fransızca
- 26derdimi anlatacak kadar bilgim bulunuyor.
je ne parle pas français. - 27ja la pe no
- 28Öğr3nmesi insanı kanser eden dil.
- 29dil öğrenme konusunda yatkınlığınız ve çalışma disiplinine sahipseniz 1 yılda çözülebilecek bir dildir.
- 30bildigim dildir. temelini kavramak zor lakin o asamadan sonra kolaylasIyor.
cedric, titeuf, ducobu gibi cizgi filmleri orijinalinden izlemek ve cizgi romanlarInI okuyabilmek guzel. amma ve lakin uzun metin okurken insan kendini kesme kIvamIna geliyor o aksanlI harflerden dolayI. goz yoruyor bayaa. - 31internet üzerinden kendi çalışmalarımla a1 olmak istediğim dil. pdf ya da çalışma yöntemi tavsiyesi vermek isteyenler pikalasın* beni.
(şey, ufak bir açıklama: dili seneye fransız kültürde ilerletmek istiyorum. sıfır gitmek istemediğimden kendi çabamla yavaş yavaş temel oluşturayım istiyorum. Yoksa kesinlikle evde tek başına dil öğrenilmez, haklısınız.) - 32Kendi isteğimle öğrenmek istediğim ve bunun için hiçbir çaba sarf etmediğim tek dil.
- Üşengeçlik başa bela.
>
- Benim de var ve dedi ki; ingilizceye odaklan, benim annem fransız diye biliyorum.
- 33Öğrenmeyi çok istememe rağmen öğrenmek için hiçbir şey yapmadığım dil. Umarım birgün öğrenmek zorunda kalırım.
- 34öğrenmek için hacettepe'de 2 yıl harcadığım fakat koşarak uzaklaştığım dil. almanca bile daha kolay lan ibneler. her bir haltın niye özel çekimi olur ki?
- 35fransa da çok eğitim dili olan dil.
- 36hipster dili. ingiliççenin boku mu çıktı?
- 38bildiğim ikinci yabancı dil.
- 39Öğrenmek istemediğim dil.Fransızca öğrenip dallama fransızlar ve bazı afrikalılar dışında iletişim kurabileceğim kimse yok. Bir de Kanada'nın quebec kısmı var ama onlar İngilizce de biliyor.
Bunu öğreneceğime İspanyolca öğrenir, latin amerikalıları iletişim ağıma dahil ederim. - 40Fonolojik olarak Kelt dillerinin özelliklerini taşıyan latin dilidir.Galce veya İrlandaca bir şarkı dinleyince benzerlik hemen farkediliyor.
- 41öğrenilmesi oldukça zor olan, hint-avrupa dil ailesinin romen dilleri alt biriminden olan dil.
gel gelelim niye zor olduğuna. fransızcada vurgular çok önemli ve bu vurgular nerdeyse bir çok kelimede gırtlak vurgusuna dayanıyor. bu dili zaten en iyi konuşanlar arap kökenlilerdir. birde bir çok kelimede harfler yutulabiliyor. yazımla telaffuz arasında dağlar kadar fark oluyor.
onun dışında grameri eril ve dişil ayrımına verilen önemden dolayıda oldukça zordur. beyin bulandırıyor resmen.
ögreneceklere allahtan sabır ve zihin açıklığı diliyorum. - 42nice yiğidin "abi ne güzel akıyor gidiyor" diyerek kurslarına yazıldığı, üçüncü haftasında pourquoi yazmaya çalışırken inme inerek terk etmek zorunda kaldığı dil.
- 43öğrenmekten aşırı zevk aldığım, konuşması inanılmaz eğlenceli ve harf israfı bol olan dil.
ayrıca şarkı dinlemesi de çok hoş - 44aynı zamanda çeşitli harf kombinasyonları ile ses üretilen roman dili. yine genellikle kelimelerin son harfi okunmaz. (paris / pari.)
- 45cermen ve kelt dillerinden oldukça etkilenmiş olan dil. hatta şöyle derler: "ingilizce cermen dillerinin en latin olanı, fransızca da latin dillerinin en cermen olanıdır."
- 46Düşündükçe öz yeterliğim kayboluyor. Böyle bir dil olabilir mi aq. Kendimi sadece telaffuzda yeterli bulduğum ve sandığım kadar hızlı öğrenemediğimden incinmeme neden olan dil.
- 47yeniden seçme şansım olsa fransızca yerine ispanyolca italyanca falan seçerdim dilde sanırım. fransızcayı huni gibi düşünelim huninin üst kısmı fransızcaya giriş diyelim. işte o giriş çok geniş. öğrendikçe daralıyor ama o girişi geçmek çok zor. yoruyor insanı. bir de bizim gırtlak yapımız ya da alışkanlıklarımız (bilmiyorum artık hangisiyse) konuşmamızı çok zorluyor. grameri bilip bir şeyleri bilip sesi etkili şekilde çıkarıp konuşamamak da yoruyor.
- 48cioran'ın öğrenip kitap yazmak için 15 yılını verdiği dil. 15 senenin sonunda fransızcayı en güçlü biçimde kullanan yazar olması da ayrı bir konu.
- 49Kitap özeti okurken karakter isimlerini telaffuz çabam ile zihnimi zorlamış dil. Dinlemesi bile güç geliyor.
- 50aşırı incelikli bir dil olduğunu düşünüyorum şahsen. biz "seni özledim" diye çeviriyoruz ama onlar aslında "senin yoksunluğunu çekiyorum" diyorlar mesela.* okuduğum bölüm olduğu için midir, sevdiğimden midir, bana zor gelmiyor. tabi ilk öğrenirken ben de şaşırmıştım mösyö'nün aslında monsieur diye yazılıyor olmasına ama fransız edebiyatı eserlerini kendi dilinde okumanın verdiği hazla çok çabuk benimsedi bünyem. parce que eserlerin türkçe çevirileri genel itibariyle birçok şeyi yanlış ya da eksik aktarıyor, uyandırayım.