11.22.63

stephen king romanı.

mini dizi olarak izleyiciye sunuldu. james franco başrolde. izledikçe yorumlayacağım. övücüler tarafından iyi denildi. bakalım.

dizinin konusu çok sağlam. oyunculuklar da ortalamanın üstünde. müzikler güzel. ortam güzel.

özetle izlenir.

kafamda deli sorular yaratan dizi. izleyen varsa yeşillendirsin birkaç şey sormam lazım.

eren albayrak, ümit davala ve deniz kadah üçlüsü aklıma geldi.

3. bölümü "noluyoruz amk" tadında son bulmuş dizi. stephen king güzel yazmış, j.j.a güzel yönetiyor. umarım boka sarmaz. takip ettiğim nadide dizilerden.

4. bölümdeki sam cooke şarkılarıyla beni benden almış dizi.

bir de şöyle to be continued tadında bitirmeseler çok datlu olacak.

şimdilik güzel ilerleyen dizidir. stephen king eserlerinin ekranlarda ne hale geldiğine çok defa üzülerek şahit olmuş biri olarak umarım boka sarmaz diyorum. kitabı çok başarılıydı umarım diziyi de başarılı şekilde devam ettirirler.

çok güzel dizi, her hafta heyecanla bekliyorum. dua edelim de bozmasın.

-- spoiler --

geriye dönmek ve zamanı sıfırlamak zorunda kalacak mı merak ediyorum.

-- spoiler --

son 5 saattir izlediğim ve şuan 6. bölümünde olduğum dizi. gerçekten standartların üstünde.

tek kelimeyle harika. gerek oyuncular, gerek konu, gerekse kullanılar müzikler müthiş. insanı asla sıkmıyor, bölümü sonuna kadar izlettiriyor.

tek sezon 8 bölüm ve her bölüm hemen hemen birer saat olan dizi. otur çerez niyetine izle anasını satim. daha ne olsun.

dün gece bitirebildiğim tek sezon 8 bölümlük mini dizi.

stephen king'in aynı adlı romanından uyarlanan bu dizide Al Templeton adında bir restorant sahibinin dükkanındaki dolabın zaman makinesi olduğunu öğrenmesini ve ardından J.f. kennedy suikastini Jake Epping adlı bir ingilizce öğretmenine engelletmeye çalışmasını anlatıyor.

Olay çok zırva gibi dursa da Stephen King tasviri ile o kadar zevkli hale getirilmiş ki bir an bile sıkılmıyorsunuz.Ayrıca dizinin müzikleri ve kamera açıları o kadar iyi ayarlanmış ki gerilimi iliklerinize kadar hissetmemeye nedeniniz kalmıyor.

Başrolde James Franco'nun da oynaması diziye ayrı bir hava getirmiş, nitekim cumartesi-pazar yapacak bir aktiviteniz yoksa çerez niyetine izlenilesi olağanüstü güzel bir dizi.

küçük bir eleştiri olarak konuyu saptırmadan al templeton'un yaşadıklarını bir iki sezonda anlatıp daha sonra jake epping'e geçişini de izleyebilirdik.hem tam bir dizi olurdu hem de son yıllardaki en iyi dizilerin arasına girerdi.

-- spoiler --

ne yaşarşa yaşasın, kimi öldürürse öldürsün sadie ile bir ömür geçiremeyeceğini bilmek, bunu düşünüp yazan stephen king..ayrıca o sondaki dans sahnesi..çok güzeldi be :(

-- spoiler --

az önce ilk bölümünü izledim müthiş bi dizi. bu zamana kadar neden başlamadım inanın bilmiyorum.

bir çırpıda izlediğim mükemmel dizi. az çok tarih de öğretiyor. bitince bir burukluk yaşatıyor ama...

dizi tam da şu havada: www.youtube.com/...

izlemeyen kalmasın dediğim mini dizidir.

kitabından aldığımdan daha çok zevk aldığım mini dizi.

3 günde bitirdiğim mini dizi. ilk gün 2 bölüm, ikinci gün 5 bölüm izledikten sonra bugün final bölümünü izleyip diziyi geride bıraktım. hakikaten her anlamda kalite akıyor diziden. kitabı da bu kadar sürükleyici midir bilmiyorum ama dizi inanılmaz akıp gidiyor. dizi değil de, uzun bir film gibi geldi sanki. sanırım ilk kez mini dizi izledim hayatımda. güzel bir deneyim oldu. dizi kennedy suikasti üzerine kurulacak gibi görünürken birçok yere sapıyor. 8 bölüme çok fazla şey sığdırmışlar. çok da güzel olmuş. daha fazla detaya girebilirim ama spoiler vermekten korkuyorum. bu kadarı yeterli o yüzden. tavsiye edilir.

(bkz: james franco sen insan mısın)

Sadece ana karakterin zaman kapısı zimbirtisindan geçmesi dışında kusursuz bi dizi

KER ÇEK OLSA DA ZAMAN YOLCULUĞU YAP SAM dediğim dizidir...

james franco'nun oyunculuğunu beğendiğim dizidir bu arada.

James Franco'nun efsane oynadığı, müthiş oynadığı dizi. ilk bölümden sonra düşer bazı diziler. bu hiç öyle değil tam tersi sarıyor. j. f. kennedy suikasti, öncesi, politik ilişkiler, rus etkisi/nüfuzu vs. "bu olayı anlatan yaklaşık 2000 kitap olması ve hiç kimsenin gerçeği bilmemesi" gibi çarpıcı bir mesaj da var... izlenilebilir.

Güzel diziydi arkadaşlarımla birlikte bir günde izlemiştik zaten 8-9 bölüm şeklinde bir mini dizi

stephen king romanından uyarlama olan, başrolünde james franco'nun oynadığı mini dizi. dizinin 8 bölümü bulunuyor. 60'lar amerikası tasvirini ve müziklerini sevenler için bulunmaz nimet. jfk suikastini arka plana alıyor. karantina döneminde bir çırpıda izlenebilir.

klasik bir s.king kitabından uyarlanan dizi.

artıları eksileri var ama son sahnesi duygusal top yapmaya yetti.

2018'den beri 3. kez tekrar izlemeye başladığım ve tam olarak şu an bitirdiğim, her defasında da ulan bu neydi be dediğim müthiş mini dizi. hayır görüşlerimin james franco'yla bir alakası yok...

-- spoiler için tıkla --

bill için asla üzülmüyorum, bence hak etmişti. dizinin politik yorum kısmını geçip sadie ve jake'e odaklanmam gerekirse son sahnede her defasında hüngür hüngürüm. jake suikasti engelleyip 2016'ya geri döndüğünde de dünyanın daha kötü bir yer olmasını bıraktım, çünkü döndüğünde harry'nin jake'e dediği şey daha çok inciticiydi... son dans... sadie'nin kariyeri... jake... ve,

“bu odayı veya müziği biz istemedik, davet edildik sadece.
bu yüzden, madem karanlık etrafımızda, dönelim yüzümüzü ışığa.
bolluğa minnettar olmak için katlanalım zorluklara.
keyfin tadına varabilmemiz adına acı verilmiş bize.
ölümü reddetmemiz için hayat verilmiş bize.
bu odayı veya müziği biz istemedik.
fakat madem buradayız, dans edelim gitsin.”

-- spoiler --

hala izlememiş mağara bireylerinden rica ediyorum, izleyin.

geçen hafta arkadaşlarımın zoruyla izlediğim ve “bu ne lan” diyip 2. bölümde saldığım dizi.

dizi işi bizden geçmiş...

bir yapımı stres yaparak izlemem normalde ama bu dizinin içine ne zaman aşk girdi o zaman yersiz bir stres içine girdim...

sonuç olarak bu dönemde hala izlememişseniz kaçırmayın.

tümünü gör

↑