kayıt

iz bırakan kitap cümleleri

  1. 387
    Adım Sam. On bir yaşındayım. Siz bunları okurken galiba ölmüş olacağım.
    (bkz: sonsuza kadar yaşamanın yolları)
  2. 386
    "herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. 
    ama aslında bu kadar basitti işte: birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın." 
    Başucumda müzik

  3. 385
    "hiçbir insan seven bir insanın karşısında alakasız olamaz. dünyanın bu en harikulade hadisesi karşısında kimse hareket ihtiyarına (davranış özgürlüğüne) malik değildir. buna hakkı yoktur. nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekan içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yoksa bize verilen bir aşkı almamaya da iktidarımız yoktur."

    (bkz: içimizdeki şeytan)
  4. 384
    "yaşanmıştır çünkü başından sonuna kadar ben düşündüm bunu"

    belki bir yıl oldu okuyalı ama hala kafamda yankılanır.
    (bkz: boris vian günlerin köpüğü )
  5. 383
    "İnsanları genel anlamda seviyorum ama kimseye tahammülüm yok."
    oğuz Atay
    (bkz: tutunamayanlar )
  6. 382
    “Dünyada gereğinden çok kadın vardı; ama yalnız bir teki yoktu...”
    ― Yusuf Atılgan, Aylak Adam
  7. 381
    daha sabahına varamadan gecenin biri tutturdu ki kalk gidiyoruz, kalk geç kaldık diye. oysa gidecek ayak hükmedecek beyin bakacak göz yoktu. kalktık. vazgeçti.
  8. 380
    "güzellik, başlı başına bir faşizmdi; dünyanın en adaletsiz dağıtılan şeylerinden biriydi."
  9. 379
    Ellerime sarılır beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim.
  10. 378
    fazla olan bendim ama bunu anlamak istemiyordum. bazen birilerinin hayatında fazlayızdır bu kadar basittir. bize orada yer yoktur
  11. 377
    "En büyük günahı işledik birlikte. O, masumiyetimi öldürdü... Ben gururunu."
  12. 376
    kaderi değiştirmek boşuna bir çabadır. çünkü değiştikçe kendisi olan tek şeydir kader.
  13. 375
    bazen hayatın, kutsal bedenin ve onun içinde saklanan ilahi ruhun şımarıklıklarına hizmet eden bir film olduğunun sanır insan. insan. yani ben. ben demekten korktuğumda hemen insan diyen ben.
  14. 374
    "Yüzbinlerce insan, hiç bir şey yeşermesin diye her yere taş döşüyor, minicik bir ot parçasını bile yakıyor, gökyüzünü kömür ve gaz dumanlanyla dolduruyordu.
    Tüm canlıları ve kuşları uzaklaştırarak oluşturdukları, yeryüzünün bu minik köşesini güçleri yettiğince çirkinleştirmeye çalışmışlardı ama herşeye rağmen bahar, bu kentte bile yine bahardı..."

    *
    *
  15. 373
    "En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler; kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni."**
  16. 372
    "Belki yarın soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum."**
  17. 371
    "Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz."**
  18. 370
    "Bir bakıma senden bağımsız durumdayım, çünkü sana karşı bağımlılığım sınır tanımıyor. "Ya hep, ya hiç." fazlasıyla büyük bir söz benim için. Ya sen benimsin, o zaman her şey yolunda demektir, ya da kaybederim seni, benim olmaktan çıkarsın, o zaman iş kötüye varmakla kalmaz, her şey çıkıp gider elimden, o zaman ne kıskançlık kalır, ne hastalık, ne korku ne de başka bir şey..."**
  19. 369
    Tabii, gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir, aşağı yukarı yüzyılda iki ya da üç kez görülür. Bunların dışında boş gurur ya da can sıkıntısı vardır.
    Albert Camus- Düşüş
  20. 368
    "Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin."**
  21. 367
    "Hayat seni istediğin kadar ürkütsün, canını yaksın, en yakınların çirkin maskeler taksınlar... Hayat bu, de kendi kendine, ikinci kez çağrılmayacağım bir oyun, bir zevkler ve acılar oyunu, bir aktör ve bir gözlemci olarak sonuna kadar oyna, gözlemcilik daha iyidir, ne zaman istersen bırakabilirsin."**
  22. 366
    "Kendimi bildim bileli birbiri ardına kitap satın alıp duruyorum. İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir, yığılmış kitaplar toplamı değildir asla."**
  23. 365
    "Sensiz olmuyor" diyen kalbe güvenilmez. Sensizliği denemiştir, bugün değilse yarın, mutlaka başaracaktır.

    La: Sonsuzluk hecesi- nazan bekiroğlu
  24. 364
    "bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı."

    hakan günday, azil
  25. 363
    İlan tahtasında ders izlencesini okuyunca başı döndü Charles’ın; anatomi dersleri, patoloji dersleri, eczacılık dersleri, kimya dersleri, botanik, klinik, tedavi dersleri, sonra sağlık, tıp bilgisi ve köklerini bilmediği, onun için ulu karanlıklarla dolu tapınak kapılarından hiçbir farkı bulunmayan bir sürü ad...

    gustave flaubert - madame bovary