19
yaşamın anlamını, varoluşun amacını kavrayamamış yahut henüz bulamamış birçok insanın seçtiği yoldur. Çareymiş gibi görünse de çaresizliğin bizzat eyleme dökülmüş halidir esasında.
bu yaşıma kadar fiilen gerçekleştirmiş olmasam da teşebbüs etmişliğim vardır. bu teşebbüslerim de hep düşüncede kaldı, hiçbir şekilde faaliyete geçirmedim. ciddi biçimde düşündüğüm dönemlerde ''hof çok sıkıldım yaşamak istemiyorum'', ''ay ben onsuz yaşayamam''... modunda değildim. ergenlik yıllarımın sonlarıydı. derslerim pek iyi sayılmazdı, ailevi sorunlarım vardı, en önemlisi de kendime bir yaşama amacı edinememiştim. kim olduğumu çözememiştim. elbet bir gün ölecektik. ve sonrası boşluk... insan bir amaç edinmeden yaşayamıyor. kimi iyi bir meslek sahibi olmak istiyor, kimisi çoluk çocuğa karışmak... bunlar gerçekten istediğimiz şeyler mi? peki elde ettiğimizde sonuç ne olacak?
şimdi fark ettim de o gün intihar etseymişim kaybettiğim hiçbir şey olmayacakmış. İstediğim bölümü kazandım belki, iyi bir ailem var, arkadaşlarım, çevrem falan... ama hala amacı kavrayabilmiş değilim. niye yaşıyoruz? bunca çaba niye? sonucunda ne olacak? böyle yaşamak en vahim olanı. müslüman adamın ahiret inancı vardır ibadet eder, kimisi sonunu merak eder yaşar. amacı olmayan hiçbir şekilde yaşayamıyor. anlam bulamıyor.
kesinlikle saygı duyulması gerekilen bir eylemdir. yaşamak istemezsen ölürsün. bu kadar basit.
↑