17
(uzun yazacağım, yokum birkaç haftadır burda, yazmadığım onlarca girdiye verin bu heyecanımı)
artık gezi parkında olmasına gerek olmayan direniş. açıklama aşağıda:
kendisi için yapılan protestolar amacından saptığı yönünde yorumlar yapılan, olduğundan daha azı imiş gibi gösterilen direniş.
olayın gezi parkı ile alakalı olması çok uzun zaman önce geçersizleşti. o yüzden aman park boşaldı diye olayın itibar kaybettiğini sanmayın.
bu protesto, kanunlarla kılıflara sokulmuş, toplumu bölmeye ve intikam almaya yönelik, yaşlı ve kin dolu insanların otoritesine kafa tutmaktır. onların yöntemlerini kullanmadan, saldırmayarak.
kin tutmadan, karşısındaki polisin de insan evladı olduğunu hatırlayarak, sokakta elinde sopayla direnişçi avındaki insanın aslında kardeşin olduğunu bilerek, bir kısım medyada çarpık gösterilse de aslında herkes için bazı şeylerin savunulduğu harekettir.
(polis hakkında yazdıklarım sonrasında kızacaksınız, gene de utanmıyor mu zannediyorsunuz onlar? o polislerin bir kısmının sorgulamadığını mı zannediyorsunuz bütün bunları? tekrar düşünün. sokağa o kadar çıkıyorsunuz da konuştunuz mi hiç onlarla? hayatınızda kaç kere polise abi derdin var mı diye sordunuz? nispeten sakin geçen geçtiğimiz çarşamba günü 4 saatimi geçirdim akm ve anıtın önündeki polislerle. o gece daha bir hatırladım insan olduklarını: akm'nin önünekiler sabah 4 buçuk gibi yere yığıldılar, sabah 6 buçuk gibi anıt civarındaki uzun boylu yakışıklı polisle iki kız muhabber ediyordu, bir ara sıkıntıdan elinde dolu tüfekle (gaz kapsülü vardı) bekleyen polis piyanonun yanına geldi dinledi biraz.)
(ek olarak bir parantez daha, akp taraftarı olan insanlara hiç giydirmeyeceğim, herkes , istisnasız herkes kardeşimiz bizim. şu anda çoğunun verdiği tepki üstüne 'bunlar cahil yea' diye küçümeseyerek yaklaşıyor herkes de, bir sorun kendinize, neden böyle oldular diye? neden öfke dolu oldular? neye kızıyorlar? sorun, onlara sorun. bunun sorumlusu kendileri oldukları kadar biziz bir yandan, onlara kızmayacaksın, nefret etmeyeceksin onlardan. onlar yok artık zaten biz var.)
buradan sonra girdi kişiselleşiyor:
vatana karşı borç sadece vergi vermek, askere gitmek değildir. sorumluluktur. ilk fırsatta okulla işle 'yurt dışına kapağı atayım yea' diye kaçmak değildir. (tesadüf eseri , ben çok yüksek profili olmayan, ama yurt dışında hayat standartları yüksek bir ülkede oturma izni sağlayacak bir teklif aldım bir buçuk ay önce. bir şekilde olmadı o iş, o kadar mutluyum ki olmadığı için.)
vatana borcunu ödemek, kalıp sabretmek, güzel şeyleri paylaşmaktır ve üretmektir. vatana karşı borç beraber yaşadığın insanlar için iyi şeyler yapmaktır. kimseye kin tutmadan, mümkün olduğunca kırmadan.
evet daha önce bu ülkede çirkin şeylere çok giydiren girdiler yazdım. şimdi tutarsızsın diyeceksiniz de, önemli değil artık. gerçekten kocaman adam oldum, biraz değiştim ben son iki haftada. inanılmaz bir şey bu.
şu anda sesini barışçıl, korkmadan duyurmak vatan borcudur.
evet bana bütün bunları 'misyoner' lise ve üniversitede aldığım eğitim öğretti. o hani herkesin küçümsediği, kıskandığı anglo-saxon/alman eğitimi.
yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak amacıyla söylüyorum: ben akp li değilim, ve amacım hükümeti devirmek değil. o hareketin de amacı bu değil. isterse akp 2071 e kadar iktidar olsun, o da önemli değil.
sesimiz duyulsun, hepimizin burada olduğumuzu bilsinler. bizim kimseden nefret ettiğimiz, sağı solu kırıp sökmek istediğimiz yok.
sonunda belki birleşiyor olabiliriz. ne kadar güzel bir şey olabilceğinin farkında mısınız?
bitmeyecek kolay kolay bu hareket, gezi parkı yıkılabilir, çadırlar ağaçlar yıkılabilir. birkaç yerden/mekandan da feragat etmek durumunda kalabiliriz halk olarak. uzun vadeye bakın böyle anlarda, iki adım sonrasını ve olabilecekleri görün.
sonunda her şey daha iyi olacak.
www.youtube.com/...
(benim için tüm olayların en güzel özeti bu video, insana göre değişir tabii, zaten çok güzel anlar yaşandı her yerde, ama o kalabalığın yakınında olarak hayatımın en güzel anlarından birini geçirdiğimi biliyorum. tuttuğum takımın başarılı olamaması, ama taraftarlarının dev gibi bir kalbinin olması çok huzurlu kıldı beni. takım muhabbetini şöyle bitireyim, gelen tüm taraftarlara teşekkürler. daha da büyüksünüz. )
sakin olun, kimseyi provoke etmeyin, kimseye hiçbir yere şiddet uygulamayın. burası bizim çünkü ve herkes o 'biz' in içinde.
olaylar hangi yöne gidiyor olursa olsun, evde olun dışarıda olun fark etmez. olabilecek güzel şeyleri destekleyin. herkes için olacak güzel şeyleri.
terörist/provokatör/komplo teorisyeni olmayın. daha büyüksünüz bundan.
ben gururla anlatacağım çocuklarıma. tek kelimeyle.
oradaydım.
(bir edit: gezi parkında tanıştığım o antikapitalist müslümanlara apayrı bir saygı duyuyorum şu anda. önemli insanlarsınız)
(iki edit: bahsettiğim videoya youtube sörç baksa 'biber gazı oley' yazarak erişebilirsiniz)
↑