kayıt

ergenekon

  1. 1
    dağın deliniş öyküsü.
  2. 2
    türk mitidir.konusu malum ancak benim değinmek istediğim konu başka.
    mevcut iktidarın bitmez tükenmez türk düşmanlığının dışa vurumuna dönüşmüştür "ergenekon".
    türklüğe ait güzel olan ne varsa bu iktidar tarafından sürekli kötülenmekte ve halkın şuur altına bunu işlemektedir.
    halk zaten ebleh neyi ne için yaptığını bilmeyen düşünemeyen bir kitle.iktidar türklüğü anayasadan kaldıracağım diyor milliyetçiliği ayaklarımızın altına alacağız diyor halktan tık yok.teröre verdiği tavizlerin haddi hesabı yok buna rağmen terörle mücadele edenler "ergenekon" terör örgütü saçmalığı ile dijital olarak üretilen sözde delillerle ve burası daha da komik "teröristlerin" gizli tanıklığı ile hapislere atılmaktadır.eğer halk bir gün uyanırsa şu atasözleri vaki olabilir "rüzgar eken fırtına biçer" "keser döner sap döner gün gelir hesap döner" işte o gün kimse merhamet dilenmesin adalet diye de hönkürmesin.
  3. 3
    (bkz: ergen)
  4. 4
    2. nesil bir yazar.

    hakkında bayağı esprilerin yapılacağı muhtemel yazardır. ayrıca pilavlıdan mesaj olarak soru işareti yazıp susmak gibi sevimli halleri vardır. avatarı ile ön semapti duyduğum üçüncü yazardır üstelik.
  5. 5
    bir destan.
    göktürkler ile alakalıdır.
  6. 6
    ergenekon yurdun adı,
    kılıçdaroğlu kurdun adı !

    (ubeydullah chygrizinski, rise and decline of french darkwave, sf. 116, kütahya, 1983, ISBN: 9789755708614)
    • üstadım tezimde alıntı yapacağım. teşekkürler referans için.
    • hocam baskısı tükenmiş olabilir, isbn numarası üzerinden kütüphaneleri araştırmanızı tavsiye ediyorum................................................................
    • hemen opensource'a bakıyorum. tşkler.
  7. 7
    Bir ziya Gökalp şiiridir:

    Biz Türk Han'ın beş oğluyuz,
    Gök Tanrı'nın öz kuluyuz,
    Beş bin yıllık bir orduyuz,
    Turan yurdu durağımız!

    Ak ordumuz sola gitti,
    Üç hakanlık tesis etti,
    "Medi", "Sümer Akad", "Hitti"
    Bu üç şanlı oymağımız!

    Birincisi Azerbaycan,
    İkincisi Geldanistan,
    Üçüncüsü Arz-ı Kenan,
    Fışkırdı üç kaynağımız!

    Gök ordumuz sağa vardı,
    Çin’i baştan başa sardı,
    Hiyong-nular bu Hanlardı,
    Set olmadı tutağımız!

    Kara ordu gitti, İskit,
    Ülkesinde yaptı bir çit.
    "Atilla ol, Şalon’a git",
    Sözü oldu adağımız!

    Kızıl ordu dağlar aştı,
    Efganlarla çok savaştı,
    Bir alayı Hind’e taştı,
    Sind oldu bir ırmağımız.

    Sarı ordu tekin durdu,
    Şehir yaptı, çiftlik kurdu,
    Uygurların bu iç yurdu,
    Kaldı ana toprağımız!

    Yüce Tanrı Oğuz Han’ı,
    Göndererek Türk hakanı,
    Birleştirdi beş Turan’ı,
    Doğdu güneş sancağımız!

    Oğuz Han’dan sonra Hanlar
    Kazandılar yüce şanlar,
    Bilinmek için bu boş anlar,
    Şahnamedir sorağımız,

    Yıllar geçti bir an geldi,
    Türk Tahtına İlhan geldi,
    Sağdan, soldan düşman geldi,
    Kurulmuştu tuzağımız.

    Verilmedi bir dem soluk,
    Kanlar aktı oluk oluk,
    Öldü bütün çoluk çocuk,
    Han, Bey, Çeri, Uşağımız.

    Yalnız Nököz ile Kıyan
    İki kızı alıp yayan,
    Bir sarp dağa attılar can
    Bunlar oldu kaçağımız.

    Dağdan dağa hep gizlice,
    Yürüdüler beş-on gece,
    Bir tan vaktı gayet ince,
    Bir iz oldu uğrağımız!

    Bu iz yolu çok uzattı,
    Sonra Alageyik çattı,
    Bir dik yardan bizi attı,
    Kanadı her bucağımız!

    Bir de baktık yeşil bir bağ
    Her tarafi bir yüce dağ,
    Geniş, fakat sıkı bir ağ,
    Dedik ne hoş bu ağımız!

    Alageyik çayır yerdi
    Yavrusunu emzirirdi,
    Bizi gördü meme verdi,
    Oldu Ana Kucağımız!

    Dörtyüz sene burda kaldık,
    Geyik arttı, biz çoğaldık,
    Çıkamadık İşe daldık,
    Pek şenlendi konağımız!

    Elma,erik çoktu yedik,
    Demir bulduk, ör işledik,
    "Bir gizli yol bulsak" dedik,
    Dağ delerdi bıçağımız!

    Kurt’tan hali iken bu yurt,
    Bir gün peyda oldu bir kurt,
    Bir geyiğe attı avurt,
    Gördü çoban yamağımız!

    Kurt bir delik buldu,gitti,
    Bir demirci takip etti,
    Ocak yaktı taş eritti,
    Açıldı yol kapağımız!

    Büyük sevinç, büyük müjde,
    Bayram yaptık kentte,köyde,
    Torun, oğul, baba, dede,
    Büyüğümüz, ufağımız!

    Demircye Bozkurt dendi
    Han tanıldı,taç giyildi,
    Yoldan önce kendi indi,
    Sağ elinde bayrağımız!

    Börteçine kurdun adı,
    Ergenekon yurdun adı,
    Dörtyüzsene durdun hadi,
    Çık ey, yüzbin mızrağımız!

    Oldu sana Kaf bu eşik,
    Tarih kaldı delik,deşik,
    Artık yeter bu taş beşik,
    Oldu körpe yatağımız!

    Uzaklarda hoş ülkeler,
    Issız yurtlar seni bekler,
    İşte Kıpçak, işte Kaşgar,
    Ta karşıda Gökdağ’ımız!

    Tarhandağı gözler seni;
    Tanrı orada sözler seni,
    Dört asırdır özler seni,
    Tukin dağda otağımız!

    Turan, eski toprak bize;
    Hind, bir altın konak bize;
    Çin köşkleri kışlak bize,
    Tuna boyu yaylağımız!

    Yunus gibi çıktık Hut’tan!
    Büyük yurda küçük yurttan,
    Geyik girdik, doğduk kurttan.
    Kılıç oldu orağımız!

    Sartlık gitti, Uygurlandık.
    Soyumuzla gururlandık.
    Şamanlardan uğurlandık.
    Pirler oldu yardağımız!

    İlk yayıldık: Beşbalık’a!
    Karakurum, Elmalık’a
    Çin başladı zorbalığa,
    Ezdi onu tokmağımız!

    Sağa sola gitti ordu;
    Hind’e, Rum’a bir baş vurdu.
    Altın yuta düzen kurdu.
    Yine eski yasağımız!

    Alplerimiz girdi harbe,
    Düşmanlara attı darbe;
    Şimal, cenup, şarka, garbe,
    Akın etti kısrağımız!

    Türk ayağı hangi yurda,
    Basmışsa baş eğdi kurda!
    “Gökhan orda, Akhan burada! ”
    Dedik gitti ayağımız!

    Tümen, Çin’e akın etti.
    Efrasiyab, Rum’a gitti.
    Tomris adı göğe yetti.
    Hüsrev oldu tutsağımız!

    Teleleri, Aktürkman’ı
    Toplamıştı Soğd’un Hanı,
    Çapul etti Eşkân(i) , yân’ı
    Sevinç adlı soğdağımız!

    İlhan Mokan, Bilge Kağan,
    Gaznevi’den Mahmut Sultan,
    Selçuklulardan Alparslan Han,
    Birer şanlı koçağımız!

    Askerliği gördü atsız.
    Harzem Şah’ı oldu atsız.
    Bugün hakan, dün bir adsız:
    Böyle kayar kızağımız!

    Tonguz, Çin’e hakan oldu.
    Hıtay Türk’ü üryan oldu.
    İlk düşünen Gür Han oldu,
    “Birleşmeli ocağımız”!

    Cengiz bunu tasarladı.
    Dört bucağa ılgarladı.
    Türk soyunu toparladı,
    Turan oldu öz bağımız!

    Oğuz Han’dan beri mühmel,
    Kalmış idi büyük emel.
    Yüce dilek uzattı el.
    Ele geçti arağımız!

    Gökten yüce yıldızımız!
    Bir devr açtı her hızımız!
    Atilla bir Kırgız’ımız!
    Timurleng bir Kazak’ımız!

    Fatih aldı İstanbul’u.
    Babür, Hind’e eğdi yolu.
    Nadir sarstı sağı solu…
    Oldu bir son taslağımız!

    Bundan sonra talih döndü,
    Yıldızımız yine söndü,
    Karşımızda Rus göründü…
    Kesildi yurt otağımız!

    Kırım, Kazan heder oldu!
    Tuna, Kafkas beter oldu!
    Türkistan’da neler oldu?
    İşitmedi kulağımız!

    Yurt girince yâd eline,
    Ergenekon oldu yine!
    Çıkmaz mı bir Börteçine?
    Nurlanmaz mı çerağımız…
  8. 8
    bir kumpastır.
  9. 9
    eski yurt anlamına gelen sözcüktür. kon ya da kun sözcüğü, göçerlerin durup yerleştiği, konduğu yurt anlamındadır. türkler çıktıkları ülkeyi ardlarında bırakırken, oradan hep eski yurt anlamında ergenekon diye söz etmişler.