20
gelin size kendimden bahsedeyim.
normal şartlarda bu entryi asla yazmak istemezdim fakat iftiraya uğradığım anda sineye çekememe gibi bir durumum var.
insanın kendini açıklamak, anlatmak zorunda hissetmesi bile gayet kötü bir duygu iken eh sonunda geldiğim yer burası.
lafı evelemeden söyleyelim siyasetten nefret ederim. bir siyasi görüşüm yoktur. bunun nedeni herkesi mutlu eden bir siyasi görüşün henüz ortaya çıkmamasıdır.
benim için önemli olan tek şey insanın, dolayısı ile halkın mutlu yaşaması ve refah düzeyinin üstte olmasıdır.
bugün birbirimizi sert sözlerle yaftalamak çok kolay.
algı operasyonu, vatan haini, aktrol vb. düşünmeden rahatça kullandığımız söylemler. halbuki bu kelimelerden bazıları çok ağır ithamlar içerebiliyor. bu sözler kullanılmasın bu ithamlara insanlar uğramasın diye kendince çabalayan ben bu çeşit bir itham altında bırakılıyorum.
aslında düşüncem seçim boyunca siyasi algılanacak hiç bir şey yazmamaktı fakat çenemi tutamadım. yine de kusura bakmayın demicem çünkü inandığım şeyleri yazdım ve bundan pişman değilim.
tabi madem bir şeyler yazdın o zaman cevap verilince ağlama diyecek olan arkadaşlara hak veriyorum. peki cevabın bir adabı olmamalı mı?
iftira atarak, sesimizi fazla çıkararak mı cevap vermeliyiz?
bu soruyu sizin yorumunuza bırakarak yazdıklarımı bitireceğim.
insanı insan olduğu için seven, kendini her anlamda sürekli geliştirmeye çabalayan, gerçek manada apolitik bir arkadaş.
↑