kayıt

kurban bayramı

  1. 6
    çağlar öncesinden kalma kurban ritüelinin islam'daki devamı.

    gerekli midir? tam olarak ne işe yarar? sağlıklı mıdır? etik midir? sokakların kan gölüne dönmesi mantıklı mıdır? gibi gibi, günümüzde bir sürü soruyu cevapsız bırakmaktadır.

    bu ritüelin islam öncesi mantığı basit. ta doğa unsurlarına tapılan zamanlarda bile vardır herhalde. yağmuru düşünelim. yağdığı zaman kabileye hayat veriyor, yağmadığı zaman da kuraklıktan öldürebiliyor. böyle hayati bir gücü var yağmurun. haliyle tapıyorsun kendisine, tabi düşünce nedir, doğada var mıdır yok mudur bilmiyorsun. neyse. neden durduk yere seni aç bıraksın susuz bıraksın ki yağmur? mutlaka bir şey istiyor olması gerek. insanın ihtiyaç anlayışı da oldukça basit. en değerli malları da haliyle hayvanları. demek ki ne yapacaklar? en değerli şeylerini bu kendilerini öldürme gücü bulunan şeye kurban edecekler. artık bununla bile memnun olmazsa yuh.

    islam büyük ihtimalle bir gelenek olarak mantığını sorgulamadan alıp sürdürmüştür bu ritüeli. zaten islam öncesi bir çok ritüel sonrasında sürdürülmüştür.

    ama tabi iş tanrıya gelince mantık aranmıyor. biz kimiz ki anlayalım değil mi?

    işte ezan gibi ramazan davulcusu gibi ne işe yaradığı belirsiz bir şey bu da. ama tabi oldukça zararlı olması açısından biraz farklı.

    o değil artık çiftlikte köyde filan yaşamıyoruz ki. mal sahibi olan herkesin bir kaç hayvanı vardı en azından eskiden. birini kurban et gitsin. şimdi gereksiz yere gidip koyun alıyor millet. sevap olsun diye tabi borca giren ekonomik yükün altına giren de var. garip.

    zerre mantık barındırmamaktadır kısaca.

    edit olarak ekleme:

    tabi ramazan ayındaki "açın halinden anlama" anlayışının bir benzeri de burada var, "ihtiyacı olana konu komşuya yardım" şeklinde. nasıl ki bir ay akşam yiyeceğini bilerek aç durmak açın halinden anlamanın binde biri bile değilse, aynı şekilde bir gün için aç doyurmak da herhangi bir değişiklik sağlamıyor. sevap kazanıp gönüllere su serpmek dışında tabii.