25
gerçekten efsanedir.
asla film izleyemeyen ben oturdum 6 saatte 4 saatlik filmi bitirdim. aşırı başarılı buldum. kadınla birçok noktada aynı düşünmemiz, konuşulan alanlarda çalışıyor olmamın verdiği bilgi ve deneyimler çok fazla etkiledi beni. özellikle pedofili sahnesinde laptopa sarılasım geldi. düşündüğüm şeyleri o kadar güzel o kadar harika anlattı ki dedim ki helal olsun sana kadın. izlediğimi söylediklerimden "aa porno" ya da "leş abi o ne?" benzeri yorumlar almak beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattı, anlamayan anlamıyor ya işte öyle oldu biraz.
ikinci part birincisinden çok daha öğretici ve daha az sıkıcıydı bence. aseksüellik, pedofili, eşcinsellik, taciz ve daha aklıma gelmeyen birçok konuya değinmişti, güzel işlendiğini düşünüyorum açıkçası. saatlerimi vermiş olmam beni üzmedi hatta keşke ilk çekildiği gibi 7,5 saatlik versiyonunu izleme şansım olsa dedim -ki eminim iki günde biterdi sldkfjldkj.
-- spoiler --
içeriğine bakınca çok fazla sorguladığım kısımlar oldu. sonu beklendik bir şekilde bitti evet ama bunun yine de gerçekleşmemesini o kadar içten istedim ki. yaşadığımız toplumlar, kültürler ne kadar uzak olursa olsun birbirimize en azından bir noktada kesişiyoruz dedim kendime. o dangalak kesinlike çok kolay öldü yaşayıp acı çekmeliydi.
bilmiyorum filmdeki sevişme sahnelerinin fazlalığı derinliğe girilmesi hakkında yorum yapamayacağım çünkü gerçekten benim için efsane parçalardan biri.
en sevdiğim sahne kesinlikle kadının onu yıkayan, güzel güzel bakan, şişman bir adam vardı onu anlatırken aynı zamanda leopar benzetmesi yaptığı adamı ve sonrasında aşık olduğu kişiyle sevişmesini daha sonra bir şeyler hissedememeye başlamasını anlattığı kısmıydı.
-- spoiler --
24
yavaş ilerlemesine rağmen bir şekilde kendini seyrettiren bir film..
hiç böyle bir tabirden haberi olmayan bana yeni bir kavram kazandırmıştır.
seyretmek isteyenlere tavsiye edililir.
23
22 şubat gösterimi için 2 adet bilet aradığım film. normal fiyatından satacak olanlara bir mesaj kadar yakınım.
22
İkinci versiyonu iğrenç olandır ve mazoşizm icerir. Birincisi heyecanla izlenmiştir. Kızlığını verdiği adamı anlatış biçimi nedense çok hoşuma gitmişti, evet izledim.
21
(bkz: nemfomanyak)
'joe' isimli kadının doğumundan itibaren 50 yaşına gelinceye kadar başında geçen olayların, cinsel yaşamı odaklı anlatılacağı 'lars von trier''in son filmi.
yunan sinemasının "tuhaf akımı"na örnek teşkil edilebilecek derecede rahatsız edici, aykırı bir film. filmin pornografik yönüne ağırlık verip, o bakış açısıyla izlerseniz şayet; yazık olur geçen dakikalarınıza. zaten bu tarz filmleri son derece soyut bir şekilde izleyip yorumlamak gerekir.
birazcık bahsedelim...
--- 'spoiler' ---
keder, acı, umutsuzluk ve üç dilenci kısımlarıyla oluşan filmde, kadının yaşanılan trajediden önce eski çağlarda erkekler tarafından yapılan dişi kıyımlarını araştırması ve tarih boyunca kadına ait cinsel hazzın erkekler tarafından lanetlenip cezalandırılması olay örgüsünün kilidi durumundaydı. kadın bu defa cinsel bir birliktelikte erkeği ve ondan sahip olduğu (yine bir erkek) varlığı cezalandırmakta, daha sonra tüm cinsel gerilimini bu anın imgeleriyle boşaltarak zevk almanın kötücül yanını keşfetmekte ve en sonunda, ancak 'pasolini' filmlerinde rastlanabilecek kadar rahatsız edici bir sahnede, kendi cinselliğini yok ederek erkeğin kadını cezalandırma gücünü de kendine geçirmekte...
bunu yaparken doğanın ona hep yardım ediyor oluşu da 'adem' ve 'havva'?nın 'cennet'?ten kovuluş efsanesindeki gibi kötülüğün dişi olandan (havva) ve doğadan (elma, yılan) geldiğini betimliyordu. filmin tamamına sinmiş gibi görünen kadın düşmanı bakış açısının da aldatıcı olduğunu, erkeğin kadının tedavisini ehil kişilere bırakmayıp kendisinin üstlenmesinden, yüzyıllar boyunca genetiğimize kodlanmış kadını şeytanlaştırma eğiliminin yine erkeğin kadına ve doğasına yaptığı engeller yüzünden oluştuğunu anlatmak istediğini düşünüyorum...
filmin ilk yarısına baktığımızda;
nymphomaniac'lar için; hastalık şeklinde cinsel ilişki arzusu duyan, etik falan dinlemeyip, kiminle karşılaşırlarsa onunla seks yapabilen, bütün kuralları, sosyal kuralları hiçe sayan istediği anda istediği erkek ile beraber olabilmek isteyen kadınlardır denmiş.
yani etikten yoksun, hastalıklı ve adı üstünde manyak kadınlarmış.
her ne kadar çapkın erkek, kazanova gibi çağrıştıran tanımlar varsa da benzer bir tanım erkekler için bulunamadı. kısacası kadın yaparsa fahişe erkek yaparsa çapkın gibi mi? o da anlaşılamadı.
filmin yasaklara gark olmasındaki temel neden açık saçıklığı, pornografik oluşu falan değil (ki zaten bu pek de öyle değil, daha açık olanları gösterimde) etikten yoksun, hastalıklı başka bir yaşamın olası olduğunu duyurması olmuştur zaar...
diğer yarısına baktığımızda ise;
filmin bütünü bir tarafta sınırsız deneyimiyle doyumsuz bir kadın diğer tarafta deneyimsiz, bakir, şehvetsiz, olaya matematiksel bakan rahip kılıklı bir adamla gerçekleştirilen günah çıkarma seansından ibaret.
birbirine zıt kutupta iki insan kullanarak yönetmen senteze ulaşmayı amaçlamış. bunu yaparken araya sokuşturduğu mistik öğeler ve hatta demokrasi üzerine politik söylemlerle bu anlatımını güçlendirmeyi hedeflemiş.
karısının cinsel anlamda tatmin olabilmesi için başka erkeklerle birlikte olmasını önerebilecek kadar anlayışlı bir koca, bunun sonucunda yaşanan sado-mazoşist ilişkinin vicdan muhasebesinde 1-0 yenik başlansın diye ortaya konulan küçük masum bir çocuk.
yönetmen, filmin 1. bölümünde az da olsa nemfomaniyi anlamamızı sağlayacak sorular , olaylar ortaya koyarken 2. bölümde bu sorulara akıllı yanıtlar vererek sürdürmek yerine konuyu dağıtıp nefoman değil mazoşist bir kadının dramını anlatmaya dönüştürmüş. bu arada hiç bilmediğimiz türde bir tahsilat işinin varlığını da öğrenmiş olduk.
yönetmen, izleyici tarafından gelişmeleri tahmin edilemeyecek öyküsünü anlatırken, zaman zaman izleyiciyi aptallaştırdığını düşünüp, rahip bozuntusu üzerinden açıklamalar yapma gereğini de duymuş.
büyük büyük laflar edip hiçbir şey demeden gelinen sonda, cinsellik söz konusu olduğunda toplumun kadına ve erkeğe bakışındaki iki yüzlülük kabullenilerek. bilinen gerçekler bir kez daha dile getirilmiş.
''bir film ayakkabının içine kaçan taş gibi olmalıdır'' sözüyle her şeyi anlatıyor 'lars von trier'... bu film de tıpkı bu açıklamaya yakışır bir film. türkiye'de yasaklandı, "düpedüz porno bu film" denmeyi ise hiç mi hiç hak etmedi aslına bakarsanız...
--- 'spoiler' ---
- türkiye'de yasaklanması üzerine yönetmen twitter'dan aynen şunu demiştir:
"ı don't understand why #nymphomaniac was banned in turkey. the movie doesn't take place in #thanksgiving"
- sonra da istanbul film festivali'nde gösterilmiştir sadece.
- başrol oyuncusu da, filmden sonra tedavi görmeye başlamıştır.
- şöyle bir soundtrack'e sahip. rammstein sevenler buyursun! : www.youtube.com/...
- bu da fragman: vimeo.com/...
20
kesinlikle ve de kesinlikle her kadın bu filmden kendine bir pay çıkarabilecektir. çocukluk,ilk gençlik,gençlik ve olgunluk döneminden istediğini seçebilir.
19
-- spoiler --
joe adındaki kızın çocukluğundan itibaren seks olan tutkusu, hatta ilerleyen zamanlarda saplantısı konu edinmiş. bu tutkusundan ötürü de kendisini en kötü insan olarak görüyor. belki de filmin başında seligman ile tanışmasından hemen önce intihar etmiştir bu hislerinden ötürü ( ikinci kısmı daha sonra değerlendireceğim ).
alışveriş dönüşü seligman yerde yaralı bir şekilde duran joe ile tanışır ve onu evine götürür. bu sırada hayat hikayesini anlatmaya başlar joe, hayatı ile cinselliği içli dışlı bir şekilde gördüğünü anlıyoruz burada. çünkü başından ne geçerse geçsin içinde bir yerinden köşesinden cinselliğe sarılmış. çocukluk eğlencelerinden tutun da, gençlik maceralarına, babasının vefatına kadar.
diğer yandan oldukça pespaye bir halde duran bir o kadar da sofistike ve bilgili olan seligman var. seligman joe'nun hayat hikayesini dinlerken, onu bir şekilde günlük hayatta pek dikkat çekmeyen ufak detaylarla özdeşleştirmesine ve aslında davranışlarının arasında olumlu yanlar çıkartmaya çalışırken görüyoruz. -- bu arada seligman karakterine stellan skarsgård hayat veriyor, kendisini thor, melekler ve şeytanlar ve karayip korsanlarındaki rollerinden anımsayabilirsiniz.--
joe'nun kurtuluşu defalarca sevişmekte aramasına, aşkı ötelemesine kötülemesine ama bir o kadar da aradığına şahit oluyoruz. bir de ağır spoiler olarak uma thurman'ın karakteri ve sahnesi gerçekten bambaşkaydı.
-- spoiler --
18
trier'in yeni sorgulayıcı filmi. gerçekten hayatı anlamlandıran ender insanlardan birisi bu adam. toplumun dışladığı ve ötekileştirdiği çoğu dışlanmışı, toplumun görmediği yüzler ile gösteriyor sinemasında. hitler'in dahi hangi psikolojiye sahip olduğunu sorgulayan bir insanın kelime dağarcığında ötekileştirme diye bir şey yok sanırım. bu filmde de ''orospu'' ve ''kaşar'' diye kötülenen kadınları, gerekse genç kadınların (toplumcası: kız) yaşadıklarını anlatıyor, onların nelerle mücadele ettiğini, neler hissettiklerini, neler arzuladıklarını gösteriyor. ''şeytan'ı verseler bu adama konu diye, ona bile acındırır yahu bizi'' dedirten birisi işte.
(link: şuradaki>> : www.filmloverss.com/...) eleştiri gayet hoş, okunası.
17
sex sahnelerinde belden yukarıyı orjinal aktör-aktrislerin; belden aşağıyı ise porno yıldızlarının oynadığı filmdir.
16
tren yolculuğunda işinde gücünde olan bir adamı nasıl baştan çıkaracağınızı öğreten film.
14
en komik eleştiriyi habervaktim denen ne olduğu belirsiz habercimsi yapmıştır.. adamların zihniyet bozuk napalım onlara göre her şey porno.
13
2 parçada gösterime giren Lars filmi. zaten düz film beklemek haksızlık olurdu da filmde bence bazı yerlerde konu zorlaması var. tamam filmi sevdim ama e ebesinin amı diyesi geliyor insanın bazen. filmi sevmemim ana sebebi bazı kafaya kafaya vuran noktalar vardı farklı bakış açıları vardı. o açıdan çok iyiydi.
12
sinema filmi. ülkemizde gösterimi yasaklanmıştı sanırım.
10
sex düşkünü kadın anlamına gelir.
9
filmdeki herkesten (baba hariç) en az bir kere nefret ettiğim filmdir. müzik seçimleri oldukça iyidir. ilk filimin bitiminde neden olduğunu, porno, diye yorumlayanların anlayamayacağı halde göz yaşlarına boğulduğum filmdir. psikolojik yanı erotik yanının kat kat üzerine çıkmıştır. izlemek zaman kaybı değildir.
8
Aradığımı bulamadım. Atlayarak geçtim zaten.
7
gayet basarili bir yapimdir. aslinda gunumuz dunyasinda, kapitalizminde buyuk etkisiyle insanlarin hayattan alamadiklari tatminkarligi baska vucutlarda aramasi hepimizin bildigi bir konu,
-- spoiler --
FIlmin sonunda joe'ya yardim eden, onun dertlerini dinleyen ve sonunda joe'nun gercekten iyi olmasini saglayan seligman isimli aseksuel karakterin, joe uyuduktan sonra onu taciz etmeye calismasi sonucu, joe'nun hic gozunu kirpmadan onu vurmasi gercekten joe'nun iyilestigini gosterdi.
-- spoiler --
6
nympho: su perisi
maniac: çoşkulu atak
5
sex bağımlılığı anlamına gelen bir tür rahatsızlık veya hastalık olarak kabul edilen durum.
4
izlerken yabancı dil ve altyazı ihtiyacı duyulmayan film.
ayrıca shia labeouf oyuncu kadrosunda yer alabilmek için iletişime geçmek ile yetinmemiş, penisinin fotoğrafını ve sevgili ile çektiği pompa esnası videolarını da trier'e göndermiş.
3
Aslında güzel bir eserdir ama sonunu pek beyenmedim. öyle bitceği belliydi filimin yarısında anlaşıldı.
(bkz: sonu tahmin edildiği halde beğenilen filmler)
2
bu film hakkında uzun uzadıya bir doktrin girebilirim, ama zamanım yok, o yüzden kısaca anlayana sivri sinek saz anlamayana sazı soksan az dedirten bir yapımdır.,
gerçekten bir eserdir. filmi porno gözlüklerini çıkartarak bakınca görülecektir.
↑