kayıt

baba

  1. 100
    Sözlük nan galibam baba oluyorum olum.
    • açtın tüm kapıları :D hadi hayırlı olsun anahtarcı :D allah sağlıklı uzun ömürlü bir bebe nasip etsin ^^
    • Hayalimi gerçekleştirmiş adam helal olsun, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bebis olsun^^
    • nickinin hakkını vermişsin babilito. şaka bi yana allah mutlu mesut etsin.
    • Gençler valla çok çok sağolun çok varolun. Allah sizden razı olsun size de babili babilitto bebiş babası olmayı nasip eder umarım. Yani en azından haberini duyarsınız *
  2. 101
    Doğduğum andan itibaren hayatını bana adayan biriciğim. Benim yüzümden geçirdiği uykusuz gecelerin haddi hesabı yok. Başıma gelen kötü olaylar, hastalıklarım derken sürekli ya kızıma bir şey olursa korkusuyla geçti bu zamana kadar ömrü.

    Şimdi ise ya babama bir şey olursa diye korkma, geceler boyu uykusuz kalma, uyurken gidip izleme sırası bana geldi. Kulağında tümör çıktı ve beyne yaklaşmış artık. Elimden hiçbir şey gelmiyor göğsümün tam ortasına koca bir taş koydular nefes alamıyorum. Birkaç gündür hiç yaşamadığım ve hayatım boyunca yaşayamacağım korkularlardayım. Nolur ameliyat çok iyi geçsin ve sen hep bizimle kal.
  3. 102
    Çok özledim, tıpkı annemi özlediğim gibi.

    -- spoiler için tıkla --


    Allah, babalarımıza sağlıklı ve uzun ömür versin. Vefat etmiş olanların yeri mekanını cennet eylesin


    -- spoiler --

  4. 103
    Bir kelimeden çok daha fazlası. Allah olmayana sabır versin. Gerçekten çok zor. Şahsi bir yazı olacak. Okumayabilirsiniz.

    Bu dünyadaki yegâne varlığım. Her şey kelimesinin vücut bulmuş hali. Güvenilebilecek tek varlık. Dünyanın en güzel adamı. Bana bir gün bile keşke dedirtmeyen adam.

    Her yaptığımın arkasında olan hakkaniyetli kişilik. Hep arkadaşım dostum gibi oldu. Bir dediğimi iki etmedi. Her zaman doğruluğu dürüstlüğü sevgiyi ögretti bana. Hep yanımda oldu.
    Düştüğümde kaldırdı. hata yaptığımda gerekeni yaptı. Bir gün bile nefret etmedim ne kendimden ne ondan. El üstünde tuttu beni hep. Kırmamak için elinden geleni yaptı. Ben de Hep layık olmaya çalıştım sevgisine. Çok çok güzel anlar anılar biriktirdik. İyi ki var.
  5. 104
    Bana diyor ki " instagramdan çıktım nasıl gireceğim ?" diyor. Dedim " şifrenle kullanıcı adını yaz." Diyor ki " benim şifrem ne? " senin de babalar günün kutlu olsun kral.
  6. 105
    Benim için dedem.. Bugün yaşadığımız bir olayı anlatayım size..

    Dedem eski aşçılardandır..

    Bugün annem köfte yoğurdu.. çok işi olduğu için
    -baba sen hazırlar mısın çok işim var? Diye sordu.
    +zaman çok yaparsın!
    -gece 12ye kadar çalış diyorsun yani :)

    Anneannem araya girdi üüseyin (aslında hüseyin olan ismini anlam veremediğimiz şekilde trakyalı edasıyla söylüyor^^) sen yapsana o 1 saatte yapar sen 10 dakika da halledersin dedi ..

    Ben yapamam bahçeye incem bana iş çıkarmayın dedi..

    Bu arada mutfağa gidiyordu baktım ellerini yıkıyor köfteyi yapmaya başladı..

    -Hayırdır pes ettin galiba dede?
    +yapmazsam başımın etini yer simdi yapayımda rahat etsin.
    - :)))
    +bu kadın beni seviyor mu sevmiyor mu anlamıyorum , bi bakıyorum çok tatlı bi bakıyorum resmen düşman, hele sinirlenince bir bakışı var kaşlarını çatıyor gözlerini de belertiyor çok korkuyorum o zaman :))
    +nazı sana geçiyor da o yüzden dede yapacak bir şey yok
    -50 senedir bitmedi nazı zaten ama seviyorum yine de pamuk şekerim benim, ama sen ona söyleme o zaman daha çok nazlaniyor :)

    Bu arada 10 dakikada köfteler bitti tabi ,

    -25 yıldır yapmıyorum bak unutmamışım
    +usta adam unutur mu hiç :)
    -dur şimdi nusi anneannene oyun yapalım ben elimi yıkayıp bahçeye kaçayım sen yapmadı gitti de tamam mi (munzurca gülüyor bu sırada tabi)
    +emin misin dede sonra sana sarar valla :)
    -olsun olsun bende onunla uğraşacağım

    Anneanneme dedemin söylediklerini dedim

    -üseyiiiinn o köfteleri yap bak, yapmadan gidersen konuşmam.
    +yapamam ben bahçeye gidip sana erik toplucam.
    -erik istemem köfteyi yap.

    Baktık anneanne delirecek

    -yaptı anneanne seni kandırıyor^^
    +inanmam getir bakcam
    -!!!

    Götürdüm gösterdim mecburen

    -tamam deden yapmış bunları dedi ^^

    50 yıllık hayat arkadaşının nazıda cazida çok tatlıymış , diğeri de yaptığı işi bi bakışta anlıyor. Onları izlemek çok keyifli sözlük ^^
  7. 106
    bazen evin direği değildir. hatta o direği yıkandır. o direğe kast edendir.. uzatmadan (sikinde olanlar için) gelelim benim babamla olan hikayeme..

    babamla öteden beri diğer 2 kardeşimle birlikte anlaşamadık. e tabii annem de öyle idi. keza hala öyle. hayvan muamelesi çekmekten zevk alan, bağıran, şiddet uygulayan ve ''ben dedim olur'' ''dövsem de sevsem de babanızım'' tarzında bir ''sevgi'' besleyen bir adam benim babam..

    bir şekilde 18 yaşına kadar nefret dola dola geldim işte. içime attım, halının altına süpürdüm. görmezden gelmeye çalıştım filan.. üniversiteyi kazandım ve şehir dışına gittim. ilk kez kendi ayaklarının üzerinde durmanın gerektirdiği cesareti de kendimde bulamadım. çünkü yoktu. bu sebeple boşluğa düştüm. yapmam, kesinlikle yapmam dediğim şeyleri yaptım. alkol, uyuşturucu ve diğerleri...

    ailemden gizli bir şekilde nişanlandım ayrıldım. kimlere kimlere borç taktım, kimler kimler bana taktı.. ölümlerden döndüm, kafama silahlar mı dayanmadı, gey bir özel harekat polisi tarafından tecavüz edilmek mi istenmedim.. her isteği annesi tarafından yapılan bir çocuk iken pis sakallı mafya tipli adamlara rakı götüren garsona dönmüştüm..

    ve bu süreçte annem bana ağlayarak telefonlar açıyor, babamın onu aldattığını çok mutsuz olduğunu gelmemi istediğini söylüyordu. benim içim her arayan kişi de ''anne'' yazısı çıktığında bir burukluk beliriyordu. ''gene ne oldu'' diye tedirgin oluyordum.. bu bir yıl boyunca sürdü.

    sonunda okulu bıraktım velhasıl. üniversite sınavına girdim tekrar -bu arada memlekete döndüm- annem ve babamın her gün kavgalarını dinliyorum odamdan. duymamak elde değil, bina duyuyor.. babam göz göre göre aldattığını fütursuzca söylüyor, annem bağırıyor, bağırıyor..

    ve sonra o çocukluktan kalma kin belirdi içimde tekrardan.. birleşti, güçlendi, sivrildi..

    yine kavga ettikleri bir gün kontrolü kaybetmiş halde yanlarına gittim..

    bağırdım, çağırdım, sövdüm, vurdum, yine bağırdım, yine sövdüm.. ne kadar nefret ettiğimi kustum. o gün babamın burnunu ve sol kolunu kırdım. kaşı patlamıştı.

    işin garibi bundan bir saniye bile pişmanlık hissetmemiş olmam.. beni bu hale getirenin kendim olmadığımı bildiğim için içimdeki rahatlık..

    laf aramızda.. hala nefret ediyorum, fakat bir şeyler koptu içimden. ona karşı artık ''idol'' ''en büyük örnek'' gözüyle bakamıyorum. olmuyor zorladım. yapamıyorum. sevemiyorum artık onu..

    hayatımı çok güzel siktin. ellerine sağlık baba. ellerine sağlık..
  8. 107
    Allah basimizdan eksik etmesin.
    Varligi yeter.
  9. 108
    hayatımda en çok saygı duyduğum insan. aşağıda kendisinin hikayesini anlatacağım inşallah.
    eskişehir'in küçük bir köyünde doğdu babam. kendisi ile birlikte 8 kardeştiler. köyün ağası olan dedem varlıklı bir adamdı ve babamlar fakirlik ne hiç görmediler fakat ailede sevgi namına hiçbir şey yoktu. rahmetli dedem görüp görebileceğiniz en narsist insanlardan biriydi. o yanlış yapmaz, yapamazdı. çocuklarına sevgi göstermediğinden babam da sevgisiz büyüdü.
    ailede şiddet ile otorite kurmak tek seçenek olarak söylendi. dedem birinden dayak yerseniz ben de sizi döverim dermiş babamlara hep. gerçi neredeyse her gün dövmüş de babamları farklı sebeplerle. o yüzden hep kavga ederek büyümüş babam. burnunda bir çok küçüklükten gelen kırıkları geçen sene ameliyat olarak düzeltti sonunda.
    eh onlar bu ortamda büyüyedursunlar, amcam askere gittiği zaman dedem bir adamla kavgalıydı. dediklerine göre "o adam evimin önünden geçerse vururum" diye bir söz söyleyen dedem nitekim ki söylediğini de yaptı. adam ölmüştü. dedemi hapse attılar. ardından otorite(!) boşluğunu gören köylüler bir söylenti çıkararak babamın en büyük kardeşini(ablasını) öldürdüler. o herif de hapse girdi fakat bir anda evin tek erkeği olarak kalan babam için günler iyice zorlaştı.
    köyün yüzde 90'ı düşmandı. bunca zamandır güçleri(!) elinde bulunduran ailenin sallandığını görünce herkes düşman olmuştu ki düşman olanların haklı nedenleri de vardı.
    her gün ölüm korkusu ile belinde bir tabanca sırtında bir tüfek çalışmaya giderdi babam. bilenler bilir çiftçilik ağır bir meslektir. o zamanlar daha ağırdı. hapse giren dedemi rahat ettirmek için neredeyse tüm o biriken servet harcandı. (gardiyanlara rüşvet falan)
    unutmadan o zamanlar 14-15 yaşında bu arada babam. öyle 20- 25 falan da değil. okulu bıraktı ve kendini iyice çalışmaya verdi.
    eh bir süre sonra işler bir nevi düzelince babam da 24 yaşına geldiğinden annem ile evlendiler. (o da ayrı bir hikaye bir ara anlatırım)
    eh babam okumamış adam, özel bir şirkette asgari ücrete çaılşıyor ama anneannem annemi evermeye meraklı bu yüzden pek de sorup soruşturmadan evlendiriyorlar.
    ben dahil 4'te çocukları oluyor annem ile babamın. biraz daha rahat yaşamak için babam sabah 7 aksam 11 yaklaşık 15 sene durmadan çalıştı. cumartesi,pazarı hatta bayram tatili bile yok. allah'a şükür bir gün bile bir şeyin eksikliğini hissetmedik ama yine de fakirdik. yapacak bir şey yoktu.
    yine allah'a şükür şimdi o günlerden çok uzaktayız.
    babam hayatımda gördüğüm en çalışkan insandı ve hala da öyle işte bu yüzden ona çok saygı duyuyorum.
    tabi 15 yaşındaki bir çocuğun bu durumlar karşısında yılmaması hala beni hayrete düşürüyor.
    ben yaşadıklarının 10'da 1'ini yaşasam ne yapardım bilmiyorum.
    allah bizim başımızdan babamı eksik etmesin.
  10. 109
    İşimiz düşmediği sürece birbirimizi arayıp sormuyoruz. Kalbim hala çok kırık. Kapatabildiklerim hala yolumun başı. Çok uzun zaman önce bir duvar koydum aramıza öyle gelişti olaylar. O duvarın ardından babamın farkındayım. Aşamıyorum o duvarı. Kendi duvarımı aşsam onun da duvarı karşıma çıkar diye korkuyorum. O da çok kırıldı bunu da biliyorum. İçim yangım yeri oldu durup dururken. Kızlar en çok babalarına düşkün olurlar senin kız hiç öyle değil demişler bana bugün bunu söylüyor. Diyemedim bir şey. Sana her güvendiğimde beni yak yolda bıraktın diyemedim işte. Şimdi de oturdum diyemediklerime ağlıyorum. Umarım bir gün geçtiğinde bu kırıklar o gün geldiğinde çok geç kalmamış oluruz birbirimize olan sevgimizi fark edip en çok bu sevgiyi hissettiğimizde.

    Çok seviyorum çok özlüyorum ama bu kadar. Hiçbir şey bilmiyor.
  11. 110
    Az önce arayıp doğum günümü kutlayan adam gibi adam sndjdjd tek sorun bugünün doğum günüm olmaması. Aklına gelmişken unutmadan kutlamak istemiş..
  12. 111
    Hasan ali toptaş, "kuşlar yasına gider" romanıyla öyle güzel anlatmıştır ki...

    Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklarımızdır.
  13. 112
    Çocukluğumun ve gençliğimin kahramanı.

    Ayrıca enfes diyar pala parçası

    daha küçücük bir çocuktum
    varlık içinde yokluk yaşadım yoruldum
    herşeyde mi suçluyum? ben yolumda mutluyum
    baba senin oğlun serseriyse bu senin eserin
    hiç ilgilenmediysen ama neden ama bu beden
    sokakta büyümeye mecbur muydu?
    allah'ım sabır ver üstesinden gelmem için
    bana bir yol göster
    allah'ım huzur ver, kafam dolu beynim durmak ister
    kimse bilemez ne çektiğimi
    o hissedemez hayallerimi anlayamaz ooo
    lütfen bir dinle baba, beni çok üzdün ama
    herşeye rağmen hala senin oğlunum ben
    beni olduğum gibi kabullen
    lütfen bir dinle baba, seni çok üzdüm ama
    herşeye rağmen hala senin oğlunum ben
    beni olduğum gibi kabullen
    küsmek için barışılır mı?
    aynı evde ayrı odalarda yaşamaya çalışılır mı?
    bu sorunlara alışılır mı?
    zamanla herşey biter ama kadere karışılır mı?
    gidecek yerim yok sorunlarımsa çok
    güçlü olmalıyım başka çarem de yok off
    zaten bıkmışım ahh...
    allah'ım sabır ver üstesinden gelmem için
    bana bir yol göster
    allahım huzur ver, kafam dolu beynim durmak ister
    kimse bilemez ne çektiğimi
    o hissedemez hayallerimi anlayamaz ooo
    lütfen bir dinle baba, beni çok üzdün ama
    herşeye rağmen hala senin oğlunum ben
    beni olduğum gibi kabullen
    lütfen bir dinle baba, seni çok üzdüm ama
    herşeye rağmen hala senin oğlunum ben
    beni olduğum gibi kabullen
  14. 113
    bursalılar için dönel kavşak yerine kullanılan kelimedir.
    -ilerdeki babadan dön, soldaki yoldan dümdüz.

    tabuda baba'yı anlatmak için dönel kavşak çizmek gibi artıları da oluyor.
  15. 114
    Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge.
  16. 115
    BABAMA
    Bir notası eksik yaşamak bu dünyada ne büyük keyif
    Sonra sarılıp uyusak yıldızların koynunda
    Rüya bu ya adını bilmediğimiz nur yüzlü bir adada uyansak
    Rotasını şaşıran bir buluta binsek ve yine eve dönsek baba

    İsyan bayrakları neden hep kırmızı?
    Sayılara sıfır eklenince neden çok değerli ama tek başına sıfırın değeri ne ki?
    Keman ve ney hüzünlü mü sevilir yoksa hüzünün gerçek adı mutluluk mu?
    Evet ayrılırken sarılmak da güzel ve tekrar kavuşmak sana baba
    Hangisi mutluluk,hangisi hüzün?
    Bana sor.

    Notalar eksik kalsın,noktalar bir sonu tamamlamasın artık
    Hep gül babam,hep bir-gül,virgüllerle sonlu sonsuzlukta yaşasak
    Yasak,özleme ve gurbete kalsın
    Ne güzel şimdi annem tarhana çorbası pişirmiştir
    Hadi babam evimize dönelim,

    BÜTÜN DEĞERLİ BABALAR İÇİN
    BABAM İÇİN

    ViranŞairi
  17. 116
    dikkatsiz, baya bir dikkatsiz. 2 ay önce ağır bir kaza geçirdi bu. yayayken araba çarptı. sonrası beyin kanaması, ameliyat, 2 adet enfeksiyon kaptı, beyni ödem yaptı. 45 gün yoğun bakımda yattı. ilk haftalar hiç şans tanımadılar, en kötüsünü bekleyin dediler. 2. ve 3. hafta uyanmaz dediler. 4. hafta uyandı. sizi tanımayabilir dediler, onu da tanıdı. mantıklı davranmayabilir dediler. işin garibi gayet mantıklı davranıyor. sol tarafı felç kalır dediler. sol tarafında da minimal düzeyde hareketlilik başladı. şu dönemin en trajikomik olayı ise bizim pederin kanamayı yapan sağ frontal lobunu komple almaları oldu. bu lob beynin karakter merkeziymiş. babam normal sağlığında aile içinde oldukça sessiz sakin bir adamdı. hakikaten şu günlerde bazen sanki eski babammış gibi gelmiyor çok daha duygusal bir yapıya büründü, 2 gün hastaneye gitmeyince 3. gün surat yapıyor ameke ya. eskiden olsa sikinde olmazdı adamın. günde 100 kelime konuşurdu artık 30'a düşürdü onu. henüz gözlemleyebildiklerim bunlar umarım radikal derecede sapıtmalar yaşamaz.
  18. 117
    vine türedikten sonra trolleşmişlerdir.

    vine.co/... *
  19. 118
    insan için sarılması en keyifli 2 varlıktan biri.

    twitter.com/...
  20. 119
    www.exkutupsozluk.com/...
  21. 120
    atkısı olmadığı için çocuğunu kullanan maç için kendini gaybeden insandır.

    pbs.twimg.com/...
  22. 121
    bugün doğum günü olan şahane varlık.
    çocukluğuma dair hatırladığım ne kadar anı varsa başrolünde muhakkak babam var. 4-5 yaşlarımı hayal meyal hatırlıyorum. bana aldığı oyuncakları, birlikte oyunlar oynayışımızı, babama her baktığımda ne kadar yakışıklı bir adam olduğunu düşündüğümü... kız çocuklarının ilk aşkı istisnasız babalarıdır. benim de ilk aşkım babamdı. iş için şehir dışına gittiği zamanlar yemeden içmeden kesilecek kadar çok tutkundum babama. gelişini dört gözle bekler, o gelmeden hiçbir şey yememeye çalışırdım. o yokken sanki ev bomboştu. hiçbir şeyin tadı yoktu. o geldiğinde nasıl sevindiğimi anlatamam. ilk ezberlediğim telefon numarası -3 yaşında falanken- onun iş yerinin numarası olmuş. konuşmayı doğru düzgün bilmezken, numarayı nereden ezberlediğimi falan çözememiş annem haliyle. nasıl bir sevgiyse artık akşamın 6'sını bekleyemeyip kaçamak kaçamak aradığım çok olurmuş. memur olduğu için hafta sonları benim için ayrı bir güzeldi. cumartesi kahvaltıları o kadar güzel olurdu ki ben yatağın içinde uyumuş numarası yapardım. babam gelir uyandırırdı falan. birlikte futbol maçı izlerdik, futbol oynardık, bulmaca çözerdik, çizgi film izlerdik.
    sonra yıllar geçti büyüdük tabii. bundan tam 3 yıl önce ben bu harika adamı kaybetme tehlikesi yaşadım. kalp damarları incelmiş dediler, ameliyat olması gerekiyor dediler. bunu diyen doktor sesi hiç titremeden şunları da dedi "ameliyat fazla riskli 45 dakika içinde yeni kalbi takmazsak masadan kalkamaz." bu cümleyi duyduğunuz zaman dünyanın dönüş hızı birkaç kat azalıyor. zaman denen kavramdan fazlasıyla uzaklaşıyorsunuz çünkü baba ve ölüm kelimeleri aynı cümlenin içinde olduğu zaman o cümle hayatınızın tüm anlamını kaybetmenize neden oluyor. ölürse ne yaparım diye hiç düşünemedim bile. ki bu ihtimal ne zaman aklıma gelse oturur ağlarım. çok şükür başka bir doktora gitme fikrini düşünebildik onca hengamenin arasında ve çok şükür karşımıza gerçekten iyi bir doktor çıktı. ameliyatla yapılabilecek şeyleri sadece anjiyoyla halletti. tabii bu süre zarfında yalvarış yakarışlarımızın da katkısı olmuştur.
    ben o güne kadar kıymetini biliyorum sanıyordum da yaptığım şeyler gerçekten devede kulakmış. bana öğrettiği herhangi bir şeyin hatta bana sevgi dolu baktığı hiçbir anın karşılığı olamazmış yaptığım şeyler. bazı insanların bunu anlama imkanı olmuyor ne yazık ki... o yüzden bugün yazmadan edemedim sevgili sözlük. bugün benim kahramanımın doğum günü. biraz yaşlandı, saçları biraz seyrekleşti ama hala eskisi kadar yakışıklı. ara sıra beni kırdığı anlar oluyor illa ki ama hiçbiri "üçe kadar sayıyorum, gel elimi öp barışalım." sözünden büyük olmuyor be sözlük...
    iyi ki doğdun bana çoğu güzelliği kazandıran adam.
    benim babam olduğun için ne kadar şükretsem az.
    iyi ki benim babamsın, seni gerçekten çok seviyorum!
  23. 122
    (bkz: ana gibi yar baba gibi hıyar olmaz)
  24. 123
    not: biraz kafa siken bir entry olabilir kusura bakmayın. dağınık oldu bir de. ona göre okuyun yani, baştan uyarayım da vaktinizi çalmayayım.

    benimle ölüm arasında duran kalkan gibi. şöyle tatlış böyle iyi falan yazmayacağım. 10 numara bir insan değil kendisi, inatçıdır ve tartışmayı pek bilmez, ama en azından baba olarak görevini eksiksiz yerine getirdiğine inanıyorum. hataları vardır elbet ama o da insan sonuçta. kendi çıkarını benimkinden öne hiçbir zaman koymamıştır hakkını vermek lazım.

    aile üyelerinin hayatta olması insanlarda hiç ölmeyecekmiş hissi yaratmıyor mu sizce de? sanki sırf yaşlı diye sırada o varmış gibi. değil ama hepimiz bu yanılsamadayız gibi geliyor. sadece ben de olabilirim bilmiyorum. babam benimle ölüm arasında duruyor şuan. hiç ölmeyeceğim yanılsamasını devam ettiriyor hala.

    peki niye bunu yazdım durup dururken. 2 gün önce bu ilüzyonda bir bozulma oldu anlık olarak. hani yıldız savaşlarında hologramlar arada bir anlık olarak bozulur ya öyle işte. ilk defa fiziksel olarak aciz gördüm babamı. memlekete gittiklerinde kanepede belini sakatlamış. arabadan kalkamadı. koskoca adamın yerinden kalkamadığını, oflaya puflaya kendini zorladığını gördüm, kalkınca destek aldı arabanın kapısından yine de bacakları titredi. insan bir garip oluyor babasını öyle görünce. hayatın bir parçası, yaşlanınca zayıflıyoruz, ki babamda spor falan hak getire, hani 60'ıma geldim hala sağlıklıyım durumu yok yani. tamamen normal olduğunu bildiğin halde etkiliyor insanı.

    düşünüyorum da sevdikleri hastanede ölenler için ne kadar zordur. gördüğün son hali hasta yatağında, kendi ihtiyaçlarını göremiyor. belki yıllarca seni büyütmüş, hem sana hem kendine bakmış bir insan karşında yatıyor öylece. ne kadar üzücü. allah kimsenin başına vermesin.
  25. 124
    çocukları için küçücük bir apostrof işaretine dünyaları sığdırabilen, ve yine onlar için dünyaları baştan düzenleyebilen kalender adamlardır babalar. küçükken, sakalları beyazlayan adamlara bakıp "aa! sakallarında otlu peynir yetişiyor" diye kendi kendime düşünürdüm. sonra babamın sakalları beyazladı. hayat bizi işte böyle büyüttü. çıktık hayaller aleminden. babaların bir süper kahraman olmadığını, senin benim gibi bir fâni olduğunu anladık...