kayıt

türkçe

  1. 26
    33 lehçe ve şivesi bulunan ve bu lehçe ve şiveden 24 tanesinin hala varlığını sürdürdüğü yaşayan en eski dil. Çuvaş, yakut(saha) ve halaç olmak üzere üç lehçesi bulunur. Böyle çeşitli ve büyük bir dil kesinlikle bir dil ailesine mensup değildir. Türkçe kendi başına bir dil ailesini oluştur. Ural altay adında bir dil ailesi yoktur. Söylenene göre avrupalılar türkleri bir dağ kavmi olarak gördüğü ve bize bu fikri empoze etmek istediği için dilimizi böyle bir sınıfa koymuştur.
    (bkz: bunlar hep gavurların oyunu)
  2. 27
    türkçem benim ses bayrağım.

    yav aklıma takılan garip bir şey var.

    şimdi, "anneanne, babaanne" diyoruz. tamam, anneminiz annesi veya babamızın annesi...eyvallah. ama annemizin babasına niye "annebaba" demiyoruz veya babamızın babasına niçin "babababa"* demiyoruz da "dede, büyükbaba" diyoruz.

    türkçem benim ses bayrağım...

    teşekkürler.
  3. 28
    sondan eklemeli ve japonca,macarca,fince ile akraba dil.
  4. 29
    dünyada öğrenmesi en zor dillerden biri. bütün ekler kelimeye ekleniyor. Anadilimiz Türkçe olduğu için biz zorluğunu bilmiyoruz ama yabancı biri için öğrenmesi gerçekten zor.
  5. 30
    Dünya dilleri arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dildir.
  6. 31
    yabancılara göre türkçe:
    çok güzel ifadeler var.
    www.youtube.com/...
  7. 32
    Türklerden başkasının kale almadığı,gün geçtikçe yabancı kelime ala ala içerisinde neredeyse kendinden bir tek sözcük kalmamış gariban dil.
  8. 33
    "Esasen vokabüler üzerinde durmak, yani, yerleşmiş kelimeleri 'Arapçadır diye atmaya kalkmak', sadece cehaletle kabil-i izahtır. Fransızcada aslı Fransızca olan kelimelerin sayısı yüz elliyi geçmez. Aynı dilde Arapça, Farsça hatta Türkçe menşeli kelimeler çok daha fazla sayıdadır.

    Ziya Gökalp bir bakıma haklıydı. Bir bakıma, çünkü İstanbul konuşmasını yazı dili haline getirmek, yazı dili ile konuşma dili arasındaki uçurum hatırlanınca, arzuya şayan bir ideal sayılabilir. Nitekim o ideal gerçekleşmişti veya gerçekleşmek yolundaydı. Ondan sonra, dile yeni mefhumlar getirmek, düşünmek ve geçen nesilleri aşmak kalıyordu... Bu yapılacağına dil, Penelop'un örgüsüne döndürüldü. En azgın şovenizme ilericilik adı verildi. Tatarcadan, Kıpçakçadan, Çağataycadan ölü kelimeler devşirildi. Ve olan sanata oldu, tefekküre oldu... Garibi şu ki, dildeki ırkçılığı, şaşılacak bir beyinsizlikle, kendilerini solcu sanan aydınlar benimsediler.

    Bütün bunlar altyapıdaki anarşinin üstyapıda tecellisidir. Bir yanda feodal istihsal, feodal inkısam... ötede bir gecekondu burjuvazisi! Ve dilini kaybeden, görülmemiş bir afaziye uğrayan, kekeleyen, garip sesler çıkaran bir nesil... orta mektep kitabı yazmaktan âciz üniversite hocaları, papağan kadar sevimli olmayan doçentler...

    Dilin gelişmesinde rol oynayan iki kuvvet: ihtilalci kuvvet, muhafazakâr kuvvet. Akademilerin vazifesi, devrimci kuvvetin dili argo haline getirmesine meydan vermemektedir. Nesillerle, dilin gerek fonetiğinde gerek kelime hazinesinde değişiklikler olur. Her nesil dilini öğrenirken kolaya kaçar. Akademilerin, kitabın, edebiyatın hikmet-i vücudu, "dünü yarına bağlamak."

    Cemil Meriç
  9. 34
    efendim bu son zamanlarda sosyal medya olsun, hatta bakanlar bile olsun böyle laflar ettiler; "Türkçe bilim dili değildir","türkçe yetersiz bir dildir". bunu cahil adam da demez,eğitimli,tahsilli adam da demez,bunu anca kahvede duyduğu lafları,birbirlerine satarak,fiştekleyen,gazlayan boş beyinli adamlar der.

    türki ve benzeri diller (algonkin,atabask,avustronezya,eskimo-aleut,inuit,japon,güney kafkas,kore,moğol,maskoke,kuzey kafkas,keçuva,aymara,siyu,yuçi,mezoamerikan,uto-aztek,maya,saliş,tibet-birman,tunguz,ural ve bask),bugünkü dünyanın, 2/3'ünün konuştuğu hint-avrupa dillerinden epeyce bir eskidir; çoğunluğun konuşması demek o dilin geliştiğini göstermez.

    üstte bahsettiğim konunun görseli: www.wikizeroo.net/...

    ayrıca türki ve benzeri dillerin bir özelliği eklemeli dil olması;kuralları olan pratikliği oturtmuş diller.bunu ben demiyorum koskoca üniversiteler bile diyor:

    bask dili hakkında: www.uv.es/...

    "Dillerin Morfolojik Tipolojisi" : www.sis.uta.fi/...

    stockholm üniversitesi: sisu.ut.ee/...

    diğer makaleler,araştırmalar : www.eva.mpg.de/...

    www.ic.nanzan-u.ac.jp/...

    son olarak, bir şeye bok atacaksanız önce bir araştırın !

    "bilim dili değil " diyenler içinse, ihsan ketin'in jeoloji kitaplarını öneririm,türettiği terimlere inanamazsınız !
  10. 35
    türkçe kelimeler birer küçük resim benim için. rengi belki vardır ama sesi ve ruhu yok. BENCE. milletlere bakıyorum, konuşmak için can atmışlar zamanında, sesleri sevmişler, sesleri çıkarmayı sevmişler, bizimkine bak, geometrisi bile şartlandırılmış, baktığım şey salt bir anlam, sesi yok. çıkarmayı denesen aynı derecede tatsız. farklı dilden evrilmişler idare eder, söylenebilir, ama imkanı yok, istek yaratmıyor. günlük hayatta konuşmak beton yemek gibi. zaten sürekli koşturmaca, aceleci, düşünceli, dertli... bir "neşvünema" demek kaç saniye haberin var mı? unutma, bu dilde renk yok, ritim yok, o yüzden -küçük harflerle- "büyüme." sayı gibi aynı. nasılsın demek, kimse demese de, "bir" demek adeta, adam karşılık veriyor "iki," diye. akşam oldu, yemekte "üç" var. öyle işte. sosyalleşmek istemiyor oluşumun bir nedeninin de bu olduğunu keşfettim. mesela, bazı filmlerin bazı sahnelerini ezberliyorum, mutfakta, çay suyunun kaynamasını beklerken kendimce canlandırıyorum o kısa sahneyi, farklı dilde, farklı ritimde, bir şarkı söyler gibi konuşuyorum sanki, ve bu mutluluk veriyor. i hate youuuuuuuuuu, diye bağırıyorum, birkaç kelimelik ingilizcemle ama ruh dolu biçimde. nefret ediyorum, desem, içim boşalmayacak çünkü.
    • Nihat Sami Banarlı - Türkçenin Sırları adlı kitabı okumanızı öneririm. Öyle güzel ahenkler, öyle güzel kelimeler var ki. Yalnızca o açıdan bakmak gerekiyor. İyi akşamlar.
    • Bütüne kaldığım ders türk dil tarihi. Aslında bu gramer sorunundan kaynaklanan bir durum öz Türkçe dediğimiz dil ne yazık ki artık bizim topraklarımızda kullanılmıyor. Ama Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan bu dili olabildiğince korumuş durumda. Anadolu birçok medeniyetin birleştiği yer olduğu için dil de ister istemez bundan etkileniyor. Özellikle Moğol istilasından sonra çok fazla sözcük kalmıştır dilimizde İslamiyet'in kabulü apayrı bir dille tanıştırmış bizi o yüzden diğer dillerle aramızda büyük farklar oluşmuş konuşma vb olarak. Ama ne olursa olsun ben dilimi seviyorum i hate yuuu demek yerine siktir demek daha cazip bence hdndhdndhsnsn
  11. 36
    Hafif olmasına rağmen, çok tüketildiğinde gaz yapan bir sütlü tatlı. Karamellisine bayılırım, olsa da yesek.
  12. 37
    Trileçenin yerini tutamayacağı kadar güzeldir. Seviyoruz.
  13. 38
    geçen bir şey fark ettim, bu dili batılılar konuşamıyorlar, cidden öyle. ama gürcüler,ruslar,macarlar, farslar (güney azerbaycanlı olmayanlar; türk olmayanlar), gayet hakkını vere vere,çatır çatır konuşuyorlar. ağzınız açık kalır,hatta nuh nebiden kalma terimler, sözcükler bile kullananı gördüm.
    • Dil aile grubunun etkisi cok var bunda. Diller surekli etkilesimde takilir. Turkceye yakin diller de surekli turkce ile kelime alisverisi yapmistir. O yuzden akici dilde konusabilmeleri normal :)
    • Yunanlar da iyi konuşur unutmadan :D
  14. 39
    muhteşem dildir ama pazarlamak konusunda sıkıntı yaşıyoruz. ulan cinsiyetsiz dilimiz var, her türlü gider bu konjonktürde ama sadece biz ve türkoloji kürsüsü olan eski doğu bloğu ülkelerinin vatandaşları biliyor. ayrıca her şeyin her anlamda kullanılabiliyor olması da ekstra bir detay. ikna olmak isteyen gitsin kalt'ın kirli konuşma üçlemesini izlesin. inanılmaz.
  15. 40
    Türkiye cumhuriyetinin resmi dili, anadili. Tüm resmi kurumlarda kullanılan, kullanılması gereken yegane dil.
  16. 41
    Türklere özgü dil olan bir dil türkçe dili.