kayıt

Bodrum Yat Kiralama

  1. 1
    bir tatilin; "oh be, yaşadığımı hissettim" cümlesine dönüşme eylemi.

    geçtiğimiz yaz arkadaş grubuyla ortak bütçe oluşturup bodrum'da günlük yat kiraladık. "yahu ne gerek var arabayla gitsek de denize gireriz" diyen arkadaş, yatın arka kısmında şampanya patlatırken fotoğraf atmaya başladı. fake bir hayata gerçek bir tatil gibi...

    yat deyince gözünüzde mega lüks bir şey canlanmasın hemen. öyle jeff bezos’un yüzen sarayı değil, ama yine de içinde tuvaleti olan tekneye "yat" deniyor burada. kaptanı ayrı, miçosu ayrı. ha, miçoyu yanlış anlamayın, o sadece halat bağlıyor. göz göze geldiğinizde uzaklara bakıyor zaten.

    tekne sabah marinadan çıkıyor, bardakçı koyu, akvaryum koyu, adaboğazı derken en az 3-4 farklı koya götürüyor. su, her seferinde “ulan bu photoshop mu?” dedirtiyor. deniz bildiğin cam gibi. güneş tam tepede ama yatın gölgesinde kitap okurken serin serin rüzgar esiyor. sonra zıplıyorsun, yüzüyorsun, çıkıyorsun, kaptan balık yapmış diyorlar. yiyorsun. bi’ daha zıplıyorsun.

    alkol serbest, müzik kontrolü sizde, ama bir noktadan sonra bob marley'e geçiliyor illa. yatla özgürlük arasında böyle bir ilişki var sanki. "no woman no cry" çalarken yan teknenin kızları el sallıyor ama sen mayo vücuduna yapıştı diye utandığın için havluya sarılıyorsun. ah o özgüven...

    fiyatlar sezona ve yatın boyuna göre değişiyor. nisan-mayıs gibi erkenden rezervasyon yaparsan daha uygun. ama temmuz-ağustos zaten bodrum’da otel fiyatına tekne kiralanıyor. tercihe göre, günübirlik ya da haftalık opsiyonlar da var. kaptanlı kaptansız seçenek de mevcut ama kaptansız alırsan başına ne gelir, allah bilir.

    not: en güzel kısım, yat dönüşü herkesin güneşten sarhoş olmuş şekilde “seneye de yapalım bunu” demesi. ama o seneye hiçbir zaman gelmiyor.

    (link: : www.adayachtsailing.com/...)