36
Mehmet Ali @mememetali 25 Mar
-- spoiler --
Bi tane film var iki tane adam arkadaşlar akşam toplanıp birbirini dövüyorlar her gün ama meğer arkadaş değilmiş kendini vuruyormuş.
-- spoiler --
37
''eğer bunu okuyorsan, bu uyarı senin için. bu anlamsız yazıda okuduğun her kelime hayatından harcanan diğer bir saniye demek. yapacak başka işlerin yok mu? hayatın gerçekten bu kadar boş mu da, bu anları daha iyi geçirebileceğin bir yol düşünemiyorsun? yoksa, saygı ve inanç beslediğin otoriteyi ortaya koyanlardan çok mu etkilendin? okuman gereken her şeyi okur musun? düşünmen gereken her şeyi düşünür müsün? sana alman gerektiği söylenen her şeyi satın alır mısın? apartmanından dışarı çık. karşı cinsten biriyle tanış. lüzumsuz alışverişi ve mastürbasyonu bırak. işinden ayrıl. bir kavga başlat. yaşadığını kanıtla. eğer insanlığını ispat edemezsen, bir istatistik olarak kalacaksın. artık uyarıldın.''
38
En hafif tabirle hayvan gibi iyi filmdir. Çocukken izleyip aklımı kurcalayan sonradan da çok kez izlediğim filmlerdendir. Her repliği on numara. Müzikleri desen tadından yenmez, zaten edward norton başlı başına muazzam.
Abartı denmesine üzüldüğüm filmlerdendir. İnsanlara nasıl hissettiğimi, ne kadar beğendiğimi anlatabilmek isterdim.
39
bir urum olsa adını marla koyardım repliği ile hatırladığım ve çok beğendiğim bir film.
40
Ya bunu akademisyen bi arkadaşım benim önerim üzerine kız arkadaşıyla izlemişti. Mını siktimin bu yaşa gelmiş izlememişler orası bi ayrı zaten. Bi de kız arkadaşıyla sıkılıp yarıda kapatmışlar filmi. Geldi bana söyledi. Dedim seni akademisyen yapan sistemi sikiim. İşte bu filme bağlılığım budur arkadaşlar.
41
tekrar tekrar izlenmesi gereken film.
42
bu film üzerinden "hayatın felsefesini çözdüm, günümüz düzenine karşı çıkıyorum" tarzı yaklaşımlar yaparak şekilden şekile giren insanlar bir kongre salonu, bir fuar merkezinde toplanmalı ve bombayla havaya uçurulmalı..
43
neredeyse her sahnesinde ayrı bir mesaj içeren film.bu filmi ilk çıktığı yıl olan 1999'da izlemiştim ama şimdi düşündüğümde neredeyse hiçbir şey anlamamışım.sonra tekrar izlediğimde sanki ilk defa izliyormuşum hissiyatına kapılmıştım.işin ilginci her izleyişimde aynı hissiyata kapılıyorum,konuyu biliyorum,sahneleri hatırlıyorum ancak repliklerden yaptığım çıkarımlar her seferinde değişiyor.sanırım bu olgunlaşmayla alakalı bir durum.elbette hergün açıp izlesem aynı şey olur demiyorum.en son 4-5 yıl önce izlemiştim ve bu gece tekrar izlemeye karar verdim.çok uzatmadan bu iletiyi girmeme ilham kaynağı olan şu repliği paylaşayım;
-- spoiler --
o meşhur tyler durden'ın edward norton'ın eline kimyasal döktüğü sahne(bu arada edward norton'ın canlandırdığı karakterin ismine film boyunca hiç dikkat etmediğimi yeni farkettim)
tyler durden:without pain,without sacrifice,we would have nothing
---edward norton acıdan çeşitli meditasyon teknikleriyle kaçmaya çalışır
tyler durden:stop it,this is your pain,this is your burning hand
edward norton: i am going to my cave. i am going to my cave,i am going to find my power animal.
tyler durden:no, do not deal with it like those dead people do.come on!
...
tyler durden:this is the greatest moment of your life, man and you are off somewhere missing it.
edward norton: no i am not.
tyler durden: shut up. our fathers were our models for god. and, if our fathers bailed, what does that tell us about god? listen to me you have to consider the possibility that god doesn't like you, he never wanted you. in all probability, he hates you. this is not the worst thing that can happen.
edward norton: it is not?
tyler durden: we do not need him. fuck damnation,fuck redemption. we are god's unwanted children? so be it.listen.you can run water over your hand and make it worse, or you can use vinegar and neutralize the burn.first you have to give up. first you have to know, not fear, know that some day you are gonna die.it is only after we have lost everything that we are free to do anything.
...
tyler durden: congratulations. you are one step closer to hitting the bottom.
-- spoiler --
aslında insanoğlu acıdan edward norton'ın yaptığı gibi hep kaçmıyor mu? bence burada tam da bunun eleştirisi yapılıyor ve acıdan kaçmak yerine onunla yüzleşmenin ve benimsemenin özgürlüğümüz olduğu sonucunu çıkarttım ben.zaten edward norton çektiği acıdan kaçma yollarını ararken acı çekmeye devam ediyor ta ki onu benimseyene kadar.
ayrıca tyler tanrıyı memnun etmeye çalışmanın gereksizliğinden bahsediyor.burada tanrı derken neyi kastettiğini henüz tam olarak anlayabilmiş değilim ama sanki toplumsal kurallara uyarak yaşamanın özgürlük karşısındaki en büyük engellerden biri olduğunu anlatmaya çalışmış gibi geldi bana.daha doğrusu birilerini memnun etmeye çalışarak yaşamak buradaki asıl eleştiri olabilir.
44
net iyi filmdir.
başka bir girdimde de bahsettiğim gibi kültleşen filmleri sevmemek popüler olduğu için şu sıralar kendilerine bok atılmaktadır.
45
İzleyince otomatikman level atlanılan film.
↑