2
İletişimden söz ederek bizi bir labirente sürüklüyorlar,
gelecekteki aşmanın ve nihai gelişmenin aşkı
uğruna geri çekilmeye zorluyorlar. Düşünce ustalarımız
boş sözlere batmış haldeler, anladığımız üç düzine
sözcüğün yerine üç düzine meçhul söz koyduklarında
ve bunlar aracılığıyla kendi kullanacakları
bir kod oluşturduklarında, yeni temeller attıklarını
onlara hayranlık diyeti ödememiz gerektiğini söylüyorlar
bize. Dünya hiç bu kadar sefilce açıklanmamıştı,
ağırlıklar ve ölçüler yanlış, referans noktalarının
hepsi sorunsallı; ben terimierin kabulünden söz
etmiyorum, fikirlerin kaosuna giriyoruz ve sözcüklerin
fahişeliği bizi buna sürüklüyor. Hiçbir şey olduğundan
fazla değil, her şey başka bir şey olma iddiasında,
göründüğü gibi olmayı reddediyor; akıl almaz
yüzlerce aldatmaca doğuyor böylelikle; yazarlar,
saygınlık ve itibarla çevreli, ne yapacaklarını bilemez
haldeler. Bunun sonucunda genel bir uyuşukluk
yayılıyor her tarafa; ve eğer Tarih'in dersine kulak
verseydik, uyuşukluktan sersemliğe giden yolun
en kaygan yollardan biri olduğunu bilirdik.
syf. 59
↑