20
Adı kısa fakat ömrü uzun olan efsanelerden biri ve Prison Break'in atasıdır. Dış dünyada bulup bulabileceğimiz hemen herşeyi çük kadar hücrelere sığdırarak gerek bireysel gerekse toplumsal analizlerde nokta atışı yapmış ve empatiyle sempati denilen olayları dolu dolu yaşatarak akıllara kazınmıştır. Ayrıca başrol gibi bir kısıtlamanın olmaması da "Akşam pazarı abilerim ablalarım, seç beğen al, seç beğen al" gibi bir rahatlık sunarak izleyenlerin önünü açmıştır. Yani işin özü adamlar nabza göre şerbet vermişler abi. İsteyen istediği karakterle özdeşleşip, her izlediği bölümde ortalığın amına koyabilir demişler açık açık.
Bunların yanı sıra Tobias Beecher gibi kendi gölgesinden korkan bir karakterin mutasyona uğraması olsun, Ryan O’Reily'in şeytana pabucunu ters giydirecek sinsilikleri olsun, Simon Adebisi'nin kendine özgü beresi ve sikimle taşağam ipimle kuşağam tavırları olsun, Miguel Alvarez'in düzelmek nedir bilmeyen psikolojisi olsun, Kareem Said'in hitabeti, inancı ve insanlar için çaba göstermesiyle gönüllerde taht kurması olsun, Augustus Hill'in aforizmalarıyla her bölüm felsefenin amına koyması olsun, mükemmeli yakalamıştır gözümde.
İzleyin, izletin. Biz ettik, siz de edin diyin.
↑