7
münakaşa yerine tercih edilmesi gerekendir.
lisedeyken, yoğun istek üzerine konu dışı ''münazara'' etkinliği var programda.
kanım hızlı.. bıçkın bir delüğanlıyım.. gençlik..
e serde cahillik de var.. ukalalık zirveye yakın..
bi şeyler bi şeyler oldu..
hocayı da bozarak üslubunca herkesin ammmına koyarım dedim derste..
hoca artiz çok bilmiş tavırlarıma sinirlenip,
bizim tartışma konusunu ''yoğurdun rengi'' olarak belirledi anında.
grup sözcüsü de beni seçti. normalde her grup kendi içinde seçiyor..
karşı grup yoğurdun beyaz olduğunu savunacak.
biz de siyah olduğunu..
tabi itiraz ettim hemen, yok ebesinin amı diyerekten..
neyse, onlar beyaz olduğunu savunacak biz de beyaz olmadığını..
güç bela bu şekle getirdim mevzuyu;
önce onların başlamasını da kabul ettirdim.
aralıklı bir hafta boyunca münazaraya hazırlanırken grup olarak çok eğlendik..
ve tartışma başladı.. e haliyle grupça saçmalıyoruz.
felsefenin ırzına geçtik resmen.
hoca dahil herkes gülüyor halimize, söylediklerimize..
en son ben de diğerleri gibi saçmalayarak grup konuşmasını toparladıktan sonra,
götümden renklerin görelilik kuramını uydurmaya kadar yükselttim çıtayı..
neyse çok uzatmayayım,
karşı taraftan biri yarım kilo yoğurt getirmiş amk. koydu önümüze..
sonuç olarak kaybettik münazarayı, yoğurdu da bize ikram ettiler, yedik filan..
bir de sonunda tüm sınıfta oylama yapılıyor,
hangi grup savunduğu fikri ne kadar anlatabilmiş, kimler ikna olmuş...
çoğunluk makarasına bize el kaldırdı, e güldüler eğlendiler..
götüngenli hoca milletin ciddiyetsizliğinden dolayı kabul etmedi ama oylamayı.
bu da böyle bir anı işte..
↑