tanrı
- 26İlle bir şeylere tapmak istiyorsanız Fernando muslera var. Benim tanrım nandodur.
- 27kimseyi bio'suna CHOCOLATE LOVER yazacak kadar vasıfsız yaratmasın. tşk.
- 28bizi kutsasın...
- 29Şikayet kutusunun taştığı varlık/kimsedir.
- 30kendimi apateist olarak tanımlasam da bazen buna çok pis küfür ediyorum. sanırım adanada doğmamın etkisi var
- 31sen var ya kralsın kral.
- 32nerden sevilip, nerden belaya düşüldüğü sorulan yaratıcı.
- 33İlişkimin çok değişik olduğudur.
Kızıyorum küsüyorum isyan ediyorum seviyorum bağırıyorum... Kısacası en yakın arkadaşıma Nasıl davranıyorsam kendisine de öyle davranıyorum. Ama ne yapayım o da bana öyle davranıyor.
Neyse işte tatlı tatlı anlaşıyoruz fakat şu sıralar kendisini unutmak istiyorum.
Bunu da söyleyecek birim yok, denk geldi buraya yazdım güzel oldu.
Hayırlı sözlükler. - 34sandalyesinde oturup, masasındaki insanlığı izleyen... yani şurada öyle resmedilmiş.
www.youtube.com/... - 35Vallaha da var billahi de var
- 36benim tanrı'nın varlığına dair ikna olma sürecim oldukça uzun bir yolculuğa dayalıydı ve halen de bu süreç devam ediyor burada tanrı'yı keşfetme serüvenimi uzun uzadıya anlatıp sıkmak istemem.
sadece bir kaç ipucu...
ayrıca evet tanrı'nın varlığına "ikna" olunur.
hiç bir zaman bulutların tepesinden bir tanrı ellerini sallayıp “merhaba ben zeus al bu da yıldırımım” demeyecektir.
Yahut yanardağlar patlayıp karaların üzerinde “ben sizin tanrınızım imza:yehova” da yazılmayacaktır.
kuşlar gökyüzüne “la ilahe illallah” yazmayacaktır.
tanrı sizin kulağınıza fısıldamaz.
ya da siz fısıldamıyor sanırsınız, basit bir yanılsama!
bir kere şu tanrıya karakter gömleği giydirmeyi bırakmak gerek.
“eğer tanrı var olsaydı, ben onu zaten bilirdim demek ki yok. “ ??
zorunda mıymış böyle bir şeye? Nerden bu kanıya vardın?
tanrıyı sen mi sınırlandırıyorsun?
"madem yarattın beni, göstereceksin ulan kendini!"
-hmm ok kardeş. çok da fifiydi tanrıya zaten te allahım ya…
hadi tanrı felsefesini geçtim. teist'lere karşı denilir ya hep, madem tanrı var neden dünya'da hala kötülük var o halde. tanrı'nın gücü mü yetmiyor?
-evet kardeş gücü yetmiyor, ama bize bunu söylemeye utanmış zaar.
Şimdi epikür’ün kötülük probleminin mantığı da amacı da dikkat çektiği sorun da başka bir mesele. Ancak bazen görüyorum ki "kötülük problemi" kavramsal olarak amacından saptırılıyor tanrısal vaade dönüşüyor. Benim itirazım buna.
ya hu hangi din dünya hayatının cennet gibi bir yer olduğunu söylemiş? Teizmin öyle bir iddiası yok ki neye nasıl savaş açıyorsun?
kötülüğün neden var olduğuna teolojik olarak elbet girilir de uzatmak istemem, tanrı'nın böyle bir iddiası yok.
he yarın öbür gün gidersin öbür tarafa baktın cennette hala senin tanrı iplemiyor kötülüğü o zaman isyan mı ediyorsun, gözlerini mi kapıyorsun, yüzüne bakıp inanmıyorum ulan sana mı diyorsun artık ne dersen de…
eyvallah.
Bu dünya'da bu konuda tanrısal vaad üzerinden bir tezatlık yok.
Ama öbür tarafın cennetinde de kötülük varsa ve sen tanrıya isyan edersen eline yine hiç bir şeyin geçemeyeceğinin de farkında ol bir zahmet.
tanrı istiyorsa sana yalan söylemiş de olabilir.
"tanrı özgürdür!" -tanrı varsa tek gerçek özgürlük tanımıdır.
mutlak otorite karşısındaki acizliğini az buçuk hisset diye söylüyorum bunu.
Ölmeye de yaşamaya da, var olmaya da yok olmaya da her hangi bir kudretimiz aslında yok.
Benim kişisel olarak acziyetimi fark etme yaşım 6 falandı açıkçası. Ben okula gitcem diye zırlayıp okula gidebilirken, sıkılıp hasta numarası yapıp okulu kırabilirken bu dünyaya gelmiş olmamda gösteremediğim irade benim varoluş açısından fazlasıyla aciz olduğumu kavramam açısından yeterli bir durumdu.
şunu insan olarak kabul etmek lazım, tanrı'ya dair bir tanımlama yapabilmek için aslında o kadar da nesnel hiç bir argümanımız yok.
eğer bilim bir gün tanrı'yı nesnel olarak kanıtlayacağım iddiasıyla geriye doğru gitmeye kalkarsa –öyle bir iddiası yok- bilin ki ulaştığı nokta hiç bir zaman tanrı olmayacaktır.
dünya üzerinde yürüyerek mehtaba ulaşamazsın en fazla başladığın noktaya varacaksın.
tanrı iyi olmak, adil olmak zorunda değil. kötülükleri yok etmek zorunda değil.
belki tanrı sonsuza kadar bize işkence edecek sadist bir varlık bile olabilir.
bunu engelleyecek hiç bir şey yok.
Anlıyoruz değil mi? Sana sormadan seni bu topraklara fırlatan bir varlık, sana sormadan seninle istediği her şeyi ama her şeyi yapabilir. Bu durumda tanrıya karşı gurur yapmanın bile mümkünatı yok güzelim.
bir din adı altında bir basamak yukarı çıkmadığın sürece tanrı'yı tanımlamaya çalışmak tamamen duygusal ve insani bir çabadır.
dinler yoksa tanrı üzerine bir eleştiri ya da tanımlama yapmak beyhudedir.
kuran okudum çok saçmaydı bence mitoloji bunlar o yüzden ateistim artık,
tanrı öldü beybi.. (hm ok.)
Neyse tanrı kavramı ve varoluş hakkında bir şeyler söylemek gerekirse;
bütün mesele yazılım ve donanım ilişkisinde başlar bana göre.
Şimdi bir saat örneği vereceğim ama şu popüler olan paley’in saat analojisinden bahsetmiyorum. Benim dikkat çekmek istediğim sanki biraz daha farklı bir farkındalık.
Hayatında hiç saat görmemiş bir insana mekanik bir saat gösterirseniz. dişlilerden oluşan iç içe geçmiş bir çarklar bütünü olduğunu düşünecektir.
onun için saatin donanımından ötesi yoktur.
ancak saat böylesine basit bir donanım değildir. Ya da şöyle söylemek lazım; saat sadece donanımdan ibaret değildir ve yalnızca donanımı keşfederek açıklanması akla uygun da değildir.
saatin bir de yazılım fonksiyonu vardır ve basit bir mekanik, zamanı tanımlayarak yeni bir kavram oluşturur. günü 24'e eşit olarak böler. her parçayı 60'a böler.
donanımdan bir yazılım inşaa edilir.
“saat anlam kazanır.”
bir mühendise bir televizyonu tanımlatırsanız size binlerce kablonun bir araya gelmesinden, istenen görüntüyü uydudan radyo dalgalarıyla yansıtmasından bahseder ve sonucunda cam ekranı olan siyah bir kutudan bahseder.
bu televizyonun donanımsal işlevidir.
halbuki televizyon gibi son 50 yıllık en etkili iletişim araçlarından birisi bu kadar basit bir tanımlamayla anlaşılabilir mi?
diziler, reklamlar, filmler, yarışmalar, haberler gibi türetilebilecek bir çok başlık ile sosyal doku, ekonomi, algı kontrolü, toplumsal yapılanma gibi bir çok sosyolojik etkisi vardır ve en küçük bir başlığın tanımlanabilmesi için bile tezler yazılabilir işte televizyonun yazılımı budur ki öyle basit bir tanımlamadan çok daha fazlasına ihtiyaç vardır televizyon gibi küçük bir aracın yazılımını anlayabilmek için.
pozitif bilimler materyalist bir çalışma disiplini içerir. evrenin ve insanın her yönünü madde ile sınırlandırıp sebep sonuçlar çerçevesinde anlamaya çalışır.
20. yüzyıldan bu yana bu konuda çok ama çok başarılıdır.
ancak bilim bu disiplin çerçevesinde doğası gereği insanın ve evrenin ancak donanımını tanımlayabilir ve anlayabilir.
mesela beyin denen organda ortalama 1 lt su, 160 gr yağ, 110 gr protein, 15 gr karbonhidrat, 10 gr mineral bulundurur.
bunu bilim keşfetmiştir.
bu malzeme ile mekanik(biyolojik) olarak neler yaptığını da bilim keşfetmiştir ve keşfediyor.
ancak bunlar beyin organını donanımını anlamaktan öteye gitmez, gitmemelidir de…
bilimin işi bu değildir.
evren ve insan olarak donanımımızın olduğu kadar yazılımımızın da olduğunu keşfetmemiz lazım.
"niçin?"
evrenin de içindeki insanın da donanımının yanında bir yazılımının, hem de çok ama çok önemli bir yazılımının olduğunu keşfettiğimiz gün tanrı'nın fısıltılarını hissetmeye başlayacağız, başlayacaksınız...
İlla keşfetmek zorunda mıyız bilmiyorum. Ama bir yazılım varsa eğer bu keşfetmek insani olarak olabilecek en önemli farkındalık olsa gerek.
Bunu kovalamak insan olmanın itibarına yakışan bir arayış olsa gerek.
Benim bütün derdim denklemde açıkça eksik bırakılmış olan gediği bir şekilde doldurma, gerekli parçayı keşfetme meselesi.
Bulamamış olmak, bulamıyor olmak o parçanın aslında olmadığını iddia etmek için fazlasıyla komik bir sebep.
Zira bundan daha anlamlı bir meselenin olduğunu düşünmek benliğime hakaret!
iyi ama hangi tanrı dediğimiz noktada dinler üzerine düşünmeye başlarız.
o başka girdi'nin konusu...
dinlere ya da tanrı'ya küsmek, tanrı'ya gözlerimizi kapamak, onu yok sayarak isyan etmek...
varlığın içerisindeki anlamda gizli olan tanrı'nın gerçekliğini değiştirmek için yeterli bir sebep olmayacak! - Artıkladım kenks. Okumadım ama. Çünkü bu kadar uzun bi entry kötü olamaz.
- aslında yalan o olay ama yine de sen bilirsin. :)
- Güzel yazı fakat sayfa arayüzü nedeniyle insanın aklı karışabilir:d
- Sen sus la primci feleğin çarkına sokulan çomak
- Arayüzden kafası karışacak okumasın askdlkasjd Ayrıca eksilemek serbest aq takmayorum pek. :) Teşekkürr...
- 37"tanrı iyi olmak, adil olmak zorunda değil. kötülükleri yok etmek zorunda değil.
belki tanrı sonsuza kadar bize işkence edecek sadist bir varlık bile olabilir.
bunu engelleyecek hiç bir şey yok.
anlıyoruz değil mi? sana sormadan seni bu topraklara fırlatan bir varlık, sana sormadan seninle istediği her şeyi ama her şeyi yapabilir. bu durumda tanrıya karşı gurur yapmanın bile mümkünatı yok güzelim."
katılıyorum. ancak inançlı insanlar tarafından tanımlanan tanrı çoğunlukla "sonsuz iyi ve sonsuz güçlü" olarak tanımlanıyor. genel "isyan" buna karşı. cok tanrılı dinler varken her bir tanrı insansı özellikler taşırdı, hata yaparlardı, iyi adil ya bilge olmak zorunda değillerdi. tek tanrı inancı ile beraber tanrıların iyi vasıfları tek bir tanrıda toplandı, sonsuz iyi ve sonsuz güçlü kavramı oluştu.
"bulamamış olmak, bulamıyor olmak o parçanın aslında olmadığını iddia etmek için fazlasıyla komik bir sebep."
katılmıyorum çünkü mesele henüz bulamamış olmak değil. asla bulunamayacak olması. zaten bulunsa "inanç" yerine "bilimsel gerçek" olurdu. tanrı var mı yok mu, varsa amacı nedir, iyi mi kötü mü sorularının yanıtını ölünce öğreneceğiz.
genelde tartışma, "vardır bir bildiği sana mı soracak" şeklinde ilerleyip kendini bitirme yoluna gidiyor. bir bildiği olmayabilir, ilk alıntıladığım gibi "sana ne lan istediğimi yaparım ne yapabilirsin ki" de diyebilir. ama insanın bunu sorgulama, kabullenme veya sikeyim böyle işi deme hakkı olduğunu da düşünüyorum. - 38Allah kelimesinin tam karşılığı değildir. Allah özel isimdir çünkü. fakat sanıldığı gibi kullanmak günah değildir. Tanrı kelimesinin karşılıkları "huda", "ilah", "rab" gibi kelimelerdir. Baktığınız zaman bu kelimeler dini metinlerde bile çokça geçiyor ve dolayısıyla insanları rahatsız etmiyor. Dua ederen "rabbim" diyebiliyoruz. O hâlde "tanrım" da diyebiliriz. Çünkü allah, müslümanların tek tanrısıdır. Dolayısıyla ona "tanrım" demekte bir sakınca yoktur.
Bu konuyla ilgili sosyal medyadaki tartışmaları okurken hayattan soğuyorum. "Tanrı" kelimesini günah olarak görenlerin çoğu "bu hristiyanların kelimesi!" Yazmış. Adam izlediği dublajlı filmlerde "tanrı" kelimesi kullanılıyor diye bu kelimeli hristiyanların kullandığını iddia ediyor ya la. - 39APOLLON' DUR.
- 40teistlere göre bütün kozmosun yaratıcısı.
genel görüşün aksine, ateistler tanrı'nın varlığını inkar etmez. aksine, varlığını inkar ettiğin bir şeyin, aslında varlığını kabul etmiş olursun. yani "sen allahı inkar mı ediyürsüüünn!!!11!!" demek boş, sığ bir yorum olmanın ötesine geçemeyecektir. çünkü ateistler, direkt olarak "tanrı diye bir kavram yoktur, insanların kendi uydurmasıdır" der. arada ince bir fark yok arkadaşlar. arada dağlar ovalar kadar fark var amk. - 41insan üstü, yaratma gücüne sahip olan varlıklara verilen isim.
- 42aşağı yukarı 4000 tane vardır. bir ateist 4000'inine inanmaz. bir dine mensup kişiler ise 3999'una.
- 43ortaya konulmuş pek çok tanrı iddiası vardır. fakat türk ateisti yalnızca birine inanmaz.
- (bkz: anlam karmaşası)
- yoo, tam olarak öyle deül
- 44Tanrı var olamaz, çünkü var olsaydı onun ben olmadığıma inanamazdım.
- 45Tanrı adil midir? Eğer adilse dünyada neden adaletsizlikler var?
Tanrı mutlak iyi midir? Eğer mutlak iyiyse neden kötülük var?
Yoksa tanrı mutlak güç sahibi değil mi? Her şeyi düzenleyecek gücü yok mu?
Eğer gücü yetiyorsa ve bunu değiştirmiyorsa ona mutlak iyi denebilir mi?
Acaba tanrı bizi kandırdı mı? Sonuçta şeytan iyi bir varlık olabilir ve Tanrı güçlü ve kötü bir varlıksa şeytanı bize kötü bir varlık olarak tanıtmış olabilir. Belki de şeytan anlatıldığı gibi değildir.
Belki de bunların hepsi orta doğu masallarından ibarettir.
Bir benzeri: (bkz: kötülük problemi) - 46#1360142
- 47İnsanların bu kadar korkunç olabileceklerini bilse bence insanları yaratmazdı.
- 48“Tanrı dünyamızdan kötülükleri ya atmak istiyor da atamıyor, ya atabilir ama atmak istemiyor, ya ne atabiliyor ve atmak istiyor.”
- 49(bkz: kukla ustası )
- 50Bildiğim tek bilgi bilinmezliği.
Varsa dinlerdeki gibi değil. Nasılı bilmiyorum.
Diğer bilemediklerim gibi bunu da önemsemiyorum. Yarın, bir bilgi koyarsa farklı düşünürüm.