5
kişsel olarak ayağa düşmemesi gerektiğini düşündüğüm ve sevdiğim bir yazardır. kitaplarında kendini ve dönem toplumunu çok iyi tarif eden yeraltı edebiyatının ilk temsilcisi ve filozof. her kitabında mutlaka alınacak bolca mesaj vardır. yazdığı kitaplara sadistçe veya mide bulandırıcı diyenler her gün aynı sahneleri sabah programlarında, brezilya dizilerinde zevkle takip eden insanlar olduğundan boş konuşmaktadırlar. Öyle ki yatak odasında felsefe kitabı "imha ve müsadere" cezası dahi almıştır.
kendisi kadın düşmanı falan da değildir. kadınlara uygulanan her işkence de, her tecavüz yazımlamalarında toplumun alması gereken bir mesaj vardır; bir kadına bir erkek veya tek bir erkeğe bir kadın sahip olamaz. bu oluşan sapkın hadiselerin temelinde " bu mülk edinme" sorunu yatar.
"İnsanların gözünün açılacağını, herkese özgürlük sağlanacağını, zavallı kızların kaderinin unutulmayacağını umalım; ama onlar kendilerini unutturmayacak kadar şikayet ederlerse, kendilerini geleneğin ve önyargının üstüne yerleştirirlerse, onları köleleştirdiği varsayılan utanç verici prangaları ayakları altında cesurca çiğnerlerse; ancak o zaman, gelenek ve kamu karşısında zafer kazanırlar; daha özgür olacağı için daha akıllı olacak erkek, kadınları küçümseyişindeki adaletsizliği hissedecektir. tutsak bir halkın suç olarak gördüğü doğanın itkilerine kendini bırakma edimini özgür bir halk suç olarak görmez."
"özgür bir varlık asla mülk edinilemez; bir kadına tek başına sahip olmak kölelere sahip olmak kadar haksız bir şeydir; bütün insanlar özgür doğar, hepsi hukuken eşittir: bu ilkeleri asla gözden kaçırmayalım; buna göre, bir cinsin diğerine tekelci biçimde sahip çıkma hakkı kesinlikle meşru bir hak olarak görülemez ve cinsiyetlerden ya da sınıflardan biri diğerine asla keyfi olarak sahip olamaz."
Marquis de Sade - Yatak Odasında Felsefe
↑