+18 fıkralar

temel bir gün eve gelir. fadime " temel kapının kolu bozuldu" der. temel de "kapıcı mıyım ben amk" der ve yatar. ertesi gün temel eve gelir ve fadime " temel elektrik yok" der. temel de " elektrikçi miyim ben amk" der ve yatar. ertesi gün temel eve gelir ve fadime " temel sular yok" der. temel de " tesisatçı mıyım ben amk" der ve yatar. ertesi gün temel eve geldiğinde kapının kolu tamir edilmiş , elektrik ve suyun da geldiğini görür. fadime ye nasıl hallettiğini sorar. fadime de " adamın birine yapar mısın diye sordum. adam da ya bi kere bana vereceksin ya da 1 tane pasta yapacaksın dedi" der. temel de " sende pasta yaptın değil mi karıcım? " der. fadime de " pastacı mıyım ben amk" der.

Fazlası ile zampara olan bir adam tövbekar olmak istemiş.Ne yapayım ne edeyim derken "40 gün 40 gece bir mağaraya kapanıp dua etmesi" söylenmiş.

Eleman mağaraya kapanmış.1 gün,2 gün,3,4,5 derken 39 gün olmuş.

39.gün dışarıda bir yağmur bir yağmur,ortalığı sel götürüyor.bir bakmış ki mağaranın kapısında yağmur iliklerine kadar işlemiş bir bayan.Güzel mi güzel.Bayan hemen içeriye girmiş.

Eleman,bayanın üstünü kurutmak için ateş yakmış.Fakat bayana hiç yaklaşmamış.Bayan üzerindekilerini kurutmak için çıkartınca,"korkuyorum,bana sarılır mısın?" demiş.Adam sarılırken tövbesini bozmak istemiyor.fakat bayan cilvelenince tövbe diye şey kalmıyor ve işi pişiriyorlar.

Sevişmenin ardından kadın kahkahalar ile gülmeye başlayınca adam merakla sormuş:
- Neden gülüyorsun ?

Kadın:
- "Ben şeytanım.Senin tövbeni bozmak için geldim ve başardım." demiş.

Bu sefer adam kahkahalarla gülmeye başlamış ve bu sefer şeytan sormuş:
- Niye gülüyorsun?

Adam:
- "Bu dünyada sikmediğim bir şeytan kalmıştı.Onu da siktim ya,boşver gerisini." demiş

siyahi çocuk, babasına çükünle oynayabilir miyim demiş. babası 'hayır' olmaz demiş. çocuk ağlamış sızlamış, baba yüreği bu dayanır mı kabul etmiş, ' tamam oyna ama, kapının önünden çok uzaklaşma' demiş.

pilotun biri uzun süren bir uçuş esnasinda yolculara bilgi anonsu yapmaktadir. anons bittikten sonra mikrofonu kapatmayi unutur. uçagi da otomatik pilota alir. o esnada da pilot aklindan gecenleri sesli düşünür ve şöyle der " önce gidip bi güzel sıçayim. sonra da hostesi bi güzel sikeyim." bunu duyan yolcular bagira bagira gülmeye baslar. hostes hemen telaş eder ve uyarmak icin pilotun kabinine dogru kosar. yolcularin bulundugu koridordan gecerken ayagi takilip düşer. yolculardan biri hostesi kolundan tutup kaldirakak şöyle der " acele etme bacim. önce sıçacak. "

geceye bir fıkrada ben bırakayım.

dişi aslan ağaç altında uyuyordur. bunu gören tilki çatır çutur aslanı siker. dişi aslan pek bir şey anlamaz. uyanınca erkek aslan yanına gelmiştir. ve sorar 'beni sen mi siktin' diye. erkek aslan sinirlenir. bütün ormanda ki hayvanları toplar. 'biri karımı sikmiş çıksın' der. en arkada da tilki korkuyor tabi. kimseden ses çıkmaz. kurt sallana sallana gelir. tilkiye sorar 'ne oluyor' diye. tilki 'aslan müdür seçecekmiş' der. kurt hemen atlar 'ben ben ben'. aslan sorar 'sen misin'. kurt 'benim' der.

aslan kurdu sabaha kadar siker. kurt artık zar zor yürümektedir. tilki ağaç altında yatarken kurdun geldiğini görür der ki 'müdür olunca yürüyüşün değişti amk'

aynısını bizim ex müdüre anlatmıştım :)))))

çok sapık bir adam varmış. eğilen herşeye arkadan dayıyormuş. kadın erkek hayvan bitki demeden eğilen ne görse arkadan dayıyormuş. bi gün bu adam ölmüş. bu adamın kendi kadar sapık bi oglu varmış. o da egilen herşeye arkadan dayıyormuş. bi gün o da ölmüş. cehenneme gitmiş. cehennem buz gibiymiş. orada duran bi zebaninin yanına gitmiş demiş ki; " ya bu cehennemin sıcak olması gerekmiyor mu? neden bu kadar soguk amk?". zebani de yanıt olarak "orospu çocugu baban izin vermiyor ki eğilip iki odun atalım." demiş.

Sandalcının birinin ünü tüm İstanbul'a "Çapkın" diye yayılır..
. Söylenti o ki, sandalına binen hiçbir kadının elinden
kurtulma şansı yoktur.
Bunu duyan zamanın biraz da feministi, dişli bir kadın:
— Olur mu canım öyle şey. Ben bindiğim gibi inerim.
O hırsla gider bulur sandalı ve biner:
— Çek Göksu'ya!
Çekmeye başlamış sandalcı, kürekleri..
Kadın da sandalcıyı incelemeye almış tabii..
Sandalcı kadına hiç bakmadan kürek çekerken, kendi kendine de mırıldanıyormuş..
— Derler, derler, derler!
Bir, üç, beş.. Kadın dayanamamış:
— Ne derler be adam? Ne derler?
Sandalcı kadına bakmış, bıyığını burmuş ve gülmüş:
— Valla güzelim, sen bu kayığa bindin ya! Vermesen de, verdi derler!

bir gün bir adam devesiyle çölde gidiyormuş. adam çok azmış tam devesini sikecekken devesi gözlerinin içine bakmış. adam acımış ve sikememiş. biraz ilerledikten sonra adam daha da azmış ve yine deveye yeltenmiş. deve gözlerinin içine bakmış ve acımış tekrar yapamamış. adam daha da ilerledikten sonra suda boğulan bir kadın görmüş. kadın " imdat boğuluyorum! kurtarın beni" diyormuş. adam hemen suya atlamış ve kadını kurtarmış. kadın çıplak bir şekilde adama dönmüş " hayatımı kurtardın. dile benden ne dilersen" demiş. bunun üzerine adam "şu devenin başını tut da bi sikeyim onu" demiş.

Sen çok terbiyesiz kelimeler kullanıyorsun seni sevmedim.
-ciddi
ok
tüh, senin yazdığını görmeden aynısını yazdım ben de :)

baba, ergenlik çağına giren oğluna hayatın gerçeklerini anlatmaya karar vermiş.
bir eczaneye girmişler.. rafta çeşit çeşit prezervatif paketleri..
oğul sormuş.. "niye bu kadar farklı paketler var?.."
baba anlatmış.. "üçlü paketler lise çağında kullanman için.. ikisi cuma, biri cumartesi gecesi..
altılı paketler, üniversitede.. ikisi cuma, ikisi cumartesi gecelerin, ikisi de pazar sabahların için.."
"peki bu 12'lik paketler" demiş oğul.. "onlar evlendiğin zaman.. biri ocak, biri şubat, biri mart, biri...

eve temizliğe gelen hizmetçi kadın , temizlik için yatak odasına girmiş. odayı toplarken yerde prezervatif bulmuş. daha önce hayatında hiç prezervatif görmemiş olan hizmetçi , düşünmüş düşünmüş ne olduğuna anlam verememiş. evin hanımı geldiğinde " hanımım bu nedir ?" diye sormuş. evin hanımı " siz hiç sikişmiyor musunuz ?" diye sormuş. hizmetçi kadın " sikişiyoz sikişiyoz da derisini yüzecek kadar değil amk " demiş

genelde liselilerin güldüğü fıkralardır.

dünyanın en uzun penisinin hangi ırka ait olduğunu belirlemek için istanbul'da bir yarışma düzenlenmiş.
dünyanın dört bir yanından farklı ırklarda insan katılmış. yarışma başlamış, yarışmacılar liste sırasına göre dizilmiş.
alman'ın penisini ölçmüşler, 25 cm çıkmış.
amerikan'ın penisi 35 cm çıkınca herkes şaşırmış.
arap'ınki 50 cm çıkmış ve seyircilerden bayılanlar olmuş.
liste sırası türk'e gelmiştir ama ortada türk yarışmacı yoktur. anons ile türk yarışmacı çağırılır. ses seda yok...
birkaç dakika sonra yarışma alanı kapısından birden bir şey belirir. herkes merakla kapıya yaklaşır ve bakar:
bir penis ucu ve penis ucunda bir not: "işlerimin yoğunluğundan dolayı yarışmaya ankara'dan katılıyorum. imza: türk yarışmacı"

3 saat sonra anladım oha aq komik değil

Bu ikiz kuleler yıkılmadan evvel, bi Amerikalı kadınla bir Amerikalı erkek ikizlerin tepesinde akşam yemeği yerler. Romantik bir yer. Ortam süper. New York acayip güzel. Kemancılar, mumlar, yemek, kadın, meşk. Başlamışlar muhabbete. Adam konuştukça kadın hayran, adam konuştukça kadın hayran. Adam en sonunda mevzuyu yatağa getirmiş. ?Yatalım mı?? demiş. Kadın birden ayağı kalkmış. ?Lanet olsun size. Bütün erkekler aynısınız. Aklınız fikriniz yatakta!? deyip kendini camdan aşağıya atmış.

65. katta bi Ingiliz balkona çıkmış hava alıyor. Bir bakmış ki kadın düşüyor. Kadını belinden yakalamış. ?Napıyorsun demiş?? Kadın ?Ağlamak, yaşamak istemiyorum demiş.? Ingiliz demiş ki ?Olur mu. Hayat güzel. Bak seninle Londraya gideriz.? Kadın ?Eeeh sonra? demiş. ?Orda benim şatom var.? Kadın ?Eeh sonra? demiş. ?Atlara bineriz, av partilerine katılırız.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?En güzel wiskyleri içeriz? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Şöminemizin karşısına geçeriz? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Sonrada yatarız? demiş Ingiliz. Kadın yeniden ağlamaya başlamış. ?Allah kahretsin, lanet olsun. Bütün erkekler aynısınız. Aklınız fikriniz yatakta!? deyip kendini camdan aşağıya atmış.

Sonra, 45. katta bir fransız balkonda hava alıyor. Bir bakmış kadının biri düşüyor. Kadını belinden yakalamış. ?Ne yapıyorsun demiş. Kadın ağlamak, nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, hayat çok kötü.? ?Olur mu demiş. Hayat çok güzel. Seninle Paris?e gideriz.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Kafelerde otururuz.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Şanzelide otururuz? demiş. ?Eeeeh sonra? demiş kadın.? En güzel yemekleri yeriz, en güzel şarapları içeriz? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Sonra müzeleri gezeriz. El ele tutuşup Eyfel?e çıkarız.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Ordan benim çiftliğime geçeriz.? ?Eeeeh sonra. ?Yıllanmış bir şarap açarız.? ?Eeeeh sonra.? ?Şarabımızı içip.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Eeeh sonra da yatarız? demiş. Kadın yeniden ağlamaya başlamış. ?Lanet olsun size. Bütün erkekler aynısınız. Hepinizden nefret ediyorum. Aklınız fikriniz yatakta!? deyip kendini tekrar camdan aşağıya atmış.

Sonra 18. katta, Temel balkonda hava alıyor. Bi bakmış kadının biri düşüyor yakalamış belinden hemen. ?Nedisun?? Kadın ?Ağlamak, yaşamak istemiyorum? demiş. Temel demiş ki ?Olir mu, hayat çok güzel. Seninle rizeye gideriz demiş.? ?Eeeeh sonra demiş.? ?Çay toplaruk.? ?Eeeeh? demiş kadın. ?Yaylaya çıkaruk.? ?Eeeeh sonra? demiş. ?Horon teperuk? demiş. ?Eeh sıkılırsak deniz kenarına ineruk? demiş. ?Sonra demiş.? ?Denize açılıruz.? ?Eeeeh sonra.? ?Eeh hamsi tutaruk? demiş. ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Hamsi tava yeruk? demiş. ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Hamsi buğlama yeruk? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Eeh hamsi koli yeruk? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Eehh hamsili pilav yeruk? demiş. ?Eeeeh sonra.? ?Hamsi reçelu yeruk demiş.? ?Eeeeh sonra? demiş kadın. ?Hamsili ekmek yeruk? demiş. ?Eeeeh sonra? demiş. ?Hamsi çorbasu içeruk? demiş. ?Eeeeh? demiş. ?Yani yatmıcakmıyız?? demiş. Laz kadına bakmış. ?Orospi? demiş, atmış onu aşağıya.

Vadi izleyicileri kendini belli ediyor
dostum kulelerde balkon yoktu ya.

bi' mahallede camiyle kerhane varmış. adam kerhaneye gidip, işini bitiriyor sonra da camiye gidip ''allah'ım şeytana uydum sen beni affet'' diye tövbe ediyormuş.. ama istisnasız her gün yapıyormuş bunu.. sonra şeytan görünmüş; ''lan pezevenk sikip sikip benim üzerime atmasana''

Bu başlıktaki girdilere umarım sadece ben kahkaha atmıyorumdur. Çok güzel entry ler var elleriniz dert görmesin yazar arkadaşlar, yazmaya devam edin ki yüzümüzde tebessüm oluşsun.
Ben hiç fıkra bilmem ,anlatacak birşey yok bende maalesef.

bir gün 3 tane vampir buluşup bi cafeye gitmişler. Garson gelmiş " ne alırsınız ? " diye sormuş. bunun üzerine 1. vampir " ben sıcak kan alayım " demiş. 2. vampir " ben soğuk kan alayım" demiş. 3. vampir ise "ben sıcak su alayım" demiş. bunun üzerine diğer iki vampir " sen vampirsin amına koduğum sıcak su ne " demişler. 3 vampir cebinden kanlı molpedi çıkararak sıcak suya koymuş. " ben sallama içiyorum " demiş.

iki üç tane de ben karalayayım,

Bir gün kârbân* çölde deve güderken hallenmeye başlar. Ne yapayım ne edeyim derken deveye niyetlenir.
Tam deveye yeltenecek deve kafasını çevirip adama bakar. Adam devenin bakışlarından sonra vazgeçer.
Gel zaman git zaman hallenmesi geçmez, tekrar yeltenir ve deve yine adama bakar. Adam tekrar vazgeçer. Bu böyle bir kaç defa devam eder. İlerlemeye devam ederken, karşısına bir vaha çıkar ve yardım çığlıkları duyar. koşarak gider ve kadının birinin suda boğulmak üzere olduğunu görür. hemen atlar suya ve kadını çıkarır. Kadın adama, dile benden ne dilersen hayatımı kurtardın der. Adam ise; "şu devenin başını tut bi s*keyim" der.

ikincisi

Padişahın çok sevdiği bir atı varmış ve atına da çok bağlıymış. Günlerden bir gün, atı huysuzlaşmış ve sürekli ağlıyormuş. Padişah da ülke geneline duyuru yapmış ve atını güldürecek her kim olursa da ağırlığınca altın ile ödüllendireceğini bildirmiş. İnsanlar saraya akın etmişler ve atı güldürmeye çalışmışlar. Adamın biri atın yanına gelmiş ve padişaha; "Hünkarım müsaadeniz olursa onunla yalnız kalmak isterim" demiş. Padişah izin vermiş ve adam atı arka tarafa götürmüş. Bir kaç saniye sonra at kahkalar atmaya başlamış. Bunu duyan padişah çok sevinmiş ve adama altınları vererek ödüllendirmiş.
Günler geçerken bu defa da atın kahkaha atmaktan hiç vazgeçmediği görülmüş ve tekrardan duyuru yapılarak atının gülmesini durdurana ağırlığınca altın verileceği bildirilmiş. İnsanlar tekrardan saraya akın etmişler ve bizim adam da yine oradaymış. Kimse beceremeyince adam tekrardan; "hünkarım müsaadenizle yalnız konuşmak isterim" demiş. Padişah yine kabul etmiş ve adam atı arka tarafa götürmüş. Bir kaç saniye sonra at ağlamaya başlamış.
Padişah çok şaşırmış ve adamı çağırarak sormuş; "Geçen sefer atım gülmüyordu, geldin güldürdün. Ancak atım sürekli gülmeye başladı ve sen şimdi de ağlattın onu, nasıl yapıyorsun ne diyorsun" demiş.
Adam; "padişahım, ilk geldiğim zaman atınıza dedim ki, benimki seninkinden büyük, inanmadı kahkahayı bastı tabi ki, şimdi de geldim ve gösterdim ağlamaya başladı" demiş.

üçüncüsü

Dünya genelinde kat kat şeklinde bir stadyumda sikiş olimpiyatları yapılır ve türkiyeden de namık yarışmaya katılır. spiker de canlı canlı anlatmaktadır.
ilk sırada japonun biri çıkar ilk katta yorulur ve bırakır.
Daha sonra ingiliz gelir ve bir kaç kat çıkar öyle bırakır.
Alman gelir ve spiker uzun bir süre anlatır, 5. kat 6. kat diye
Fransız gelir ve spiker anlatırken yorulmaya başlar 15. kat 16. kat diye.
Sonra bizim namık'a sıra gelir ve namık başlar, spiker anlatmaya başlar 1. kat 3. kat 9. kat 25. kat sağ tribün, sol tribün namık dur yapma

- can you see yourself in this picture?
+ let me just have a look for a second.

---

+ umm... no, i didn't see myself in this picture.
- hmm, that is weird. look, there's sun of a beach over there. is that you?
+ whut da f...

gavurca kelime oyununda da bizimki kadar tat olmuyor ama yine de güzel

çocuk babasına " baba ben nasıl oldum ? " diye sorar. babası da " seni leylekler getirdi oğlum " der.
çocuk " peki ya üst kattaki piç emre ? " diye sorar. babası " onu da leylekler getirdi oğlum " der. çocuk " peki ya alt kattaki götlek berke ? " diye sorar. babası " onu da leylekler getirdi oğlum" der.
çocuk babasına dönerek " bu apartmanda niye kimse sikişmiyor amk" der.

"köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... grubun başı köy halkına derki... hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. karıların gözünü bağlayacam. gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elliyecek. kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacam... derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir. birinci kadın başlar. bu değil, bu değil, bu değil bu!! kocasını ve kendini ölümden kurtarır. ikinci kadın gelir. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu!... onlarda kurtulurlar. üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. kadın başlar kocasını aramak için ellemeye. bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu bizim köyden değil, bu değil, bu değil, bu...."

bu gece aniden aklIma gelen fIkradIr. aradIm buldum kopyaladIm ve yapIstIrdIm.

temel ile fadime evlenirler. Tam gerdeğe girecekleri sırada uzaylı bir karı koca gelir. Uzaylı adam temel'e; "Bir geceliğine karılarımızı değişelim mi" der. Temel önce hayır der, fakat nasıl olsa yarın bunlar gidecek diye düşünür ve kabul eder. Fadime ile uzaylı adam odalarına giderler. Uzaylı adam aleti çıkarır. Fadime; "uyyyyyy çok kuçiktirrr" der. Bunun üzerine adam sağ kulağını çeker ve aleti uzar. Fadime şimdi de; "uyyyyyy şimdi da çok incedir uşağummm" der. Uzaylı bu sefer sol kulağını çeker ve aleti kalınlaşır. Sabaha kadar seks yaparlar. Sabah olur, hepsi toplanırlar. Fadime ve uzaylı adam gecenin çok güzel geçtiğini söylerler ve temele nasıl geçtiğini sorarlar. Temel; "sormayın uşaklar *mına kodumunin karisi bütün gece kulaklarumu çekip durdi." der.

komik degil farklI bir cekiciligi var :d

tümünü gör

↑