1
yılmaz erdoğan'ın senaryosunu yazdığı ve bkm ekibinin oynadığı tiyatro... yıllarca star tv'de yayınlanandır...
2
1995-2002 yılları arasında oynanmış olan tiyatro oyunudur. 7 sezona yayılan 138 bölümlük bir şaheserdir.
yılmaz erdoğan, demet akbağ, zerrin sümer, erdoğan dikmen. çekirdek aileyi oluşturan oyunculardı bu isimler. daha nice isim var tabii.
4
spartaküs vedat gibi bir karakter içeren dizidir.
5
Mükremin: Bak Asuman, sana karşı yüreğimde meydana gelen yer sarsıntılarını inkar edecek değilim. Sen benim his dünyamın ekvatoru sayılırsın. Merkezindesin yani!
Asuman: Ay Mükremin bayılıyorum senin bu şiir gibi konuşmalarına biliyor musun?
Mükremin: Eyvallah! Ancak senin bazı hareketlerin benim için 9 kusurlu hareket kapsamına giriyor. Bazen penaltıya hükmetmeye mecbur kalıyorum. Eğer benim olceksen bazı şeyleri yapmiceksin!
Asuman: Tamam Mükremin. Söyle o zaman. Hem zaten bende itaat olayı da vardır biliyorsun.
Mükremin: Haaa.. O zaman bir kere benden izinsiz sokağa çıkmıceksin. Karşıdan karşıya geçerken önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakmiceksin. Oyarım gözlerini. Ne bakıyorsun sağa sola? Dosdoğru yürü.
Asuman: A.. Ama Mükremin araba çarpar o zaman.
Mükremin: Tercihini yap Asuman. Ya araba çarpicek ya ben çarpıcem!
Asuman: Tamam tamam.. Sen çarp?.
6
zamanenin en çok sevilen komik televizyon programlarından biri. mükremin karakteriyle yılmaz erdoğan ana rolde yerini almıştır ve tabiki de ekürü diyebileceğimiz demet akbağ ile. ince esprileriyle gönüllerde taht kurmayı başarmıştır. yeniden programın oynatılmasını isteyen bi kitleyi toplayıp yine keyifle izlemeyi umut ediyoruz, burdan sesimizi duyarsınız belki sayın ahali.
7
90larda yilbasi klasiklerinden biriydi.
8
televizyonda yayınlanan çoğu bölümü seyirce önünde, tiyatro salonunda oynanmıştır.
bu sebepten efsanedir.
10
aile samimiyeti yakalayabilen nadir yapımlardan biri.
çoğu insanın yılmaz erdoğan'a hala bir sempatisi varsa bir demet tiyatro'nun katkısı yadsınamaz.
fon müziği de ayrı bir güzeldir...
www.youtube.com/...
11
Fon müziği insana huzur verir.
12
"Feribottayken denizi göreceksin. Sakın kıskanma, bizim sevdamız ondan büyük."
13
138 bölümde mükremin çıtır'ın güzide ile evlenmesi ile bitmiştir. ardından yıllar sonra tekrarları çok iyi rayting alınca atv'de başlamış ancak tutunamamıştır.
Güzel diziydi vesselam.
14
sözlükte görüp biraz önce izlediğim, duygulandığım, eskileri hatırladığım dizi.
www.youtube.com/...
15
"sen şimdi, arabalı vapurun güvertesinden denize bakacaksın ya... ciddiye alma. bizim sevdamız ondan büyük."
16
asuman: beni artık sevmiyorsun, öyle mi?
mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı... yani bi şey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu.
asuman: şimdi noldu peki?
mükremin:bilmiyorum asuman, bilmiyorum. kalbim bir kuyunun dibindeki suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban. yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz, kuyunun duvarları ıslak...
18
yüreğimde 'gitme' diyecek takat kalmadı benim. sevmeye mecalim yok anlıyor musun asuman ? zaten senin pederin kara listesinin kenar süsü olmuşuz. ne yapayım seni de kendimle beraber yakayım mı ? hem bakma sen evleneceğin adam kötü biri değil. en azından parası var yaparsın bi çocuk oturursun aşşagı. merak etme, mükremin çıtır'ı da unuttugundan daha az hatırlarsın.. hani insanın canı bazen, hiç hesapta yokken içli köfte ister ya, öyle birşey işte. o gün de köfte yemeyiver be asuman...
19
Hafızama feriştah'ın "odaya önce edeleleri geldi... edelelerden yarım saat kadar sonra da vicudunun diğer kısımları yanımıza geldi. Aman allah'ım bir insan ancak bu kadar gelebilirdi" repliği ile kazınan 90'ların en güzel programlarından biri.
20
Özlenilenlerdendir.
Asuman ile mükremin arasında geçen konuşmayı unutamıyorum.
"asuman: beni artık sevmiyorsun, öyle mi?
mükremin: ya seni seviyorum da, seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum.. hani eskiden seni sevmenin, birbirimizi sevmenin, yeşil gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir, orada mutlu mesut yaşardı.. yani bişey olduğu vakit, ilk bunu koşayım gideyim, asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu.
asuman: şimdi n'oldu peki?
mükremin:bilmiyorum asuman, bilmiyorum.. kalbim bir kuyunun dibindeki suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban.yukarı tırmanmaya çalışıyor..ama ne yapsın? kuyunun duvarları düz..kuyunun duvarları ıslak..''
21
(bkz: zabıta irfan)
ne günlerdi be.
22
içimde lise son sınıfın,
son cumasının ince kederi var.
23
distopyası,
lütfiye fıdıllıoğlu: aydınlanmış birey.
mükremin çıtır: zihnen temiz ama cahil kalmış anadolu insanı
burhan çıtır: mahalle baskısı
telviye çıtır: cefakar anne
fadıl: var olmaya çalışan vatandaş
eyvah necdet: devlet
midyat ve seyfo: yandaş medya
saldıray abi: hamili kart yakını
numan: tadımız kaçmasıncı toplum
24
türk tiyatrosundaki yeri açısından büyük öneme sahiptir, en azından benim için.özellikle o dönemden bıraktığı replikler açısından çok etkiliydi.
(bkz: feribottayken denizi göreceksin sakın kıskanma bizim sevdamız ondan büyük)
(bkz: sana karşı yüreğimde meydana gelen yer sarsıntılarını inkar edecek değilim)
25
- mükremin abi niye o sigarayı öyle intikam alır gibi içiyorsun sigara sana bir şey mi yaptı?
- tarifsiz kederler içinde hüzünlere bulandım lütfiye, önüm arkam sağım solum keder.
↑