuşmaya döndü artık. Kaybedilen paralardan bahsedelim biraz falan dediler güldüler sonra bi tane amca konuşmaya başladı 60 yaşında falan vardı yaklaşık. Adam dedi ki ben gençliğimde( 65-70 arası bir şey söyledi tam hatırlamıyorum) 65 kilo altına bedel olan parayı batırdım,ama çok şey öğrendim. İçimden hemen o zaman için 50 kilo altının fiyatını falan hesaplıyorum. Sonra da yine içimden lan dedim amca bu öğrediğin şeyler sence de biraz pahalıya mal olmamış mı –sansür- sana? Ama adam mutlu hala borsa istanbul’a gelebiliyor ve hala yatırım yapabiliyor. İşte irade işte karakter işte kararlılık ne ararsan var amcada. Hala arada aklıma gelir o amca her seferinde de helal olsun lan adama derim. Allah uzun ömürler versin amcama.
Neyse buraların kurdu da kuzusu da eksik olmaz bir şekilde çark döner. Önemli olan kendinizi tanımanız hedefinizi koymanız ve ona göre hareket etmek. Hoşuma giden küçük bir fıkra da girdinin son kısmı olsun.
Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 dolardan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymun yakalamaya başlamışlar. Adam, binlerce maymunu 10 dolardan satın alınca ortalıkta maymun azalmış, yakalaması da zorlaşmış. Köylüler, tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken, adam her maymun için 20 dolar vereceğini söylemiş. Yeniden heveslenen köylüler, tekrar maymun yakalamaya başlamışlar. Maymun sayısı azaldıkça fiyatı artıran adam, bu kez her bir maymun için 25 dolar ödemeyeceğini ilan etmiş. Ama artık maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış. Bunun üzerine adam, fiyatı 50 dolara çıkardığını, ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş. Fiyat 50 dolar ama ortalıkta hiç maymun yok; köylüler kıvranıyor. Yardımcı köylülere demiş ki, "O yokken, şu büyük kafeste topladığımız maymunlar var ya, ben onların tamamını size 35 dolardan satayım, siz de patron gelince ona 50 dolardan satarsınız". Köylüler, büyük bir sevinçle tüm birikimlerini bir araya toplayarak tanesi 35 dolardan maymunların hepsini almışlar. Ve başlamışlar beklemeye, şehirden dönecek patrona maymunları 50 dolardan satıp zengin olmak için Sonra ne mi olmuş; tabii ki ne adama rastlanmış bir daha o civarda, ne de yardımcısına.
↑