kayıt

Yaprak'ın Hoşlandığı adamlar listesi

  1. 3

    bi hafta içinde elli sınav vardı ve bazı gün iki üç saat uyuyup bazı gün hiç uyumadım. hafta sonu da hep altı yedide kalktım. cumartesi arazi analiz çalışmasında dağ bayır anam ağladı, pazar da şehir dışındaki erasmus sınavı yüzünden meşakkatli geçti. neyse efendim ben geri dönüş yolunda şehre varıp, ordan yaşadığım yere aktarma yapmaktaydım. yorgun argın olduğumdan binen yaşlılara yer vermedim, başkaları veriyordu zaten. engelli biri binince "hadi kızım, yer ver verme sırası sende" dedim kalktım. içerisi de tıklım tıklım. ayaktaki çocuğun biri dürttü "pardon, o bey bi yere oturdu; siz de yerinize geçin isterseniz" dedi. "yok be yaa, salla artık, boş ver" şeklinde bir cevap verdim ve ardımı döndüm herife. neyse gel zaman git zaman bunun telefonu çaldı. allah'ım melodi çocukluğumun pazar sabahı, ama ne? düşün düşün bulamadım; kafayı yiyorum. dedim, ineceğimiz zaman sorarım. aynı durakta ineceğimiz kesin ya sanki adamla. bi yandan da çekimserim, yani durduk yere adamla neden diyaloğa gireyim, şimdi ters bi durum olur bilmem ne... ben böyle kendi içimde düşünürken adamın yanında bi koltuk boşaldı. bi beş saniyelik haraketsizlikten sonra ikimizde hamle yaptık ve göz göze gelip güldük. ben elimle oturmasını işret ettim. güldü ve o da bana işaret etti. sonuç olarak ben oturdum, sağolsun. "pardon az önce sizin telefonunuz çaldı değil mi?" dedim "aynen" dedi. "ya ben yarım saattir melodiyi hatırlamaya çalışıyorum, neydi o?" dedim, ninja kaplumbağalar jenerik müziğiymiş. "değil mi ya evet" falan dedim. bi kaç cümle daha. sonraki iki dakika içinde durağa geldik ve inerken "iyi günler" dedi. bende "görüşmek üzere" dedim ve indi.

    bu kısım çok önemli; o gitti, ben başımı kenara yaslayıp gözümü kapattım. "iyi ki erken sormuşum, bak son durağa kadar gelmedi"düşüncesi geçti aklımdan. konuşma metnimiz geçti ardından. ve "görüşmek üzere" kelimesi havada aslı kaldı. dan diye açtım gözümü ve o an gerçekten daha sonra görüşmek isteyeceğim birine dair hiç bir bilgim olmadığını fark ettim. adam bulvar'da mı göztepe'de mi indi onu bile bilmiyordum. adı da bilmediklerime dahil tabi. uzunca süredir ilk kez birine böyle bir ilgi hissetmiş olmanın sersemliğiyle, belki de potansiyel bir arkadaş kaybettim.