kayıt

umut

  1. 51
    bundan bir ay öncesi başka birisi bu dediklerimi söylese onu ıslak soppayla döverdim. fakat artık görüyorum ki bu gezegende umut edecek hiç bir şey kalmamış durumda. elinde balta, altında ağaç dalı kes babam kes yaşayan insanlar gibiyiz hepimiz. bireysel ve toplumsal yaşamlarımızın özeti bu. biçimlerimiz muhteşem. özümüz çürümüş bile değil. zira bir öz kalmamış artık.

    tanım: artık edilecek şey değildir.
  2. 52
    kötü bir şey cidden öldürmüyor da süründürüyor denilen tarzda bir şey bu umut.
  3. 53
    siyah beyaz çizilmiş bir resimde, gökkuşağı aramanı sağlayan inancın adıdır. bütün imkansızlar biraz ihtimallere dönüşür. sana hayat veren nefesin demiri çürütmesi gibi, umutla yaşıyorum sanırsın ama o seni yavaş yavaş öldürür.
  4. 54
    insanı tüketen şeylerin başında gelir.
    bir şeye dair umudunuz tükenmediği sürece çabanız da devam etmektedir. dipsiz kuyuya doğru çekilmek istemiyorsanız umutlarınızı sağlam kazığa bağlamanız gerekir. aksi takdirde sürünmek, keyifle yapabileceğiniz bir şey halini alır.
  5. 55
    30 oldun, ahahaha
    Zavallının tekisin, acıyorum benden korkan yapına
  6. 56
    çok güzel bir şey, lakin umudu veren, sorumluluğunu da almalı..

    ''Kral, dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan muhafıza “Üşümüyor musun?” diye sorar. Muhafız “Ben alışığım Kralım” cevabını verir. Kral, “Olsun sana sıcak elbise getirmelerini emredeceğim” der ve gider. Ancak bir süre sonra içeri girdiğinde emri vermeyi unutur. Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini görürler; duvara da bir şeyler karalanmıştır ve şu yazmaktadır: “Kralım soğuğa alışkındım; fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü.''