15
"Kurbanın meşru oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet, İslam âlimleri ve İslam
ümmetinin görüş birliği (icmâ) ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet
olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz.
İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak
verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).
Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık
olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar.
Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28), “Her ümmet
için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye
kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34), “Kurbanlık büyükbaş hayvanları da
sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır.
Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını
anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de
istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin
hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak
olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac,
22/36-37)
Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için kesilen
hayvanlar olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et
ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat
âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat
kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, meşru kılınmasından itibaren
vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz.
Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
fetva.diyanet.gov.tr dinisleriyk dinisleriyk
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.),
kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu,
kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen
hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine
yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir
(Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî 3).
Hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar bütün müslümanların kurban
kesmeleri, bu konuda bir icma-ı ümmet olduğunu göstermektedir (İbn Kudâme, elMuğnî,
XIII, 360). "
www2.diyanet.gov.tr/...
(kaynak: diyanet işleri yüksek kurulu)
kurban.diyanet.gov.tr/...
kurban.diyanet.gov.tr/...
↑