kayıt

asmayalım da besleyelim mi

  1. 12
    haklılığı, yanlışlığına ağır basan yaklaşımdır.

    insan hakları, hümanizm, "herkesin savunulmaya ihtiyacı var" vs gibi kavram ve/veya düşünceler herkes eşit yaşasın, hakları güvencede olsun,mutlu olsunlar diye değil, toplumları ve siyasi iktidarları daha kolay yönetmek ve yönlendirmek ve gerekirse oyalamak amacıyla ortaya atılmış yapay, eğreti kavramlardır. herkesin savunulması gerektiğini söyleyen avukatın bir sevdiğinin başına bir şey geldiğinde de görüşü aynı kalacak mıdır? kendi kız kardeşi ya da kızı, kocası tarafından sokak ortasında bıçaklanan savcı "cana kasıt yok" diyebilecek midir. ikiyüzlü olmaya ihtiyacımız yok.

    asmayalım da besleyelim mi? şu an yaptığımız da o zaten. çok da güzel uyguluyoruz. sokakta rastgele 100 kişiye sorun, kaçı güvende hissediyor kendini. herhangi bir hukuki durumda kaç tanesi mahkemelere ve kolluk kuvvetlerine güveniyor.

    polis olan bir kadın yanında polis koruması varken yine kendi gibi polis olan boşanmak istediği i tarafından sokak ortasında öldürülebiliyorsa,

    öğretmenin biri öldüresiye bıçaklanıp daha sonra çok insancıl ve adil savcılarımız tarafından "cana kasıt yok" gerekçesiyle salınıyorsa,

    kanı, sütü bozuk piç kuruları sırtlan gibi bir araya gelip taksi durağı basacak, insanların üzerine araba sürecek kadar cesaret bulabiliyorsa,

    esnafın biri her gece parka gelen güya geleceğimiz olacak olan orospu çocuğu bir kaç serseri yüzünden, can korkusu nedeniyle, işsiz kalma pahasına ekmek teknesini satabiliyorsa,

    evine pizza sipariş eden kız, evde yalnız olduğunu fark eden pizza kuryesi tarafından tecavüze uğrayabiliyorsa ve polis bizim işimiz değil diyebiliyorsa,

    insanların canlarına, ülkenin güven ve huzuruna, toprak bütünlüğüne kasteden teröristler zaten asılmayıp besleneceklerini 3 ay sonra da salınacaklarını bildikleri için hiç korkusuz öldürmeye devam edebiliyorlarsa,

    dolandırıcılıktan yakalanan şerefsiz, polis arabasına bindirilirken "paraları karılarla kızlarla yedim iyi çekin yakışıklı çıkayım" diyebiliyorsa,

    bu ve bu gibi suçların hepsi "asmayıp beslediğimiz" için bu noktaya gelmiştir.

    bence cezaların iki yönü, iki amacı vardır. biri "suçu önleme", yani "caydırıcılık"; ötekisiyse "suçun bedeli ödetme".
    eğer yürürlükte olan cezalar caydırıcılık özelliği göstermiyorsa bu durum suç işleyenler/işleyecekler tarafından cezanın hafif görüldüğünü ve göze alınabileceği anlamına gelir.

    eğer cezaların caydırıcılık niteliği arttırılırsa caydırıcılık sayesinde zaten idamlık suç işleyen kişi sayısında azalış olacaktır. olmazsa da cezası idamdır, idam olduğunu bile bile suç işlemiş demektir. bu da idamı hak ettiği anlamına gelir.

    ve ayrıca buradaki "asmak"ı her koşulda, gerçek anlamıyla asmak olarak yorumlamamak lazım. o olayda gerçekten asılanların ardından söylenmiş olabilir ama, "asmak", beslense bile adam akıllı cezalar verilerek yediklerinin burnundan fitil fitil getirilmesi olarak da yorumlanabilir.

    infaz etmek öldürmek olarak bilinse ve kullanılsa bile cezaevleri ceza infaz kurumu olarak geçer yasalarda.

    düzenleme: imla.