kayıt

özgecan aslan

  1. 14
    türkiye'de ne ilk ne de son iğrenç bir şekilde öldürülen kızlarımızdan, vatandaşlarımızdan olacak. maalesef. münevverler, özgecan'lar. daha adını sanını duyup bilmediğimiz, magazinelleşmemiş, belki de yeterli ses çıkarılıp, magazinel hale getirilip insanların duyulması sağlanamamış nice insanlarımızın kadınlarımızın olduğu bir ülkedeki vehametin yine ta kendisini gördük.

    ekşi'de şöyle bir konuyla ilgili girdileri okur iken, bir tanesinde (linkleri paylaşıp sinirlerinizi bozmayacağım. siz kendiniz gider ordan bakarsınız.) yazar bir arkadaş, zanlının * facebook hesabından cinayet gününden hemen öncesi günlerden birinde çektiği elinde hapların olduğu bir fotonun ve aynı tecavüz ekibiyle birlikte selfie yaptıkları at hırsızı cinayet ekibinin fatmagülün suçu ne izlerken adlı fotolarını koymuş, ki bu adamlar neyin kafasını yaşıyormuş anlayabilelim diye. zannederim * dizide haplanıp kıza tecavüz eden bir ekip varmış. aynı allah tarafından yaratıldığımıza inanmadığım bu yaratıkların sanırım ilham aldığı bu konudan dolayı böyle bir mevzuya girdikleri gayet net bir şekilde açık. *

    şimdi peşin editle belirtiyorum: ya burada ya da herhangi bir sözlükte, ekşi olur, uludağ olur, fark etmez, inanın bana, samimi diyorum, inanın bana, "o saatte dolmuşa yalnız binen kızın gerçek amacı" yahut "kesin adamları tahrik etmiştir" vb. başlıkları, yorumları yazacak ruh hastası oluşumlar olacaktır. bekleyin ve görün. ben gerçi bunları yazarken başka bir yerde benimle eş zamanlı olarak bu dediklerimi yazmakta olan canlı türleri bile olabilir. yine de her zamanki gibi, "senin de anana bacına aynısını yapsalar" tarzı ifadeler tabi ki bu mikrobakteriler için önemli olmayacaktır. çünkü onların ailesindeki kadınlar dolmuşa binmezler, binerlerse tek başına binmezler, hadi tek başlarına binseler o ölen kızların yaptığı gibi(!) tahrik etmeyeceklerinden asla kendi başlarına böyle bir şeyin geleceğini düşünmeyecekleri şekilde sırf orospu çocukluğu yapıp kendi analarına küfrettirip bundan orgazm olacaklardır. bu da bir ruh hastalığı tabi.

    yukarıdaki konu dışındaki diğer sosyolojik görüşlerim:

    yalnız dikkatimi çeken diğer bir konu, aslında benim de istediğim şekilde, her bu tarz olaylar sonrasında ve genel bir düşüncem olarak idam cezasının gelmesi. gerçi hoş, sırf sen ben o biz siz onlar istiyor diye kanun değişmez. belki de popülist bir his bilemiyorum ama diğer yandan hem gerekli olduğuna hem de bizim ülkemizde uygulanamayacağına inanıyorum. sebebini aşağıda yazacağım. şimdi hiç humanist şekilde "ama insan haklarına aykırı bla bla.." "çağa uygun değil" vs. denmesin.

    abd, demokrasi ve insan hakları olayının tillahını uygulayan bir ülke olarak idamı kaldırmazken, biz mi idam kullanmazken insan haklarına tam uyuyoruz? her şeyde de abd'yi örnek gösteren ergen tipler gibi davranmıyorum. adamların birçok şeyi bizden "düzgün" işlediği için mecburen örnek olarak verilmek durumunda olan birçok uygulamaları var.

    şimdi, idam cezasını abd uygularken yarak kürek önüne gelene, yahut canının istediğine idam cezası vermiyor. * tarafsız ve babasının oğlunu bile eşit teraziye koyan bir hukuk sisteminde, teknolojisini de iyi kullanarak bir insanın ölüm cezası alınacak suçlardan birini işlediğine kesin emin olduğu kişilere idamı uygulamaktadır. türkiye'de bu uygulanamaz. çünkü, adamı senelerce yatırıp ayy sen masummuşsun hadi çık meseleleri burada yaşanmıyor mu? hadi adamı idam ettin, bunun geri dönüşü var mı? türkiye'de idam olsa idi, öldükten sonra masumiyeti kesinleşecek binlerce can gidecekti. dolayısı ile sen bunu burada uygulayamazsın. haa benim gönlümden geçen, abd gibi sağlam hukuk yargı sistemi ve adli tıp, teknoloji ile idamın olması ama bunlardan hiçbiri bizde yok. o yüzden türkiye'de idam bir risktir. olması da mümkün olamayacaktır. belki de suçu olmadığı kesinleşen ilker başbuğ paşa vatan hainliğinden idam edilecekti? ha?

    gelelim işin bir de siyasi boyutuna.

    hep deriz şu idam edilsin bu asılsın sallandırılsın falan. bakın, idam demek devlete meşru ve yasal cinayet işleme hakkı vermektir. sanki bizim asılsın kesilsin dediğimiz her adam asılacak, idam edilecek falan filan. bırakalım bu işleri. milyonlar apo asılsın der, adama özel ada tahsis ederler, yarak kürek bir suçtan başka bir canı idam ederler. zannediyor musunuz siz her dediğiniz adam idam edilecek. türkiye'de idam olursa böyle olur. sonra gelelim, sırf demokratik siyasi görüşünü belirtiyor diye vatan haini hükmü verilip, idam edilecek insanlar olacaktır. ki zamanında deniz gezmiş örneği.. ha bugün olsa meydanlarda, gezi zamanlarında ölen gençlerimiz "es kaza(!)" ölmeyip, belki de tutuklanıp aynı şekilde yine idam yoluyla öldürüleceklerdi. dolayısı ile türkiye'ye idam bu gibi sebeplerden dolayı gelemez. ki şu an anayasa mahkemesinin ve hsyk'nın da düşmesi ile, babasının hukuk sistemini oluşturup kuran, kullanan bir devletin eline kimse idam sopasını geri verip bunları tekrar veya kendi aleyhinde yaşamak istemez. zannetmeyelim ki bizim dediğimiz kişilere uygularlar.. sırf bu yazıları burada yazıyorum diye bana uygularlar ama bu adamlara bir şekilde uygulanmaz bu ülkede. bu kadar net.

    neyse konumuza dönelim.

    özgecan'ın acısını ailesi ömürlerince yaşayacaklar ancak bu adamları öldürsen 5, bilemedin 10 sn. çekeceği acıdan sonra huzura ermiş oluyor. o yüzden bir ömür yarrağı yiyeceği bir ceza varken buna zaten gerek yok. ama umarım, bu ülkedeki hukuka göre, sırf mahkemede "hakim bey" dedi diye "takım elbiseyle hakim karşısına çıktı" veya "sakal traşı oldu" diye "iyi hal"den, yahut benzeri birçok şeyden ceza indirimi alıp, 5-10 sene yatıp çıkmazlar. bu konuyu özellikle takip edeceğim.

    not: uzun zaman sonra ilk kez bu kadar uzun bir girdi yazdım. bu kadar uzun yazmasa idim bu konudaki ve bu ülkeden tiksinmişliğimi başka türlü ifade edemeyecektim.

    edit: tuğçe kazaz'ın sikimsonik, zavallı gündeminden daha önemli olduğunu düşündüğüm, hatta salt benim önemli olduğunu görmem değil, sosyal medyada takip ettiğim kadarıyla birçoğumuzun bu konunun vehameti ve hassasiyetini paylaşmaları sebebi ile, yönetimden şahsen tuğçe kazaz'ın değil, bu konunun sabit tag haline getirilmesi ricasında bizzat ben bulundum. yönetime de aynı şekilde anlayışı ve hassasiyeti için teşekkür ederim.