suskunlar
- 38tüm eserlerini en az 2 kez okumuş biri olarak suskunlar'ı muhtemelen 4 kez falan okudum ve tek kelime ile ihsan oktay anar üstadın ustalık eseridir.
ilk çıktığı zaman yanlış değilsem, kadıköy'e gitmiştim de almıştım.
yalan söylemeyeyim ama galiba 2007 idi ve ilk baskısı 40.000 adet gibi o dönem için yüksek bir adette basılmıştı.
girişin girişi şu şekildedir;
"kulak eğer gerçeği anlarsa gözdür."
mesnevi, II, 871 - Süleyman nahifi çevirisi
son anda aklıma gelen spoiler editi: ulan ne gülmüştüm bu karaktere, her okuduğumda da kopuyorum yine..
(bkz: alessandro perevelli)
(bkz: pereveli hacı iskender efendi) - 39bitmesini istemediğim tam en acıklı sahnede ahmet kaya müziğini çalan giderli bir diziydi.
- 40"benim adım ibo. göstermem ama otuz yaşındayım. babam ben çocukken öldü. bir annem var, onunla yaşarım.
benim adım ibo. kimseye bi' kötülük etmedim hayatımda. yalan söylemedim, haram para yemedim. baklava çaldım bir tek... onu da fazla fazla ödedim.
benim adım ibo. allah'a inanırım. daha bi' kadına dokunmadım hiç. 7 yaşından beri oruç tutarım, bayramları çok severim, bi' de çocukları...
benim adım ibo. köfte satarım. okulu bitirmedim, liseden terk. en çok ona yanarım. bi' de gülten'e yüz görümlüğü alamadım, ona çok üzülüyorum...
ibo benim adım. bence iyi bi' insanım. yani sanıyorum ki; iyi bi' insanım. başıma kötü şeyler de geldi ama niye diye sormadım. çünkü allah'tan korkarım.
ama şimdi... şimdi biri benden bi' şey aldı, yerine koyamıyom..." - 41geçen sene sona eren acıklı,dramatik ve aksiyon içeren show tv dizisi. çocukken maphushanelere düşmüş 3 arkadaşın ıslahevinden intikamını almasını anlatıyor. ahmet kaya şarkılar çalıyordu. ulan çok sağlam diziydi. reyting yarışına kurban gitti.
- 42sleepers filminden uyarlanmış, benim gözümde başarılı bir dizidir.
- bende bu filmin ismini arıyordum yedi teşekkürler.
- 43özlenenler listemde bulunandır.
hâlâ düşündürür dizide geçen bir sorusuyla, kime koşarsın canın yandığında en sevdiğine mi seni en çok sevene mi? - 44kelimelerin tarifsiz kaldığı;
bırak başkasına anlatmanın, okuyup anlamanın; hazetmenin bile zor olduğu ihsan oktay anar şaheseri.
ihsan oktay anar dendiği zaman herkesin aklına puslu kıtalar atlası gelir (doğal olarak)
ancak şunu diyebilirim ki, puslu kıtalar atlasını okurken, sona geldiğimde ufak bir hayal kırıklığı yaşamış; kitabın başında yer alan heyecanı ve tatmin ediciliği bulamamıştım.
amat eserini okuduğumda, bu eksikliğin olmadığını hissedip mutlu olmuştum ve etkilenmiştim; ancak amat'ta yer alan atıflar çok bariz ve kolay ulaşılabilirdi.
suskunlar ise, ne puslu kıtalar atlası'ndaki gibi "eksik bir şeyler var!" havası bırakıyor ne de amat gibi kolay çözülebiliyordu.
peki neydi suskunlar'ı benim için bu kadar "özel" kılan şey?
bir kaç örnekle çok detaya girmeden örneklendirmek isterim; ancak uyarmalıyım, buradan sonrası kitabı okumayanlar için spoiler içermektedir!
-- spoiler için tıkla --
"batın'ın oğlu zahir"
tüm atıfların en güzelidir belkide bu kitap içerisinde.
kelime anlamı olarak (özetle);
"zahir", göz ile görülebilen, algılanabilen demektir.
"batın" ise bu algının dışında kalan, beş duyu organıyla algılanamayandır.
kitabın en sonunda, batın hazretlerinin geldiğini, davud, ruhunda hisseder. görmeden, duymadan, dokunmadan; onun varlığına dair fiziksel bir kanıta ihtiyaç duymaksızın gidip duvarın dibine çöker; ama batın oradadır, bunu bilmekte, hissetmektedir.
zahir ise herkeslerce görülür, bilinir, dinlenir ve hatta dövülür.
batın yalnızca bilinir; zahir ise herkesçe görülür ve algılanır.
***
kitabın içerisindeki atıflar, en az amat kitabında olduğu kadar beni benden aldı. özellikle zahir'in ilk ortaya çıktığı zamanda, çarşı içerisinde yürürken arkasına takılıp onu takip eden musiki üstadlarına dönüp bakması ve 12 kişi sayması, kavunu uzatıp "bu benim etimdir, yiyin..." ve rakıyı uzatıp "bu da benim kanımdır, için..." demesi;
habil ve kabil atfı/hikayesi;
batın'ı hiç kimsenin görmemesi ama bilmesi, hissetmesi...
batın'ı yakalamak için yapılan baskında yer alan tasvirler -ki edebi bir eserden ilk kez bu kadar etkilendiğimi hissetmeme sebep olmuştu-
-- spoiler --
işte böyle etkileyici bir eserdir suskunlar