kayıt

starbucks'a hiç gitmemiş olma karızması

  1. 2
    Aralarında bulunmama rağmen herhangi bir karizmam yoktur.

    Genç iken pahalı olduğunu zannettiğim için gitmezdim. Hem okuyup, hem çalıştığımdan paranın değeri önemliydi benim için, boşa harcayamazdım.

    Büyüdüm, okul bitti ve para kazanmaya başladım. Param hala değerli ama sosyal aktiviteler için de harcayacağım bir para vardı artık.

    Bir kere denemek için arkadaşlarımla girdim ve sipariş vermeye başladık. Herkes saydırıyor uzun uzun isimler. İngilizce bilmesen birbirlerine kahvenin buluşunu anlatıyorlar dersin.

    Sıra bana geldi ve bende her çömez gibi ismi söyleyemem riskine girmeden orta boy latte dedim. Kasiyer pis pis suratıma baktı, bende ona baktım. Kısa bir sessizlikten sonra; short, tall, grande diye sordu ve bende orta boy dedim.

    Inatla sordu, inatla orta boy dedim ve bu şekilde sipariş alamayacağını, kendi söylediklerinden birini seçmem gerektiğini söyledi.

    Bunun üzerine sipariş vermekten vazgeçtim ve bir daha da uğramadım starbucks denilen amerikan&israil kezbanına.

    Türkçe konuşulan bir ülkede türkçe siparis veremedim. Kahve isimlerinin orjinalini korursun anlarım ama bu boyutlama neden ingilizce.

    Kasiyer türk, ben türk.

    Kasiyer ne dediğimi anlıyor ama o sihirli kelimeleri söylemeden sipariş alamayacağını belirtiyor.

    (bkz:Vay babasını sayın seyirciler)