kayıt

kadın olmanın dezavantajları

  1. 1
    *

    kıyafet seçiminin erkeklere nazaran daha zor olması.
  2. 2
    seks sırasında sikilen taraf olmaktır.

    bundan dolayıdır ki yıllardır kendi kendime şu soruyu sorarım:

    (bkz: insan insanı siker mi)
  3. 3
    kadın başına olmaktır.

    Düşünsene; gecenin bir yarısı daralıyorsun, çıkayım hava alayım diyorsun... bir insan bundan daha doğal ne isteyebilir?
    İnsan demişiz, kadınsın işte!

    Elbise seçimi, makyaj yapmanın uzun sürmesi falan kadın olmanın verdiği dezavantajlar değil. Sizin sorununuz.
  4. 4
    (bkz: ayakta işeyememek)


    toplumsal olanları hepimiz biliyoruz zaten. fizyolojik olarak en büyük dezavantaj bu ama.
  5. 5
    (bkz: kanamak)
    (bkz: kanıyor gönlümün efendisi) *
  6. 6
    türkiye'de sayısızdır.

    -bir defa ne yaparsanız yapın, birinin canını (haklı olarak bile olsa) orospusunuzdur.
    -eğer sevdiğiniz bir erkek ile yakınlaşırsanız (öpüşmek dahil olmak üzere) orospusunuzdur.
    -mini etek giyiyorsanız orospusunuzdur.
    -gece dışarı çıkarsanız kesinlikle aranıyorsunuzdur, orospusunuzdur.
    -tacize mi uğradınız? kuyruk sallamasaydınız olmazdı o bikere tamam mı? orospusunuzdur.
    -tecavüze mi uğradınız? kaçışı yok ölü bir orospusunuzdur.

    kaba cümleler için üzgünüm ama bunlar gerçekler, aslında üzgün falan değilim, haklıyım.

    -tek başınıza sokağa çıkmak derttir, tacize uğramanız en azından laf yemeniz kaçınılmazdır.
    -toplumun ağzına sakız olmuş cinsiyetçi küfürlerden nasibinizi alırsınız. (ki maalesef bunu ben bile yapıyorum)
    -seks sadece erkeğin zevki gibi algılanır. siz sadece erkeği mutlu eden malzemesinizdir. sizin zevk aldığınızı kabullenemezler.

    bla bla bla.... o kadar uzar ki örnekler...
  7. 7
    (bkz: yarrak afedersin)

    ciddiyim lan, bizim memlekette işler bunla yürüyor. adam olduğun için dalgan yok, dalgan olduğu için adamsın mantığı, kapiş...
  8. 8
    kadınların, kendilerini dezavantajlı durumuna düşürdüğünü hissettiği kadınlık hisleridir.
    oysa tüm avantajlar, yönetmek, eğitim, beslemek, derin sevmek, değer vermek, cinsellikte kısıtlı olmamak...

    yeter ki kadın olmanın farkına varın, öz saygı ve öz güven tam olsun içinizde.

    ve ozaman görünüz : (bkz: kadın olmak, kendi başına avantajdır).
  9. 9
    sayılamayacak kadar çoktur. Kıyafet seçiminden tut, makyajına kadar. her türlü sokağa çıktığında bir bakış hissediyorsun üzerinde.
  10. 10
    türkiye'de yaşamakla katlanandır. ne olurdu biraz daha batıda kadın olup kimsenin yargılayacağı şeyler olmasaydı diyememektir.
  11. 11
    çok saçma belki de cinsiyetçilik ama, saygıyı insan oldukları için görmemeleri; saygıyı kazanmaları gerekmesi. ancak "taşaklı kadın" olarak erkeklerin dünyasında erkeklerin oynadığı gibi oynayarak saygı görmeleri. belki de kısaca biz erkeklerin dünyasında yaşamak
    .
    dezavantajlarının yanında çocuk doğurup anne olmak gibi muhteşem bi hediyeleri de vardır.duygusallardır, ama sevgileri bi adamı tepeden tırnağa değiştirebilir. şüphesiz erkek olmanın da faydaları vardır fakat kadın olmakta büyük bi şanstır.
  12. 12
    Büyük memelerin ağırlık yapması.. canım yhaa.. sırtı da ağrır.. ben taşırım birini. :(
  13. 13
    ulan buraya kusacak o kadar çok pislik var ki içimde. kaç yıldır ceremesini çektiğim bu laneti "ama çocuk doğurmak kutsal" düşüncesiyle bastırmaya çalışıyorum. yazarken bile zaman zaman tepki göstermekten, aşırıya kaçmaktan çekindiğim bir toplumda kadın olmak nasıl bir şey siz hesap edin.

    ailemizde otoriter bir baba figürü olmadı hiçbir zaman. her gün dayak atıp bağıran çağıran, mutsuzluk ve dedikodudan beslenen bir anneanne ve kendisinin yalnızca okumuş versiyonu olan manyaklık derecesinde kontrolcü bir anneyle büyüdük. çocukken evden çıkmazdık hiç, yalnızca özenle seçilmiş kitapları okurduk, abim kitaplardan nefret ettiğinden yakalanmadan televizyon izlemenin sırlarını çözmüştü, para aşırıp okuldan kaçarak kek ve cips almayı bilirdi, en olmadı internet kafeye giderdi; ben gerek karakterim gerek bebek yaşlardan beri "senin baban yok sen kendine dikkat edeceksin, o erkek kendini korur sen kız çocuğusun" aforizmalarından tamamen içe dönüktüm. ara sıra kuzenlerim gelir, onlarla sosyalleşme fırsatı bulurduk. yine de yıllarca iki manyak kadının sözünün dışına çıkmadık ve ben hiç, abim birkaç kez mahalle çocuklarıyla istisnaya girerek, neredeyse hiç evden çıkmadık.

    zaman geçti. büyüdük. yıllardır evimizin erkeği zırvalarıyla yetişmiş ancak bir sike yaramayan bir abim var. anneanneme göre ilk çocuk, üstüne üstlük "erkek" olmasından dolayı şehzade ünvanını hak ediyor. senelerdir yapmadığı tersliği, zorluğu bırakmadı. başka bir şehirde aylak aylak gezip eve karı kız atıyor yalnızca, gecenin biri motorla çıka geliyor, içip sıçıyor, bütün bunlar yalnızca "çocukken de çok hareketliydi"ye yorumlanıyor. benim en ufak bir eleştirim ergenliğe, genç kız azgınlığına yorumlanıyor, çiftleşmek için dama çıkmış kedi benzetmesi yapmaktan çekinilmiyor, kendi haline bırak sakinleşsin gibi vahşi hayvan yahut deli benzetmelerinin sonu gelmiyor, ağlamadan geçirdiğim bir gün olmamasına rağmen "her şeyi hak etti" ye varıyor en fazla arkamdan konuşmalar, "abisi çok efendi maşallah ama kız çok içine kapanık, sorunları hallolmadı bir türlü, psikiyatriste götürdük ama"dan öteye de gitmiyor. zaman daha da ilerledi, ben daha çok içe döndüm ancak bırakın kendime dikkat etmeyi, üvey anne zulmüyle yetiştiğimi düşündüğüm her tuğlasını indirmek istediğim şu evden intikam alırcasına erkeklerle birlikte olmaya çalışıyorum. bir gün birinin gücü yetse de beni çekip çıkarsa ve tuğlaları gerçekten başlarına yıksa diye ümit ediyor olmalıyım. kafese tıkılan kuştan daha az özgürlüğüm olan şu lanet yerin artık bağırdığını, her an tehditler savuracağını düşündüğüm duvarlarından, küfürler sinmiş halılarından, hem abimden hem beni çocuk doğurmaya korkar hale getiren annem ve anneannemden dayak yediğim köşelerinden, kasvetli havasından ve inanır mısınız gelen hayvanların bile bir seneden uzun yaşayamadığı şu iğrenç evden defolup gitmek istiyorum artık. ve elbette yıllarca öğretildiği üzere bir kadın olarak kendimi muhafaza edip beni kurtaracak şanssız kişiyi beklemem gerekiyor.

    bütün bunları, müthiş bir özgürlüğüm olduğuna herkesi inandırmak istediğimden anlatacak kişi bulamıyorum ve her gün, istisnasız her gün başkalarının aile facialarını dinliyorum.
    çoğu zaman yazı yazıyorum diye odadan adım atmadığım ve babam olacak haysiyetsizle de görüşmemin tamamen imkansız olduğu evimde, bir tane huzurlu, kavgasız dövüşsüz gün geçiremeden ve almaktan korktuğum "senin ki de dert mi" tepkisi nedeniyle arkadaşlıklarımı bile sürdürme gerekliliği görmediğim şu dönemde, sabahtan akşama kadar tülün arkasında sigara içip geçmişimin ve geleceğimin karman çorman olduğu yılların bedduasını yemiş yutmuş üç yüz metre kare betonun içinde "belki ben de orospu yerine şehzade olabilirdim" diye hayıflanıyorum.
  14. 14
    Kadın olmak esasında dezavantajlı bir durum değildir.toplum çok sikko.2-3 nesile toparlarlar umarım.
  15. 15
    türkiye ve türkiye gibi toplumlarında bir şey yapmasanız bile tecavüze veya taciz uğrayabilirsiniz.bu bir dezavantajdır.
  16. 16
    (bkz: kadın olmak)
  17. 17
    Taciz malesef dünyanın her yerınde olan bi iğrençlik gerek sözel gerek fiziksel tacize kadınlarımız dünyanın her yerınde maruz kalıyor...
  18. 18
    erkeklere göre 3 taneden fazla değildir. kadınlara sorsak kitap yazarlar ciltlerce.
  19. 19
    işe başladığınızda sigorta primi kesilmesi.