1
lucia'nın sanırım en bilinen şarkısı.
www.youtube.com/...
3
doctor who evreninde, doctor'un gallifrey'e dönüşünü engellemeye çalışan en eski düşmanlarından biri olan tür.
en büyük özellikleri unutturma olayı. onlardan birini görmüş olabilirsiniz lakin hatırlamamanız normal.
(bkz: silence will fall)
4
lucia'nın muhteşem sesine maruz kalacağınız şarkısı.
sözlerini de yazayım da tam olsun;
Stop me
Say you wanna stop me
Say you wanna stop me now!
But I'm leaving
Yes I'm gonna leave you
Yes I'm gonna leave your life
If it's just 'sorryI don't want your sorry
I don't want your sorry now
Is too late, you know
Is too late, you know
Wasted time!
Say
Do you wanna play for love?
Do you wanna play for love?
Say,
Do you wanna play for love?
Do you wanna play for love?
Your silence
Your silence
Your silence...aaaah
Silence
Your silence
Your silence
Wake me?
Say you wanna wake me
Say you wanna wake my life
But I know you
Yes I wanna know you
Yes I wanna know your life
If is just teasing
I will be your teaser
I will be your teaser now
Is too late, you know
Is too late you know
Wasted time
5
doctor'un en büyük düşmanlarından olan bir ırk. 6. sezon neredeyse tamamen bu ırkla olan savaşa ayrılmıştır. matt smith'e veda edeceğimiz bölümde aslında doctor'a yardım ettiklerini anlıyoruz. aynı zamanda en korkutucu canavarlardır.
7
soğuk bir ayranı daha lezzetli yapan hindi zahra şarkısı.
(bkz: fantezi dünyam rengarenk bu daha hiçbir şey)
8
Beethoven'nun bir eseridir. www.youtube.com/...
9
beethoven's silence beethohoven'in bir eseri değildir. ernesto cortazar tarafından onun için bestelenmiş bir eserdir.
tabi ki şahanedir.
10
Martin Scorsese filmi 'Silence' in 17 Şubat'taki Türkiye vizyon tarihi, Recep İvedik 5'ten ötürü salon kalmaması nedeniyle ertelendi.
bu film muhtemelen izlenmezdi de en azından böyle bir reklamı oldu.
11
martin scorsese'nin recep ivedikten ötürü 2.5 ay gecikmeli vizyona giren filmi.
bu film ülkesinde 7 milyon dolar hasılat elde ederken bizim ülkemizde verilen salon sayısı 37.
12
martin scorsese'nin yazıp yönettiği, rodrigo prieto'nun görüntü yönetmenliği yaptığı 2016 yapımlı dram filmi.
filmin başrollerinde andrew garfield, adam driver ve liam neesson var.konusu ise; 17. yüzyılda iki cizvit rahibinin, öğretici rahiplerinden haber alınmaması üzerine japonya'ya gitmelerini konu alıyor.
filmin herkesçe kabul edilen en büyük handikapı oyuncu seçimleri sanırım.çünkü; andrew ve adam bu roller için çok durağan yüzler.daha çok olgun ve dingin olması seyircinin yararına olurdu.her ne kadar seçimleri beğenmesem de andrew garfield benim gözümde bu filmle seviye atlamıştır.oscara bu performansıyla değil de hacksaw ridge ile gitmesi büyük ayıp.aynı amy adams-arrival/nocturnal animals'daki gibi.
film sinematografi açısından bu yıl izlediğim en iyi filmlerden kesinlikle.rodrigo prieto, bu alanda emmanuel lubezki kadar önemli bir isim.filmde çok sevdiğim bazı sahnelere de şuradan bakabilirsiniz.
twitter.com/...
filme hristiyanlık propagandası diyerek aşağılayan insanların yorumları da bayağı ve sığ bir yorum olmaktan öteye gidemiyor.izleyin, izlettirin.fakat izlemeden önce çabur cubur alışverişi yapmanızı tavsiye ediyorum zira film 2 saat 41 dakika.8.5/10
-- spoiler --
scorsese'nin sormak istediği soru bence açık ve net.ayrıca çok ince bir biçimde hristiyanlık öğretisinin sert eleştirisi yapılmış.filmin ana temasına o kadar güzel işlenmiş ki hristiyan rahiplerin kibirlerini japon devleti törpülerken bu ince sonuç ortaya çıkıyor. "isa'nın çektiği çile insanlık içinken, milyonlarca insanın din için çektiği çile, isa'ya gösterilseydi kimin için olacaktı?" zaten rodrigues en son tablete basmadan önce de sürekli "tanrı nerede" sorusunu sordu, bu kadar çileyi tanrı görmüyor muydu? görüyorsa neden bir mucize ile buna bir dur demiyordu?
bir parantez de günah çıkartma ritüelini film boyunca kara mizahla birleştiren kichijiro karakterine açmak lazım"tanrı bağışlayıcıdır" felsefesi kara mizahla harmanlarak muazzam işlenmiş karaktere.sonuçta söz konusu eğer insanın kendi canıysa bir tablete basmak ya da bir haça tükürmek bu kadar zor olmamalı.asıl yapması gerekeni kichijiro yapıyor ve bunun için de günah çıkartıyor.rahibin burada günah çıkartma ritüelini eleştirmek yerine "karşımdaki bir şeytan" olarak yaklaşımı da kibrin başka bir boyutu sanırım.zaten bunu bir sahnede mükemmel bir şekilde açıklıyor.'tanrıya bana her gün bisiklet vermesi için dua ederdim.sonra tanrının çalışma yönteminin böyle olmadığını anladım. gittim bir bisiklet çaldım ve tanrıya beni affetmesi için yalvarmaya başladım.'
sonuç olarak kılıçtan geçirmeden bir dini kabul ettirmenin ne kadar zor olduğunu hikaye ve film bize ince ince anlatıyor.bu tarz filmler "sevdim" ya da "sevmedim" filmleri değil aksine izlendikten sonra üzerine düşünülmesi gereken ve bu filmlerle yaşanılması gereken yapıtlar.
film özetle yer yer hristiyanlık öğretisine, çoğunlukla da dilini ve geleneğini bilmediği topraklara misyoner gönderme kibrine sahip kiliseyi sertçe eleştiriyor.iş sorumluluk almaya gelince büzüğü yemeyen rahipleri de döneklikle cezalandırıp, yerden yere vuruyor.tarihsel bağlamda sorduğu soruların cevaplarını ise son sahnedeki haç sahnesiyle seyirciye bırakıyor.
-- spoiler --
14
rahmetli tiesto'nun en sevdiği parçalardan olan bir klasik. chicane'in saltwater'ından önce gevşetici niyetine kulak yoluyla alınmalıdır.
15
Söylemeyi de dinlemeyi de çok sevdiğim şarkı. Bir de piyano eğitimini tamamlayıp çalabilirsem muhteşem olacak.
16
Orijinal versiyonu ayrı, trance müziğin en büyük mihenk taşlarından olan Tiësto versiyonu ayrı harikulâde olan şehinşah eser. prodüksiyonda delerium ve sesiyle büyüleyen kanadalı diva sarah mclachlan'ın imzasını taşımaktadır.
Orijinal versiyon
Tiësto's in search of sunrise mix versiyon bu versiyon Deli danalar gibi koşma hissi uyandırıyor bende...
17
bethoven'ın müthiş eserlerinden birisidir.
birkaç bilindik reklam ve dizilerden de hatırlarız giriş kısmını.
play tuşuna tıkladığınız an gözlerinizi kapattığınızda yüzünüzde hafif bir tebessüm ile buruk bir hüznü hissediyorsunuz.
18
The balm markasının muazzam tonu olan ruju.
19
(bkz: i kill you)
(bkz: achmed the dead terrorist)
izlemeyen kaldıysa şiddetle tavsiye edilir.
↑