kayıt

neşet ertaş

  1. 123
    Cahildim dünyanın rengine kandım
    Hayale aldandım boşuna yandım
    Seni ilelebet benimsin sandım
    Ölürüm sevdiğim zehirim sensin…

    herhalde 250 kişi bir araya gelsek böyle bir söz ortaya çıkaramayız. rahmetli çok güzel bir adamdı. neşet baba, allah gani gani rahmet eylesin. devrin daim olsun. nurlar içinde yat.
  2. 122
    göğnüm hep seni arıyor neredesin sen
    (bkz: neredesin sen)
  3. 121
    vefat ettiği gün sanki bir yakınım vefat etmiş kadar üzüldüğüm sanatçıdır.

    gerçek halk sanatçısıdır.
  4. 120
    Bugün vefatının 8.yılı olan büyük usta, sanatçı, halk ozanı ve birçok insanın gizli yoldaşı. Saygı sevgi ve çokça özlemle...

    Neredesin sen
  5. 119
    "usandım bu canımdan derdinle geze geze" cümlesini o kadar içten söyler ki söylediği an kalbinizde ince bir sızı hissedersiniz.
    derdiyle gezdiğiniz bir yariniz varmış da büyük kayıplar içindeymişsiniz gibi gelir. türkü bitene kadar yüreğinizdeki yumruk kalkmak bilmez...
    acıtır yüreği, bambaşkadır.
  6. 118
    ağzıma sıçtın bey amca gece gece ya.

    derdim tasam yoktu, cıktıs cıktıs kafadaydık
    şimdi evde nasıl rakı yapılır onu araştırıyorum.
  7. 117
    Bizim çakma “babalar” gibi değildir; efendidir, insandır. Türk halk müziğinin hüznü ve neşesi; Leyla’sına kavuşmak için babasına resti... telefon Neşet Ertaş’la dolu. Bilip bilinmeyen bütün parçaları neredeyse... cansın Neşet baba.
  8. 116
    "Nerede Bir Türkü Söyleyen Görürsen, Korkma Yanına Otur. Çünkü Kötü İnsanların, Türküleri Yoktur." demiş rahmetli.
  9. 115
    küçükken dedemin dizinin dibine oturur, söylediği türküleri dinlerdim. büyüdüm biraz ve o türkülerin neşet ertaş'ın türküleri olduğunu öğrendim. dedim ki çocuk aklımla "dedem bu adamın türkülerini seviyorsa ben de çok sevmeliyim. çünkü dedem seviyorsa iyidir, güzeldir o kişi" sevdim de hem de çok. sonra neşet baba göçtü gitti yalan dünyadan, ardından da dedem. deli gibi özlüyorum ama o türküler kaldı hep gecede, acıda, hasrette, bi yerlerde hep kaldı. çok büyük değerdin. Şimdi türkülerini yaşatma sırası bizim.
    (bkz: neşet ertaş'ı bilmeyen nesle aşina değiliz)
  10. 114
    büyük usta. bizim buranın abdalları kendisi öldüğü zaman içip içip mezarına giderlerdi. dedemin kardeşi babasının berberidir.
  11. 113
    Günümüz sanatçı söylemlerinin aslı olan “ünlüler”, 2 dakikalık parça bile yapamazken; sadece 3 dakika saz çalan bozkırın dibidir.
  12. 112
    Bir ulusun türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür. Saygı sevgi ve özlem ile.
  13. 111
    Rahmetler olsun guzel ozana. Eserlerinle büyüdük. Eserlerinle büyüteceğiz..
  14. 110
    ilkokul bile okumamışken adına sosyoloji ve edebiyat kürsüleri kurulması gereken yüce insandır. tam da nazım'ın şiirinde söylediği türk köylüsüdür aslında;

    topraktan öğrenip
    kitapsız bilendir,
    hoca nasreddin gibi ağlayan
    bayburtlu zihni gibi gülendir.
    ferhad'dır,
    kerem'dir,
    ve keloğlan'dır.
    yol görünür onun garip serine,
    analar, babalar umudu keser.
    kahbe felek ona eder oyunu.
    çarşambayı sel alır,
    bir yâr sever
    el alır,
    kanadı kırılır
    çöllerde kalır,
    ölmeden mezara koyarlar onu.
    o, "yunusu biçâredir,
    baştan ayağa yâredir,"
    ağu içer su yerine.
    fakat bir kerre bir derd anlayan düşmesin önlerine
    ve bir kerre vakterişip :
    "-gayrık, yeter!.."
    demesinler.
    ve bir kerre dediler mi:
    "israfil surunu urur
    mahlukat yerinden durur",
    toprağın nabzı başlar
    onun nabızlarında atmağa.
    ne kendi nefsini korur
    ne düşmanı kayırır,
    "dağları yırtıp ayırır,
    kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa..."

    kendisinin sevdiğine yaktığı yar hoyrata tatlı kelam eyleme türküsünü keşke bu eril şiddetin en diplerini yaşadığımız zamanlarda bütün kadınlarımız kulağına küpe etse;

    yar hoyrata tatlı kelam eyleme
    hoyrat olan dil gıymatı bilemez
    kargayı bağına koyup eyleme
    karga olan gül gıymatı bilemez

    kerem gibi canın nara yakmayan
    mecnun gibi çilesini çekmeyen
    yar aşkına göz yaşları dökmeyen
    ağlamayan sel gıymatın bilemez

    gül cemalin kayıb edip aratma
    şu göynümün ışığını karartma
    zülüflerin yad ellere taratma
    kul olmayan tel gıymatın bilemez
  15. 109
    mızrabıyla sazın tellerine, sözleriyle ve sesindeki ince samimiyetle kalbimize dokunabilendir. çok şey öğreten, hiç unutulmayacak olandır. zülüf dökülmüş yüze
  16. 108
    "sazı adeta konuşturan büyük üstat
  17. 107
    İyi bir halk müziği sanatçısı fakat bozlak icrasının geleneksel icra tarzıyla alakası yok.Bu yüzden diğer bozlak üstatlarına nazaran daha geniş bir kitle tarafından dinleniyor.Geleneksel bozlak icrasını herkes severek dinleyemez.
    Diyeceksiniz sen bilirkişi misin, sen uzman mısın, sen kimsin lan?
    Hayır bilirkişi değilim ama Muharrem Ertaş'ı, Çekiç Ali'yi ve de Hacı Taşan'ı dinliyorum.Bu bozlak ustalarının icrasıyla Neşet Ertaş'ın icrasının aynı olmadığını algılayabiliyorum.
    Belki haddim olmayarak bunu söylüyorum popülerliği geleneğe tercih etmiş bence.
  18. 106
    "çok büyük bir üsttat saz aşığı
  19. 105
    bir kadına söylenebilecek en muhteşem sözleri kalbe bağlama sokarak hepimize yayan, geçen senelerde yorulup giden büyük anadolu ozanıdır;

    kurusa fidanın güllerin solsa
    göynümde solmayan gülümsün benim
    yaprakların gazel olsa dökülse
    daha taze fidan dalımsın benim

    ağarsa saçların belin bükülse
    birer birer hep dişlerin dökülse
    vücudun kurusa kanın çekilse
    yine şu gönlümün yârisin benim

    bülbülün gül için zâr-ı misâli
    kerem'in bağrının nâr-ı misâli
    inler garip gönlüm arı misâli
    tadına doyulmaz balımsın benim
  20. 104
    David Gilmour'un intro hocası olabilir.
  21. 103
    (bkz: sallan boyuna bakayım)
  22. 102
    Anadolu'nun sesi, aşıkların dert ortağı.
    Sesinin tonuna hiç bir sanatçı'da rastlamadığım nadide insan, üstad.
    -kadınlar insandır, bizler insanoğlu.
  23. 101
    Turku pek dinlemem ama bir iki singleini dinlemistim. Fena sarkici degilmis. gozleri kor olan bir amca vardi. Onu da dinlemistim. Anadolu'nun blues u gibi bi sey bu amcanin tarzi. Sevdim.
  24. 100
    şunu şöyle söyleyen insan ne güzel insandır. bu nasıl icradır bişey diyemiyorum; tatlı dile güler yüze
  25. 99
    (bkz: bir ayrılık bir yoksuzluk bir ölüm)