izlediğin televizyon, televizyon izlemiyorsan bunları yazdığın bilgisayar, ileten internet, hepsini birden imkan sağlayan elektrik, elektriği üreten sistem, yöntem ve tasarımlar, başın ağrıdığında içtiğin ilaç, ağrı için ilaç kullanmıyorsan ama sürekli krizlere neden olan bir hastalığın varsa seni koruyan ilaçlar, 11. kattaki dairende ayağına kadar gelen su, ısınmanı sağlayan gazın iletimi ve yakılması, 11. katında oturduğun bilmem kaç katlı apartmanın ayakta dengede durabilmesi, üzerindeki iç-dış çamaşırlar, dolapta yediklerinin üretimi ve tedariği ve saklanması... uzar gider kısaca. kötüye kullanımı yok mu peki? çok var. peki tamamen güvendiğimiz başka hiçbir şey kötüye kullanılmıyor mu? veya güvendiğimiz bir şeyin kötüye kullanılması o şeyin suçu mu yoksa kötüye kullananların suçu mu?
Yalnız hocam o yüzden %30 luk bir kısım bıraktım.
Bugün termodinamik aldin mi aliyor musun bilmiyorum ama bir turbinli motor verimi hesaplamaya kalktigin zaman o kadar cok etken var ki gözardı ettiği onlari cikarinca zatem ulan dünyada yaşamıyoruz dersin.
Ha 2. Argumanim bugün atomu bildiğimizi zannediyoruz.
Lakin bundan 200 300 yil öncede bilim atomu biliyordu.
O zamanin ki yanlış bu zaman doğru kabul ediyoruz.
Ya bu zamanda yanlışsa ya bildigimiz şeyler iletmiyorsa elektriği televizyonu vs şeyleri.
Uzar gider hocam.
Lakin cevabiniz hosuma gitti bir am tereddüt ettim.
eyv saol :D
bilime ben fayda açısından bakıyorum. evet bugün elektriği böyle sanıyoruz ama yarın başka bir şey çıkabilir. ama şu an bizim pek çok ihtiyacımızı giderip konforumuzu arttıyor. ilerde yeni özelliği keşfedilirse belki yararı daha da arttırılıp zararı bile indirgenebilir.
benim bilimle ilgili inanmadığım birkaç şeyden biri beslenme üzerine olan şeyler. malum, 60-70'li yıllarda yumurta zararlı görülürken bugün besinlerdeki protein kalitesi keşfedilen en kaliteli proteine sahip olan yumurtaya göre belirleniyor. baz alınan değer yumurta yani. aynı şey kolesterol, şeker vs için de geçerli.
evet belli başlı hesaplanabilir hale sokmak lazım ki hesaplayabilelim. hesaba kitaba uyduramadığımız şeyler belirsizlik işte. etkisi illaki var ancak bir noktada göz ardı edilmeli. göz ardı etmeyeceğimiz teknoloji ve bilgi düzeyine ulaşana kadar böyle.
Kesinlikle hocam .
Fayda veriyorsa tamah etsek kafi
Lakin ben rasyonel , meraklı ve şüpheci bir adam/kadinim ben derim.
Tamam iletiyo da neden ? Nasil ? Bildiklerimiz doğru mu ? Harbiden iletiyo mu noluyo yani .
O sebeptendir.
Birde bugün birisi bir tez savunacağı zaman kendi fikirlerini değil bilimi alir ardina sanki yikilmaz bir duvar.
Ah bilmiyorlar ki o duvar kac kere toz .
Sitemim birazda insanlara
bir yere dayanmalı ama. öyle hissediyorum benim fikrim bu demekten çok daha dayanıklı bir duvar bilim duvarı. şöyle düşün. bir işi kabaca da olsa bir hesap kitap ile ortaya koymak mı daha mantıklıdır, yoksa gözle şöyle bir bakıp buradan şu kadar şey olur demek mi daha mantıklıdır? bence böyle demek bir binaya dışarıdan bakmaya benzer. eldeki bilgi birikimi ve teknik ile irdeleyip zayıf/güçlü yönlerini ortaya koymak da bilimsel çalışmadır. dışarıdan muhteşem görünen, güzel bir mantolaması olan boyası parlak olan bir binaya dışarıdan ne güzel ne sağlam deriz belki ancak içine girdiğimizde kolonları kesilmiştir. içine girmeden göremeyiz. belki kolonları da sağlamdır ancak üzerinde durduğu malzeme uygun değildir. kayıyordur. işte bilimin farklı yönleri. kolondaki betonu çimentoyu inşaatçı bilir, demirleri malzemeci bilir, üzerinde durduğu zemini jeolojici jeofizikçi bilir. ileride bilim birikimiz arttığında belki daha fazla değişken keşfedicez ve onlara uygun uzmanlar yetiştiricez. bilim her zaman eksiktir bu yüzden. ama sürekli kendini tamamlamaya doğru gider.
bilim zaten sorgulama, sorma üzerine kurulu. şimdilik nasıl kullanacağımızı biliyoruz. ileride nedenlerini nasıllarını da öğreneceğiz eminim.
ne yazık ki bilimin ilerleme tarzı böyle. yani denemeden öğrenilmiyor. hesap kitap teori uygulamayla doğrulanmadan olmuyor. geçmişte ilaç niyetine uyuşturucular bilmem neyler insanlara verildi. domates zehirli zannedilirken geçmişin mavikanlıları gümüş tabletleri yedi, ilaçlar, tedaviler önce hayvanlarda denendi, insanla hayvan bir olur mu diyenlere yamyam dendi de yine de en büyük atılımlar insan üzerindeki deneylerin neticesinde yaşandı ve daha kim bilir neler neler oldu da bilinmedi.
bilim daima önce doğru yanlış bir şey keşfedip daha sonra onu en iyiye taşıma sürecidir.
Tekrar sohliyorum yine haklısınız şüpheye düşüyorum. Belki de bem kuru sikiyorum.
Tabi benim yanlış olmam da çok muhtemel ben saydığım sebeplerden dolayi doğruluğu sorguladim.
Siz bana pencere açtınız birazda oradan bakicam
süphe iyidir. zaten her şeyi "bu böyle işte diyip kabullenen" tiplere anlam verememişimdir. dümdüz ezbere konuşuyorlar. mantığını öğrense ezbere gerek kalmayacak şeylerde bile günü kurtarma adına çabalıyorlar öyleleri. ne diyelim onlar da öyle.
neyse ben acıktım bu kadar bilimsel muhabbet acıktırdı, karnımı doyurmaya gidiyorum ^^ hoşça kal görüşürüz :)