1
kelime anlamı olarak insan ırkından nefret eden kişidir.genellikle edebi eserlerde alt metin olarak çok kullanılır ve insanlığa karşı umudu kalmamış yazarların kullandığı temalardan biridir.
2
türk dilinde mizantropi veya misantropi olarak geçer.
genel olarak insanların içinde bulunduğu kötülük saçma durumundan ötürü doğmuştur misantropi. insanların sürekli savaşmaları, sürekli doğaya ve diğer canlılara ve hatta hatta başka gezegenlere yapmayı planladıkları iğrenç planlarla zarar vermeleri misantropist kişilerin temel dayanağıdır. insan türünün özünde kötü olduğu savunulur. her ne kadar hippi yaşam süren bir anti-militarist vegan dahi olsa insan türü, her halükarda zararı olacağı düşünülür fiziki varlığı ile. doğa üzerinde var olan bütün hayvanlar arasında kendi geçmişini ve atalarını bilebilecek bir bilince ve zekaya sahip olan bu tür, diğer canlı türlerini kendi çıkarı uğruna düzenleme ve onların popülasyonlarını kontrol etme girişiminde de bulunur. doğayı içinde yaşanılan bir ev gibi düşündükleri için istedikleri kıtayı kendi odaları gibi görüp ona göre dizayn ederler genellikle. doğanın bir parçası değil de doğanın sahibi olarak görürler kendilerini. bu da yetmez, milyarlarca yıldır var olan doğaya, milyonlarca yıldır üzerinde yaşayan canlıların vermediği hasarı binlerce yıl içinde vermiştir insan türü. sanayi devriminden bu yana ele alınan facia ve doğal afetlerin büyük bir kısmını oluşturan bur tür, hem kendi kuşaklarını hem de diğer doğa canlılarının gelecek kuşaklarını hiçliğe sürüklemektedir. onun için misantropi aslında karamsar ve umutsuz bir öğreti değil de gerçekçi bir yaklaşım, polyannacılıktan uzak bir tutum olarak görülmelidir.
misantropist olmasa da benzer fikirleri taşıdığını düşündüğüm bir yazardan alıntı: #215722
3
İnsanın doğasından yola çıkarak yaptığı her eylemin açık veya kapalı olarak kötü olduğunu düşünen ve tüm insanlıktan nefret eden kişilerin içinde bulunduğu psikolojik durumdur. Saçma sapan sebeplerden dolayı mizantropist olanların olabileceği gibi fikirlerini antropolojik, psikanaliz ve tarih ışığında felsefi argümanlarla temellendirenler de vardır. Şeytani derecede kötü olan ancak İnsanların iyi olarak gördükleri şeylerin aslında merkezinde kendilerinin olması ve çok kötü olayları bile etiketler, arka planı güzel şeylerle doldurulmuş kavramlar aracılığıyla tanımlamalarından kaynaklıdır.Örneğin önündeki tavuk dönerini yerken evde beslediği kedisini örnek vererek havyan sever kişiliği olduğunu söyleyen insan. Kediyi tavuktan daha iyi yapan şey ne? dur tahmin edeyim, sana minnetini göstermesi, seni sevgisiyle hoşnut etmesi, sana kendini Tanrı gibi hissettirmesi.
Burada yapılması gereken şey en azından iki yüzlü olmak yerine kötü olduğumuzu kabullenmektir.
"İçimizden kendi kendimize yaptığımız konuşmalarda
başkalarının onurunu pek korumuyorsak,
halk içinde pek dürüst kişiler değiliz demektir."
Friedrich Nietzsche
↑