2
bir kadın ismi.
(bkz: duygu çetinkaya)
3
duyulanmaktan kök alan, duyuların, duyular yoluyla- nesnenin, evrenin, doğanın, yaşamın insan üzerindeki etkisi.
temelini anlayabilmek için, canlı doğadaki şartlanma olgusuna bakmak gerekir. duygular, yani çeşitli duyulara karşılık salgılanan hormonlar, canlının hayatta kalabilmek için geliştirdiği bir sistemdir. bu duyulanmaların bir kısmı genler ile aktarılabilse de, bunlar oldukça temel içgüdülerden oluşur. çoğu canlı türü şartlanma, duyulanma konusunda oldukça gelişmiş ve karmaşık bir sisteme sahiptir.
canlı çeşitli durumlara çeşitli şartlanmalar geliştirerek -bu bilinç içermez milyarlarca yılda gelişmiş doğal bir süreçtir- hayatta kalma ihtimalini artırır. tehlikeyi sezebilir, gevşeyebileceği ve mesela cinsel ilişki kurabileceği zamanları hissedebilir. gibi, gibi.
insan öğrenmesinin temeli bu ilkel şartlanmalarda tohum bulsa da, toplumsallığıyla beraber insan şartlanması oldukça karmaşık ve gelişmiştir. insanda farklı temellerden gelen çok katmanlı yapıya sahip duygular bulunur.
mesela bizi etkileyen bir karşı cinsin tenine dokunmak, çeşitli hormonların salgılanmasını sağlar. bu temelde milyarlarca yılda gelişmiş çiftleşme dürtüsünün gelişmiş halidir.
insan soyutlaması ve düşüncesi bu işe bambaşka bir boyut katar ve duygulardan olayları soyutlamayı dahi başarır. fakat bu gerçekliğe uygun değildir, gerçekte duygular olaylardan soyutlanamaz.
insan, duygularını ancak bu olaylar yoluyla tanımlayabilir. mesela benim için aşk, eski sevgilimi gördüğümde hissettiğim şeydir. biri bana aşk dediğinde, aklıma çeşitli anılar gelir.
insan çeşitli duyular arasında bağıntı kurmayı da başarır, olaylar ve duygular arasında kurduğu gibi. nasıl mı?
örneğin, sevgilimizin yanındayız diyelim. üç eylem gerçekleştiriyoruz aynı anda: 1- öpüşmek. 2- sinemada film izlemek. 3- filmin müziklerini duymak. bir çok duyu organı kolektif bir şekilde farklı şeyleri algılayarak bir bütün oluşturuyor.
bundan sonra öpüşmek dendiğinde aklımıza o film ve o sevgili gelebilir. o sevgiliden bahsedildiğinde aklımıza o müzik gelebilir. o müziği duyduğumuzda aniden o film, o sevgili ve o öpücük gelebilir. işin garibi: o müzik bizde artık o duyguyu çağrıştırır. çünkü buna göre şartlanmışızdır: duyu organları-duyular ile duygular birbiriyle bağlantılıdır. insan beyni bu bağıntıyı kurar.
sanat bu bağlardan faydalanır. mesela bir kampta yaktığımız, gece vakti etrafında oturduğumuz ateş bize huzur ve güvenli bir ortam ifade eder. gecenin karanlığından, soğuğundan korunuyoruzdur. bu yüzden ileride bize yalnız ateş sesi ya da ona benzer bir ses dinletildiğinde, kendimizi durduk yere güvende hissedebiliriz.
çoğu müzikten keyif alma nedenimiz bu duygu bağıntıları yüzündendir.
4
"Kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his." anlamına gelen bir kız ismi.
6
hoş gelmiş yeni yazarımız. daim olacaktır.
7
hoş bulmuş yeni yazarınız.henüz ortama alışıyorum hatam olursa mazur görünüz efendim.
8
bilincin kontrolünde değildir. üzülüp üzülmeyeceğinizi ya da sevinip sevinmeyeceğinizi bilinçli olarak siz değil çevresel etkiler.
bu yüzden herhangi birisine "neden üzülmedin lan!" diye kızmak manasızdır.
9
kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir kusur.
scontent-otp1-1.xx.fbcdn.net/...
10
tatlı, munis, iyi huylu ve genellikle de güzel kızların sahip olduğu isim.
11
İstisnasız hepsi güzel olan kız ismi. En sevdiğim...
12
His demekmiş bu ad bir kadın adı ve bir kelime.
↑