kayıt

kutup sözlük yazarlarının verdiği ayarlar

  1. 4
    böyle bi' başlık olmasına sevindim. hemen bugünkü anımı anlatıyorum.

    kızlar bilir hepimizin baş belası güzellik salonu çalışanları vardır yollarda. adama illallah ettirirler, bi dakikınızı alıcam anket yapmıyorum blah blah... amaçları verdikleri kartı salona götürüp ilgili bir güzellik uzmanıyla konuşturmaktır sizi. onlar da ayrı ticaretçi zaten mk. dedikleri tek kelimeye inanmayın. işte kişi üzerinden prim yapıyor bu çocuklar. neyse bugün geldi bi tanesi, sesimi bile çıkarmadım elimi istemiyorum şeklinde cool cool sallayıp bir adım yana çekildim. birini bekliyordum. neyse bu iyi çıktı çok yüzsüzleşmedi.

    sonra biraz ileride birisi musallat oldu. bırakmıyor. en sonunda " istemiyorum, yukarı çıkıp fiyat sormıycam" dedim, başıma gelecekleri biliyorum çünkü. 2 kez kırmamak için girdim daha önce öğrenciyim falan deyince. neyse devamı diyalog:

    "yok onu demiycem bi bekle ya başka bişey diycem"
    +ben yürümeye devam ediyorum
    "dur bi bişey diycem blah blah.....
    +insanlığımın amına koyayım ki duruyorum.
    "burnundaki şeye ne diyorlar?" (baya cevap bekliyor)
    +"septum"
    "çok yakışmış, yüzün çok güzel prenses gibisin bıdı bıdı bıdı...."
    +ben poker face teşekkür bile etmiyorum. yukarı çıkmıycam diye yineliyorum. bu arada da ilk gelen çocuk yanında iki kızla bizi dinliyor epeyce yakından. konuşmaya devam ediyoruz o ara baya eziyorum. en son diyor ki:
    "sadece şu kartı masaya bırak çık" bakın kızlar bu laf fixtir. kanmayın. çıkartmıyolar illa pazarlamacıyla konuşmak zorunda kalıyorsunuz.

    neyse sonra ilk çocuk girdi araya: "sadece kartı bırak çocuk çok yakışıklıydı kıramadım de" dedi. e benim tepem atmış zaten münasebetsizliklerinden, "ben yalan söyleyemem" deyip topukladım ordan. dördü şok çocuklar iptal, kızlar "ooooo" çekiyor. neyse baya hızlı adımlarla uzaklaştım olay yerinden. bence çok güzel yabıştırdım lafı, kendimle gurur duyuyorum.

    lan çok uzun oldu be. buraya kadar okuyana selam olsun.