kayıt

azil

  1. 1
    bir hakan günday romanı.

    “Düşünceler mükemmel ancak davranışlar kusurludur.”
  2. 2
    Hızlı başlayıp ağırlaşan, sonra tekrar hızlanan bir hakan günday romanı. Kpss kasmaya başladıktan sonra kendime günde 20 sayfa kitap okuma limiti koydum. Çünkü sürekli dersi bırakıp roman/hikaye okuyasım geliyor. Bu 20 sayfa kuralı dersler için iyi oldu ama kitaplardan aldığım zevki inanılmaz düşürdü. Çok kopuk oluyor böyle gıdım gıdım okuyunca amk. Neyse, idare edeceğiz bir şekilde. Şu illetten kurtulsam da rahat rahat kendimi roman ve öykülerin içine atsam.
  3. 3
    "önemli olan, tanrı'nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. insan denen bir enstrüman. ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. bu yüzden, tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla bestelemiştir."
  4. 4
    (bkz: azl)

    arapçada cinsel ilişki sırasında, erkeğin, meniyi, kadının cinsel organına boşaltmadan çekmesi. meniyi kadınlık organının dışına boşaltarak hamileliği engellemeye çalışması anlamına gelir.

    hazreti muhammed'in tutsak kadınların ırzına geçmek isteyen gazilerle geçen diyaloğunu anlatan bir sahih hadis vardır.

    Ebu Said el hudri anlatıyor: "peygamberle birlikte Beni'I-Mustalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele gecirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. bekarlık çok güç gelmişti bize o günlerde. Hep azil yapmak istiyorduk ve: 'Aramızda peygamber varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?' dedik ve sorduk.
    Peygamber de azil yapmamakta sizin için bir sakınca yoktur. (Yapabilirsiniz de. Yapmaya bilirsiniz de.) Ama bilin ki, kıyamet gününe değin meydana gelecek bir yavru, ne olursa olsun meydana gelir (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)."

    (Buhari, Nikah 96, Buyu' 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Muslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55, (6,107).

    "Müslümanlar, ellerindeki tutsak kadınlarla cinsel ilişkide bulunmak istiyorlardı. Ama bir sorunları vardı: Ya çocukları olursa? ilişki kuracakları bu kadınlardan çocuk olsun istemiyorlardı.
    Kâmil Miras bu istememeyi, şöyle açıklıyor:
    'Bu suretle (yani meniyi dışa boşaltmak biçiminde) esir kadınlara yaklaşmak istemeleri (şu yüzdendir): Yüklü (gebe) veya evlat anası kadınlar satılamazdı. Halbuki gazilerin paraya ihtiyaçları bulunduğundan satmak istiyorlardı.'(Bkz. Diyanet yayınlanndan Tecrîd, 1596 numaralı hadis, not: 1.)

    Kısacası: Tutsak kadınlann ırzına geçebilirlerdi gaziler. Ama bu işi yaptıktan sonra da çocuk sorunuyla karşılaşmak istemiyorlardı. Çünkü gerektiğinde bu tutsak kadınları satabilirlerdi. Buna bir engel çıkmamalıydı. Azili bunun için istemiş ve Peygambere danışmışlardı. Peygamber de temelde bu kadınların ırzlarına geçilmesinde bir sakınca görmüyordu, buna izin veriyordu, azile gelince bunda da bir sakınca bulunmadığını dolaylı olarak belirtiyordu."

    (bkz: din bu)
    • Yazdıklarını okuyunca bir kaç kaynağa daha bakmak istedim zira fazlasıyla bilgi kirliliği de olabiliyor ne yazık ki bu tarz konularda. Bu durumu meşrulaştırmak istemişler açıklamaları ile. Esir kadınlar zaten başlarına geleceklere hazırlıklardı bunu bekliyorlardı gibisinden. Hangi kadın tecavüz edilmeyi bekler? O zaman bu mübahsa, Bosna'da ve diğer müslüman ülkelerde savaş esiri düşen kadınlara yapılanlar da mübah. Sonuç itibariyle onlar da savaş esiri sayılıyor. Gece gece içim karardı.