bunun olayı o ama :)
videodakilerin her birisi, konformite deneyini izlemiş olsalardı senin gibi düşünürdü ama bi şekilde o güdüye yenildiler.. :)
bizim zamanımızda izlencek konformite deneyi falan yoktu ama ona rağmen herkes gidiyor diye düğünlere gitmezdim ben. hiç halalarım, kuzenlerim her allahın düğününe gidip göbek atıyor o zaman ben de gitmeliyim güdüsüne yenik düşmedim yani.
aynı şey değil ki ??
konformite "o an" ile ilgilidir. güdüsel tetikleyici gerekir.
düğüne gitmek bu konu için uzun vadeli bi plan sayılabilir.
uzun vadede konformite geçersizdir.
düğüne gitmek akılla verilen karardır,
videodaki gibi ayağa kalkmak güdüyle verilen karardır.
"o an" veya "uzun vadede alınmış bir karar" diye bir ayrım yok
conformity'de. to confirm olan ingilizcedeki onaylamak kelimesinden geliyo. çevrenin onayladığı davranışlar. çıkıntılık yapmayıp sürüye katılmak onlar gibi davranmak vs.
www.wiki-zero.co/...psikolojideki konformite (attığın videodaki mesela) güdüsel düzeyde incelenir.
çıkıntılık yapmamak / planlı uyumluluk başka bi şey.
güdü dediğin kelimeden kastın motif, motivasyon değil mi? çıkıntılık yapmamak planlı uyumluluk kişinin motivasyonu yani güdüsü değil midir? neden başka bir şey diyosun? psikolojideki konformite de birebir aynı şey işte. hayvanların anlık kararlar almasını sağlayan iç güdüyle güdü kelimelerini karıştırıyor olabilir misin?
yoo, gayet de güdü.. "instinct"
bahsettiğin şey (motif-motive) daha farklı mekanizmalar üzerinden çalışır.
orada bir do-win durumu var.
konformitede "do-not lose" durumu var.
kaybetme korkusu ile kazanma heyecanı hem kimyasal hem sosyal düzeyde farklı şeylerdir.
üzgünüm ama insanlarda instinct diye bir şey yok. güdü = motive; iç güdü = instinct.
www.wiki-zero.co/... tureng.com/... biraz daha araştıracak olursan güdünün insanlarda sonradan öğrenilmiş davranışlar olduğunu göreceksin.
insanlarda instinct diye bişey var.
instinct ve motive farklı şeylerdir.
örneğin, burada yaşadığımız anlaşmazlığın sürücüsü "motif" değil "instinct" tir.
çünkü bunu planlamadık (premeditate yok yani), bir anda gelişiverdi.
bu güdünün sürücüsü de baskın gelme "ihtiyacı".
bu ihtiyacım temel sürücüsü "ranking savaşı".
ranking savaşının kazananı bütün canlılar aleminde genlerini aktarmaya hak kazanır.
davranışlarımızın gerçek sürücüsünü bilmemek onları bilinçli yaptığımız ya da motif ile yaptığımız anlamına gelmez.
insanlarda instinct olduğuna dair kaynağını paylaşınca devam edelim konuşmaya.
genlerini aktarmak, yani eş bulmak için tartıştığımızı söylemiyorum, bu tartışmaya "bi eş bulayım" diye girmedin.
bu genetik bir instinct.
"this is just how we are"
kaynak gösterdiğin zaman son yazdıklarına cevap veririm. kaynak lütfen?
varlığını mı tartışıyoruz yoksa üstesinden gelinebilirliğini mi ??
çünkü inan bana, bizde instinct var.
ilk başlarda maslow ve wilhelm bunun üstesinden gelinebildiğini düşündüler.
halbuki üstesinden gelmiyorduk, sadece "instinctive beaviour"u uygulamanın farklı yöntemlerini bulduk.
kaynak ??
information behavior en evolutionary instinct, 2010,
amanda spink
yanlış hatırlamıyorsam başlarında bir yerlerdeydi.
insanı anlayabilmek için 3 sene okul uzattım...
ertesi gün ısı transferi sınavım varken ben gecenin köründe maslow okuyordum.
psikoloji herkesin "en iyisini ben bilirm!!" dediği bir alan malesef. bir nevi sanat okulu ya da endüstriyel tasarım gibi. herkes en iyisini kendi biliyo. ego yüksek.
tam ve %100 kesin karkası oluşmamış bir alanda verilecek ranking savaşı için mükemmel ortam.
resim, heykel, endüstriyel tasarım, grafik tasarım, mimarlık, iç mimarlık vb. alanlardaki meslektaş beğenmemezliğin sebebi de bu.
kitabı bulursam bakıcam başlarına ama şimdiden şunu söyleyebilriim. kaynak gösterdiğin kitabın başlığında information behavior: an evolutionary instinct demiş. yani başlıkta yazıyor zaten bilgiye, öğrenilenlere dayalı davranış ( güdü) iki nokta üst üste (iki nokta üst üste ile ilk başta verilen terimin ne olduğunu açıklayacak); evrimleşmiş iç güdü. bu verdiğin kaynağın başlığında yazılan şey yeni bir şey değil ki? insanların çok önce iç güdülerinin evrimleşip güdü halini aldığı zaten söylenen bir şey. umarım kitabın içinde hala insanlarda iç güdü olduğunu yazıyordur.
cinsel davranışları,
(kalin: bazı) sosyal davranışları,
bazı olaylara verilen reaksiyonları motif ya da arzu ile açıklayamazsın.
hayvanlığımıza bulduğumuz kılıflar bütününe "medeniyet" diyoruz sadece.
ve bunda bi problem yok.
avlanan kurt sürüsünde ilk oalrak liderin yiyeceğe ulaşma hakkı ile,
"babam başlamadan yemeğe başlayamayız" arasındaki bağı görüp hissedebildiğin zaman tam oalrak anlaşacağız.
kurt diğerlerini dişlerken, baba sadece sesini sertleştirerek "höytt.ç benden önce başlanmaz!!" der.
dişlemek = sert sözlü uyarı.
değişen sadece yöntem.
avlanan kurt sürüsü örneği her kurt sürüsü için geçerli iken, babam başlamadan yiyemeyiz arasındaki bağı kuramam çünkü ben öyle davranmıyorum. eğer sen bunun iç güdü olduğunu savunuyosan her insanda aynı davranışı görmemiz gerekirdi. eminim babası başlamadan yemeğini afiyetle mideye indirmeye başlayan çok insan vardır.
güdü çocuğun değil babanın..
bu doğu toplumlarında bir kültürdür. çok fazla ailede uygulanır.
sorman gereken soru ise şu:
"bir baba neden bu şekilde davranmak istesin?"
ha babası belgesel izleyip kurtların davranışlarını öğrendikten sonra ben de böyle hayvanlık yapacam ben de kurtlar gibi davranacam demişse zaten o babanın yaptığı da iç güdü değil güdü olur. adam gitmiş öyle bir adet edinmiş. o adet her evde var mı? yok. demek ki iç güdü değil.
ha babanın ha çocuğun ne fark eder? örneği o zaman böyle güdüsü olan babalar varken ye oğlum beni bekleme başla sen diyen babalar da var diye değiştiririm. örneğini çürütmemiş mi oluyorum "ha oğlun değil babanın güdüsüymüş demek" diye beni düzelttiğinde.