kayıt

otobüs yolculuğu

  1. 1
    herkesin en az bir defa büyük birinden "yolculuk nereye yavrum?" sorusunu duyduğu yolculuk. yol kısa uzun farketmez...
  2. 2
    üniversite hayatı boyunca bıktırandır.
    hele ki yaşadığınız şehirle okuduğunuz şehir arasında çok mesafe varsa.
    bir de otobüs tutuyorsa ..
    en çok da buna mecbur olduğunuzu bilmek koyuyor insana.
    neyse az kaldı ..
  3. 3
    14 saat sürecek çileli bir süreçte başınıza gelebilecekler silsilesinin toptan adı. Mesela otobüste ortalığı yıkan 2 bebek olabilir hatta birisi koridorun karşısında öteki arkanızda olabilir. Karşı koridordaki teyze çocuğu susrurmak için ilahi okuyor olabilir. Yanınızdaki tip semaverle otobüse binmiş olabilir. Velhasıl (bkz: geçmiş olsun )
  4. 4
    kulaklıkla müzik dinlemek için en uygun atmosferdir. sırf müzik dinlemek için bile bir otobüs kiralayıp sürekli şehirler arası seyahat yapılmasını arzulatan şeydir.
  5. 5
    düşünmeye ihtiyacınız varsa mükemmel bir fırsattır zira yollar geçmişi ve geleceği kesiştirmek için vardır.
  6. 6
    yolculuğa başlar başlamaz uyuyabilenler için mükemmelliyetle ifade edilir.
  7. 7
    Ulaşım için degil de (-başka ne için olacak lan otobüs, sevişmek için mi? Seks otobüsü mu lan bu? + Dur bi dinle cümlemi bitireyim) sadece yolda olmak için kullanıldığında büyük keyiftir. Önemli olanın gittiğiniz yer olmaması ve zaman sorununuzun da olmaması gerekir. Yoksa bir yerden bir yere zamanında varmak için kullanıyorsanız çiledir, uçağı tercih edin.

    Ben belimdeki ağrıyı ve bel kütletme alışkanlığımı uzun otobüs yolculuklarına borçluyum. O zamanlar keyif için değil, öğrenci fakirliğindendi bu tabii. Yine de zevk alacak şeyler bularak bunu özellikle tercih ettiğime inandırmıştım kendimi. Müzikler, kitaplar, dergiler, filmler, yolu seyretmeler, derin düşünceler falan... (-romantik ibnesin işte. +oğlum bi susar mısın?)

    Daha sonraları bu mecburi fakat keyifli otobüs yolculukları, kısa ve rahat süren uçak yolculuklarına direnemedi. Yine de hala kendini yenilemek için bir yolculuğa çıkılacaksa bu otobüs ile olmalıdır. Hatta da yavaş olsun diye tren bile olabilir. (- yüksek hızlı trene kafam girsin. + heh, şimdi doğru konuştun.) Çünkü bahsettiğim kendine dönüşün yolculuğudur, yavaş ve uzun bir süreç gerektirir. Bunun dışında kalan "yarın Kastamonu'ya kaynımın yanına gidicem." temalı bir yolculuk işkenceden farksızdır. ( - kaynım bana kaydı, heheh.)
  8. 8
    hiperaktif insanı uyumak zorunda bırakan bir çaresizliktir.
  9. 9
    uzun insana bacaklarını kestirecek raddeye getiren bir yolculuk çeşididir.
  10. 10
    Uyurken kafanı defalarca cama vurma.
  11. 11
    suratını cama dayayıp insanlara özürlü gibi bakma isteği uyandırıyor.
  12. 12
    Şu anda yapmış olduğum eylem. Çanakkale'den İstanbul'a doğru yol almaktayım küçükken çok severdim bu işi de küçükkenmiş işte. Tek güzel yanı düşünmek. bak dışarıya düşün dur...
  13. 13
    yılda en az 10 kere yaptığım eylem. özellikle son yıllarda... 6 saatten fazla süreni sıkıyor cidden. ha rekorum 24 saat.
  14. 14
    aceleniz varsa uçak yolculuğu, yoksa illaki tren.

    biraz zevkli olun lan.
  15. 15
    benim için hala 1 numaralı seçenektir.

    uçak pahalı ayrıca direkt yok.

    yüksek hızlı tren de bulunduğum şehirde yok. kara tren ise gecikir, belki hiç gelmez. :/
  16. 16
    Çok fena uyuduğum yolculuk. Daha 10 dk bile olmadı ama nasıl uykum geldi ohhh.
  17. 17
    metroya alışınca çekilmez geliyor.
  18. 18
    Allah'ın T*kat'ındaysanız dünyanın en rezil şeyi olabilir. Sakat ayağımla 20 dakikalık yolu yürüyemem diye binmek zorunda kaldım, o dakikalar ölüm gibi geçti. Bi de adam davulcu parası gibi bütün bozuklukları doldurdu elime. Bari beşliği bütün verseydin aq.

    Sonuç olarak dönüş yolunda taksiye bindim. Cimriliğin önemi kalmadı, o ortamdansa uçak bile kiralarım. :(
  19. 19
    Uzun bir otobüs yolculuğuna benzer hayat dediğin.
    Tüm masumiyetini çocukluğunda bırakır,
    ölü teni kadar soğuk vakitlere atarsın adımını.
    Gideceğin yer ölümdür bilirsin,
    bilmene rağmen yol bitsin diye gözler durursun.
    Bazen yorulur mola verirsin.
    üşürsün, bir çocuğun tebessümü ısıtır içini.
    En çok o molalar yıpratır ama insanı.
    Bir sürü yabancı tanırsın o molalarda;
    kimisi hayatın olur, kimisi hayal kırıklığın.
    Ama hepsi aynıdır o yabancıların.
    Hep giderler.
    Herhangi bir durakta yalnızlığınla baş başa bırakırlar seni.
    Her durakta en başa dönersin.
    Her şehir daha çok olgunlaştırır seni.
    Artık o kadar olgunlaşmışsındır ki,
    ne yabancıların, ne şehirlerin anlamı kalmaz gözünde.
    Herkes farklı renklerden ibarettir.
    Fakat siyahın piçleridir hayal kırıklıkların.
    Koyu griler biriktirirsin her şehirde.
    Sonbahardan hallice olur bindiğin otobüs,
    son durağa gelirsin.
    Bir bakarsın ki tenine sinmiş gri gökyüzün olmuş.
    Son nefesin parçası olur göğün.
    En çok son durakta büyür insan.
    Çünkü büyümek;
    Otobüsünün peşinde koşan çocukluğunun dizlerinin kanadığını görmektir.
  20. 20
    gereğin yok biliyor musun??
  21. 21
    artık uzun süre de olsa kısa süre de kaldıramıyorum. ne zaman otobüsle bir yere gidecek olsam kendimi günler öncesinden telkin etmeye başlıyorum.

    "tamam, gideceğiz ve bitecek. daha önce daha uzun yola da gitmiştin, bunu da yapacaksın. hem ucunda ölüm yok ya"

    çalışmayan şarj girişlerine, yalnızca televizyon kanallarını gösteren minik televizyonlara ve dip dibe koltuklara; bir de sürekli yanınızda soru soran biri, evde hazırladığı koku yapan yiyecekleri otobüste yiyenler, horlayanlar, ağlayanlar, kusanlar eklenince...

    bak anlatırken bile kötü oluyorum.

    keşke her ile üniversite açacaklarına havaalanı açsalar :(

  22. 22
    2 saate kadar neyse de, bazıları var 15 saat sürüyor.. Yuh ya kardeşim, at mısın, bu ne dayanıklılık diye sorasım geliyor..
  23. 23
    Şehirler arası Günü birlik gidiş dönüşler de hiç çekilmiyor ya.

    Normalde yedi saat bile gözümde büyüyordu, sırf on dakikalik bir iş için tüm günüm yolda geçti.

    Yıldım, sıkıldım, yol bitmiyor.
  24. 24
    Cepheye mi gidiyorum eve mi belli değil.
    Beyaz Show deri koltuğu gibi omuz omuza dizildik,bir daha da arkayı beşlemem.
    (bkz: sözlük yazarlarının pişmanlıkları)
  25. 25
    Bazen zevk bazen işkence.

    Canım istiyor çok fena. Gün sayıyorum. Neyse ki cumaya bir şey kalmadı.