1
Şu sayfada görülebilecek elim olaydır. Neden elim olduğunu kısaca açıklayayım.
Öncelikle psikoloji, ruh sağlığı kavramının çoğunlukla klinik psikoloji alanında değerlendirildiği uygulamalı çalışmalar yapan bir bilim dalıdır. Klinik psikoloji alanıyla güvenirliği ve geçerliği kanıtlanmış terapiler üzerinde çalışılır. Bunun için yüksek lisans yapıp uzman psikolog olmak gerekmektedir. Ancak devlete atanırken lisans mezunu olmak, malum şartlardan dolayı yeterlidir.
Psikolojinin açıköğretimde olması, hastanelerde, cezaevlerinde, çeşitli eğitim kurumlarında ve daha birçok kurumda açıköğretim mezunu psikolog çalıştırılabileceği anlamına gelmektedir.
Açıköğretim mezununu küçümsemek için söylemiyorum. Normal bir lisans eğitiminde olabildiğince uygulama yaptırılmaya çalışılır. Görüşme ayarlama, ilk görüşme, iletişim kurma ve kullanılan teknikler, yapılmış uygulama üzerinden tartışılır. Açıköğretimde bu imkanın nasıl ve ne kadar bulunabileceği tartışma konusudur.
Birçok sağlık alanı, o alanda lisans eğitimini zorunu tutuyor ve taban puanlar getiriyorken psikoloji lisans mezunu olmasanız da yüksek lisans ile psikolog olabiliyor, düşük puanlarla üniversiteye girebiliyor, bununla da kalmayıp açıköğretimden bitirebiliyorsunuz. Örneğin Amerika'da doktora şartı aranıyor. Coğrafya demeyeceğim.
Bir başka konu zaten hali hazırda binlerce psikoloji mezunu işsiz olması. Bu kişiler için yeterince lisansüstü programı, Özel sektör ve devlette çalışma şansı yok. Her sene birkaç bin kişi daha ekleniyor bunlara. Durum böyleyken bölümü açıköğretime koymak, sizce işleri nasıl bir noktaya taşıyacaktır?
Umarim bir yanlışlık vardır ya da yakın zamanda düzeltilir. Yoksa psikoloji, dünyada saygınlığı gittikçe artan bir bölümken Türkiye'de çoluk çocuğun oyuncağı olacak.
↑