iz bırakan kitap cümleleri
- 387"Zor olan acının şiddeti değil, sürekliliği."
(bkz: tehlikeli oyunlar)
(bkz: oğuz atay) - 386Ali ata bak. Bak ali bak. Neşe ılık süt iç. Şahsımda iz bırakan ilk kitap cümleleridir.
- 385"serde şairlik var, ağlayamam."
- 384"hiç kimse daha önce, susarak bu kadar çok şey anlatan bir masalcıya denk gelmemişti. oysa şimdi bütün bu kalabalık adeta büyülenmiş gibi masalcının sessizlikle anlattığı bu masalı dinlemekten kendisini alıkoyamıyordu."
- 383"varoluş sancılarım o kadar sıklaştı ki, ruh yetmezliğine uğramam yakındır yaşar bey."
- 382...ıssız bir köşebaşında ansız ve bir başına ağlayan bir çocuk gibiyim ruhi bey. nasıl ağlamayayım ki? her şey zamansız ruhi bey, her şey. doğmalar zamansız, sevmeler zamansız, ölmeler zamansız. gitmeler, gidip de dönmemeler hepten zamansız...
- 381“...zaman zaman bu baylar bıçak ya da tabanca kullanırlar, ama bunu gönülden istediklerini sanmayın. rol gereğidir bu, o kadar; son kurşunlarını atarken korkudan ölürler. öyle ama, ben onları ötekilerden daha ahlaklı buluyorum, aile içinde, yavaş yavaş yıpratarak öldürenlerden daha ahlaklı. toplumumuzun bu tür bir yok etme için örgütlenmiş olduğuna dikkat etmediniz mi? brezilya ırmaklarındaki o küçücük balıklardan söz edildiğini herhalde işitmişsinizdir, hani binlercesi ihtiyatsız yüzücüye saldıran, birkaç saniyede onu küçük lokmalarla yiyip bitiriveren ve ortada tertemiz bir iskeletten başka bir şey bırakmayan balıklardan? işte böyledir onların örgütlenmesi. “temiz bir yaşama razı mısınız? herkes gibi?” evet diyorsunuz doğal olarak. nasıl hayır diyebilir insan? “tamam. sizi temizlerler. bir iş, bir aile, örgütlenmiş boş zaman işte budur.” ve küçük dişler tene saldırır, kemiklere kadar yer. ama yanlış söyledim. onların örgütü dememeli. bizim örgütümüz bu, eninde sonunda: kim kimi temizleyecek!...”
(bkz: albert camus )
(bkz: la chute) - 380"Eve, yalnızlığıma döndüm".
(bkz: korkuyu beklerken)
(bkz: oğuz atay) - 378"yarın gözündeki yardan düştüyseniz bir kere bir daha sevmeye hiç mecaliniz kalmaz. "
- 377"dünyada bulamadığı saflığı gökyüzündeki yağmur damlalarında arayan bir çocuğunki kadar masumdu düşleri."
- 376"tutkulu bir hisle tutukluydu adam savcısı aşk olan bir ceza mahkemesinde."
- 375"...tüm hayatını bir kadının aşkına yatıran, kaybedince de çöken, artık hiçbir işe yaramayacak kadar kendini bırakan, hayata küsen bir erkek, erkek değildir..."
- 374"içimdeki çocuk annesi olarak seni biliyor. beni terk etmesine edersin de gel de onu terk et şimdi !"
- edebiyatla geldim yine :)
- 373"bana yapılan ihaneti belki affedebilirim ama aşka yapılan ihaneti asla." dedi kadın.
- 372"ben şu vakitte ölsem neden öldüğümü herkes bilir, oysa ben şu anda yaşıyorum lakin neden yaşadığımı ben dahil hiçbir bilen yok."
- 371- neden kötü biri olmayı tercih ettin? iyi biri olmak varken neden kötü?
- neden mi? tanrı beni yanına geç alsın diye. bu kadar basit! - 370"saatlere aldırmayın ruhi bey, saatlerin hepsi umursamazdır."
- 369"cümleler yaşar bey, cümleler... boğazımda ilmek iken şimdi bir urgan halini aldı söylenemedik cümleler."
- 368"ben "gel ki..." demekten yoruldum ama sen "belki" demekten yorulmadın."
- 367"Bir gardiyanın yakın ilgisi giyotin sehbasını hissettirir."
- 366"...anılardan içeri iki defa girdim edip abi. dur, hemen anlatayım: birincisi, kötü anılara sövüp saymaktan hakaret davası açmışlar bana. bir sabah bir baktım postada isimsiz mahkeme celbi. sonrası malum. ikincisi edip abi, güzel anıları unutmaktandı bu kez. kusurlu davranışta bulunmuşuz iyi mi!..."
- 365"bir bahar meltemi uyandırdı beni temmuz rüyasından. anladım ki mevsim mayıs, bir bahar uykusundayız."
- 364"edip abi'nin içinde yaz kırıkları vardı. benimse içimde yas kırıkları var. hangisi daha çok acır?"
- 363"yıllar sonra kalbini gördüm. kalbinde benden kalan bir iz vardı ama artık biz yoktu. oysa ben bizi ize tercih ederdim."