türkiye
- 227en temiz enerji kaynaklarından biri olan jeotermal enerji kaynağı ile bile çevreye ve doğaya zarar vermeyi başarabilen ülkemiz. yazık.
www.hurriyet.com.tr/...
siz reklamlarda amına kodumun sağlık sigortası için avrupayı işaret ederek onlar yapamaz dedi yaptık demeye devam edin orospu çocukları. izlanda'ya iki gün tatile giden şu kaynakları daha iyi kullanır. - 226Avrupa'nın yükselen yıldızı Türkiye...
ama avrupa ülkelerine kabul edilmiyor. olsun bu önemsiz bir detay. - 225üretim ekonomisine geçmediği her gün parası değer kaybedecek ülke.
yöneticilerimiz, hâlâ inşaatla ekonomi ve gelişim kaydedilemeyeceğini anlayamadılar maalesef.
türkiye'de 3 sektör lokomotifti; tarım, sanayi ve turizm. memleketi suriyeli cenneti yapıp sınır güvenliğini yok eden yanlış dış politika sebebiyle ülkenin imajı fena halde bozuldu. uçak krizi vs de tuz biber olunca turizm bitti.
sanayi ise inşaat yüzünden terk edildi.
tarımın hali ortada.
bakalım; neler olacak? umarım ülke ekonomik olarak düzlüğe çıkar. - 224sonu hiç hayırlı görünmeyen ülke. bunu siyaset, referandum vs. gibi konulardan bağımsız söylüyorum.
bir memleket bu kadar sorunla yol alamaz. gelin sayalım tek tek:
1. suriyeliler. sayıları resmi olarak 3,5 milyonu aştı. nasıl bir hızla üredikleri malum. yeni vatandaşlarımız hayırlı uğurlu olsun. nasıl bir sosyal iklimden geldikleri, neden ülkelerini bıraktıkları, sabıkaları... kısacası sevaplarıyla günahlarıyla artık bizimleler. akp defalarca uyarılmasına rağmen dış politikada çuvalladı. yine haklı çıktık. heyhat, artık araplarla yaşamaya alışacağız. geçmiş olsun.
2. eğitim sistemsizliği. pek çok nesil heba oldu. yarış atı gibi kullanıldık. kendi çabalarımız olmasa bu sistem bir s... derman olmazdı. son 4 yılda ise sistemi yapboza çevirdikleri yetmedi bir de gerici bir ideolojiyle bilimsel olmayan taslaklar sunup gençleri iyice boş bir müfredata ve tedrisat sürecine soktular. sonuç ortada: ygs ortalamaları dökülüyor ki, ösym veri açıklamamaya başladı gençlerin ortalamalarıyla ilgili. pisa'da ise yine kepaze olduk.
3. ahlâksızlık, kültürsüz ve çirkeflik vebadan beter hızla yayılıyor. sosyal medya irin yuvası gelmiş. sokaklardaki gençlerden ben kendi adıma utanıyorum. suç onları yetiştiremeyenlerde tabii en başta. youtube'a bakıyorsun garip garip videolar çeken meczub kılıklı velet, 3 milyon takipçi yapmış. videolarına 10-15 saniye dayanamadım. üzüldüm. biz memleket derken, türkiye'miz derken bunu hayal etmedik. atatürk, 2. mahmud, fatih... bunu hayal etmedi.
reşat nuri, ahmet hamdi, haldun taner, aziz sancar, rutkay aziz, murat bardakçı, ilber hoca vb. birçok entellektüel bunu hayal etmedi.
4. tarım ve hayvancılık çöktü. köylü zor duruma sokuldu. şehirlere göçü önleyebilecek sosyal reformlar yapılmadı ; halbuki mazot, tohum ve elektrik parasından aşırı vergi senin almaman gerek , zira anadolu ürettikçe türkiye kalkınacak. sen bunlardan 3 kuruş vergi alacağım derken çiftçinin ocağına incir ağacı dikiyorsun , sonra da güya alacağını sandığın vergi gelirinin bilmem kaç katı ithalat yapıyorsun. sadece acı hem de çok acı.
daha pek çok sorun yazılır da bunlardan en kötüsü genç nesildeki aşırı kalite düşüklüğü. murat bardakçı'nın da dediği gibi; '' bizi bu genç kuşakla bu topraklarda barındırmazlar.''
ben umutsuzum. - 223emeklerin ihraç edildiği ülkedir.
- 222havasında darbe kokusu olan ülkedir.
- 221şu an için taktik maktik olmadan bam bam bam yönetilen ülke.
- 220türkiye'nin batı tarafından tehdit edildiği fikri konuşuluyor.
lakin ben bu fikre katılmıyorum. türkiye bugün başını boktan kurtarmıyorsa sebebi 5 yıllık o stratejik derinlik goygoyu yüzündendir. ne amerika ne de avrupa birliği türkiye'nin istikrarsızlaşmasını istemez. özellikle de avrupa. suriyeli göçmenler bile yıldırdı avrupalı eşitlikçileri. türkiye'nin de bu yola girmesini asla istemezler. önümüzdeki dönemde safları sıklaştıracaklarını da düşünüyorum. hee kimse ummasın vizesiz seyehati elbette. belki ticaret yapanlara falan bu kolaylığı sağlarlar. zaten hali hazırda 3 aylık geçici vizeyi hemen her tüccara veriyorlar. bunu genel bir hale getirirler, bizimkiler de büyük bir caka satarak işte ab dize getirildi der, herkes yoluna bakar.
abd konusuna gelirsek abd yeni başkanı trump ile daha içe dönük bir siyaset izleyecek gibi, bu aşikar. elbette amerika'nın dış siyaseti belirli bir devlet politikasının ürünü olarak seyir halinde lakin suriye'de oyun dışına itilmesi, türkiye'yi de kaybetme noktasına gelmesi bölgede sığınacağı tek liman olan israil'in kalması muhtemelen önümüdeki süreçte türkiye ile abd arasını daha sıkı fıkı tutmaya yönlendirecektir. her ne kadar tayyip erdoğan'ın otoriter yönteminden hoşlanmasalar da türkiye'yi tümden kaybetmeyi hiç istemezler. - çok iyimsersin üstadım. israil ile de arası kötü abd'nin. deli trump'ın kabinesine aldığı insanlar militarist, müdahaleci kişilikler. ne yazık ki dünya savaşlara gidiyor. önümüzdeki dönemde her şey silahla çözülecek.
- üstat savaşlar bitmez, buna hemfikirim ama türkiye'ye müdahale etme düşüncesine katılamıyorum. trump daha fazla kapitalist bir siyaset izleyecek bence lakin dediğin gibi militarist tipler var. israil ile de bizimle de yolları kesişecektir.
- 219korkunç bir amerika birleşik devletleri tehlikesi ile karşı karşıyadır. işgal bile edilebilir.
- 218adamlar 15-20 seneye mars'a gidecek koloni kuracak biz burada terörle,işid'le,fetö'yle uğraşıp, erkeklere kadınlara tecavüz etmemeleri konuşup, Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (tübitak) kimsenin aklına gelmeyen bilimde çığır açacak Kötü söz söyletilen kavanoz projesini tartışıyoruz.
geçen yazmıştım tekrar yazıyorum; biz bu toplumu, bu barbarlığı hak etmedik.
(bkz: suçumuz neydi bizim) - 217adeta bir bonba.
patlamaya hazır. - 216baştakiler ve zihniyeti değişmedikçe değil 2017, 3000'e de girse yine değişmeyecek.
tşk. - 215kurulduğundan beri en kötü dönemlerini yaşayan devlet.
iki üç gündür internette dolaşan "ışid 2 türk askerini yakarak infaz etti" videolarını görmüşüzdür illa. bunu gördüysek şu kaygıyı da hissetmişizdir sanırım "medya ne diyor?" bunu araştıranlar görecektir ki bir sikim demiyor. nedenlerini tahmin edebiliyorsunuzdur.
1) Halk galeyana gelmesin (iç savaş)
2) Fırat Kalkanı'nda görev yapan personelin haberi olmasın (aileler deli gibi birlikleri arayacak)
3) Hükümet karalanmasın, zedelenmesin, halk cephe almasın vb. gibi milyon tane çıkartılabilir.
ama en bize uyanı 3. madde değil mi? evet. çünkü biz anadolunun zehirli topraklarına maruz kalmış düşünme yetisini kaybetmeyi bırak düşünmenin ne olduğunu bile düşünemeyecek kadar gerizekalı kalmış bir toplumuz.
şimdi "şehit" ünvanına değinelim. şehitleri ne kadar umursuyoruz? bunu hiç kendinize sordunuz mu? hayır. çünkü biz anadolunun zehirli topraklarına maruz kaldık. türkiye'de şehit ünvanına sahip olmak için vazife başında polis/askeri personelin saldırıya uğraması ve hayatını kaybetmesi gerekiyor. şimdi aradan şehitliği kaldıralım, vazife başında polis/askerin saldırıya maruz kalıp öldürüldüğünü düşünelim. düşündük mü? şimdi bu olayı alalım ve ingiltere'ye yerleştirelim. bizi her fırsatta barbarlıkla suçlayan, durup durup laf çakmaya çalışan barışın anavatanı, her bir bireyinin barış diye kalkıp barış diye mesai başı yaptıkları ingiltere'ye. olabilecekleri düşünebiliyor musunuz? hadi hayal kurmayı bırakıp gerçeklere bakalım. fransa'da suikasta uğrayan karikatüristleri hatırlayın. adamlar savaş ilan etti lan. peki barbar türkler ne yapıyor? unutuyor!
askerliğini yapanlar bilir, terörist gördüğünde çekip vuramazsın. ihtar vermen gerekir. bu olaya değineyim. nöbet klübesinde vazifesini yerine getiren bir ersiniz. karşıdan 2 adet terörist size doğru yaklaşıyor! çekip vurmanız gerekiyor değil mi? değil. 3 kere düdük çalıp 3 kere bağıra bağıra ikaz edeceksin. bunu sadece elini tetiğe götürmek için yapıyorsun. bunları yaptıktan sonra elin tetiğe gidebilir. hala takmıyorlar mı? ateş edemezsin. sadece elin tetikte beklersin. peki ne durumda ateş edebiliriz? karşımızdaki terörist bize ateş ettiği zaman. adama yapmadığın uyarı kalmayacak dinlemeyecek, üstüne ateş açacak vuramazsa sen vuracaksın adamı. türkiye'de böyle. bir de amerika'ya bakalım.
amerika'da bir çavuş insanlık suçu işlediğine dair mahkemeye çıkartılıyor. kendisi şöyle bir savunma yapıyor, "bize teğmenimizden gelen emir doğrultusunda bir evde bomba olduğunu, evi kontrol etmemiz gerektiği söylendi. timimle hazırlanıp eve gittik, evin penceresinden baktığımızda içeride kalabalık ve terörist olması muhtemel şahıslar vardı. çapraz ateşe tuttuktan sonra eve girip kontrol ettik. eğer bunu yapmasaydım timimden askerler orada ölebilirdi. onların sorumluluğu bana ait." bak bunu demokrasiland amerika söylüyor ha.
peki biz ne yapıyoruz? sınırdışı yapıyoruz, birlik ilerlerken arkalarında bıraktıkları evlerden roketler geliyor, buna rağmen ikaz ediyoruz siviller bölgeyi terketsin diye. işte böyle boktan bir durum içerisinde oradaki askerler. işte bu yüzden ışid'in eline propaganda malzemesi çıkabiliyor. peki bu durumda bizim iktidar hükümetimiz ne yapıyor?
kürsüye çıkıp "milli içkimiz ayrandır dedim bana saldırdılaaaar" diyor. lan?! pardon? bir de ayran içiyor?! adam bildiğin çıktı kürsüye bunları söyledi ve ayran içti ya. zaten televizyon meraklısı bir insan değilim, halkı uyuttuklarını biliyordum ama bu uyutmak değil bildiğin taşşak geçmektir. üstü kapalı halka ana avrat küfretmektir.
şunlara bir bakın;
- öğretim (adam gibi ama, diploma için değil) -meb-
- kaynak (okulu bitirdi, nerede çalışacak?) -ibk, sanayi bak, enerji bak, ulaşım bak, kısacası her bakanlık-
- refah (okudu da adam bu donanımla kendini güvende hissetmezse siktir olur gider, emeğini başka ülkeler lehine kullanır) -milli savunma, içişleri-
- dış ticaret (kendi ülkenin malı kendi ülkende işlenmeli ve dışarıya satılmalı. hammaddeyi verip işletip satın almakla bi sikim olmaz)
- sanat (propaganda)
şimdi bu maddeleri alın ve almanya - türkiye veya ingiltere - türkiye ile kıyaslayın. hangi birinde adamlara yaklaşabilmişiz?
daha yazacak büssürü şeyim vardı ama sıkıldım ve okuyup düşünmeyi yazmaya tercih ediyorum.
en nihayetinde; imkanı olan bakan makan olabiliyorsa para ve koltuk için değil kalkındırmak için olsun. belki şu zehir basan anadolu topraklarına bir iki gıdım oksijen depolayabilirsiniz.
- 214artık tamamen bitmiş olan ülke. bugünkü cuma namazı çıkışında lapa lapa kar yağarken dışarıda "taze gevrek simit, simit var." diye bağırarak simit satmaya çalışan çocuğa "ne bağırıyosun pazar yeri mi burası? git başka yerde sat simitini." diye azarlayıp, kenarda dilenen suriyeli çocuğa para veren adamı gördükten sonra buna kesin kanaat getirdim. tezgahını toplarken çocuğa "kardeşim simit alabilir miyim?" diye sordum ama yüzüme bile bakmadan "yok abi" dedi. topladı tezgahını gitti.
- 213Özünde ne avrupanın ne ortadoğunun bir parçası olan ulke. kultur olarak insan ahlaki olarak, komsu ulkelerimizden, batidan ve dogudan cok farkliyiz. bunun en onemli ornegi suriyeden ulkemize goc eden gocmenlerle anlasamamamiz. ne egitimli ne zengin ne de fakir suriyeli ile anlasamadik.
turkiye, bugun belli ulke gruplarina kuyruk yapilmaya calisilsa da ise yaramaz. Tarihte hep tek basinaydi turkiye. Kurulmadan once de yalnizdi, kurulduktan sonra da.
İran degiliz, avrupa'da bir ulke degiliz, arabistan degiliz, suriye-irak degiliz. Olamayiz da. Herhangi bir ulkenin yaninda durarak hicbir sey kazanamayiz. Yaninda durdugumuz ulkeler yuzumuze gulup arkamizdan hâlâ kuyumuzu kaziyor.
Bu ulkenin ihtiyaci sanayi ve tarima onem verilmesi. - mustafa kemal atatürk'ün kurduğu ülke olduğumuzdan mütevellit hiçbir ülkeye benzemememiz.
- kimse babasını hayrına birbirinin yanında durmuyor. hele türkiye hiç durmuyor. böyle şeyleri nereden çıkarıyorsunuz bir türlü anlamıyorum. daha iki üç gün evvel mavi marmara çöpe atıldı, filistin'e siktir çekildi.
- 212kesinlikle gezdikçe ve seyahat ettikçe değeri daha çok bilinmeye başlanan ülkedir. her yöresi ayrı bir güzel. gerek doğası gerek ise insani yönleri olarak söylüyorum. ancak elbette sadece bunlar da karın doyurmuyor. bütün bunlar huzur varken güzel aslında. öyle bir dönem yaşıyoruz ki bütün bu güzellikleri hissetmek ve yaşamak pek mümkün olmuyor. ya da bunların tadını çıkarabilmek için dış dünya ile tamamen kopuk yaşamak gerekir.
açılan bir radyo'da insanın yüzünü gülümsetecek haber duymayalı çok uzun zaman oldu sanırım. artık gazete okumak yerine, roman okumayı tercih eder hale geldik. zira yapılan haberlere güven oranının da bir hayli düşük olduğunu düşünenlerdenim. her an her yerde bir bombalı saldırı olabileceği korkusu ile rahat rahat alışveriş yapamaz hale geldik. özgürce seyahat edemez olduk. .çok güzel bir söz okudum bugün.
"kalabalık yerlerde bombalı saldırı, tenha yerlerde tecavüz korkusu var." - 211son dönemde böyle bir halde.
pbs.twimg.com/... - 210bir insan olsa; çay ocağında çalışan tek çocuğu ölmüş, eşi terk etmiş, hep giydiği gri takım elbisesi sigara kokan 56 yaşında biri olurdu...
- 209Eceliyle ölemeyenlerin ülkesi.
- 208(bkz: ve nihayet insanlık öldü)
Öleli çok oldu. Cenazesini bile kıydık. Pamukladık ve gömdük. Ama resmi olarak bugün, insanlık öldü bu ülke de. - Pes etmek yok öyle hep birlikte yaşatacağız insanlığı.
- Önergenin geri çekilmesini sağlayabiliriz herkes imza atsın,yaysın yayabildiği kadar.
www.change.org/... - 207Gün geçmiyor ki bi faşist hareket yaşanmasın.
- 206''her tarafı kahırlarla dolu bir kara parçası..''
- 20580 Olaylarının bir daha olmssını beklediğim burjuvacıların köpeği olmuş ülkem yeni deniz gezmişler yakındır.
- 204yaptığım hesaplar sonucunda avengers'ın bile kurtaramayacağı ülke.
- 203cinnet ülkesine hâline gelen Memleketim.
son 2 yıldır fırtına dinmiyor. her gün bir kaos.
suriyeliler ayrı bir âlem. Ekonomi tepe taklak.
toplum üretmeden tüketmeye alıştı. Kimi borç harç içinde, kimi rezidans üstüne rezidans alıyor.
herkes harcama delisi. avm'ler yaşama alanı olmuş.
sınavlara, mahkemelere vb. güven kalmamış.
her yere beton dikmek; sahil, orman veya gölet koymamak için yemin eden bir anlayış var.