4
size de olmuştur muhakkak...planlar yaparsınız,düşlersiniz belki de ayarlamalar yaparsınız.adına ne derseniz deyin hayatı yaşarken ona verdikleriniz karşısınızda istediğiniz,arzuladığınız şeyler vardır.okula gidersiniz çünkü iyi bir yaşam vaad ediyordur.08 17 çalışırsınız çünkü maaşınıza ihtiyacınız vardır.ödemeniz gereken faturalar, geleceğini hazırlamakla yükümlü olduğunuzu hissettiğiniz çocuklar.tüm bu çıkar ilişkisine alışmışsınızdır zira artık bu hayatınızın akışıdır.buna yaşamın kuralı derler sizde bunun çercevesinde yaşamaktasınızdır.ama size de olmaz mı bazen...her gün aynı saatte uyanmakta aynı işe gitmekte ve sırf bu işe girdiğiniz için tanıştığınız minyatür arkadaşlarla aynı mekanda çalışmaktasınızdır.aynı lokantadan aynı öğle yemeğini aynı insanlarla yemektesinizdir.icra ettiğiniz mesleğin bir önemi yok genel anlamda hep aynı kalıpta ilerlemektedir.sosyal hayat diye isimlendirdiğiniz kısım biraz daha tekdüzelikten uzaktır en azından yaşamınız kadar yakın değildir.takip ettiğiniz filmler,okumak için çıkmasını beklediğiniz güzel kitaplar ve dinlemeye can attığınız parçalar vardır.değer yargılarıyla,yaşayış tarzlarıyla birbirinden ayrılan kuşaklarınız vardır.80 ler 90lar...imrenerek izlediğiniz ünlü yaşamlar vardır.çarkın işleyişi o kadar nizami ve tekdüzedir ki artık hissedemez olursunuz.hayaller peşinde koşarken hayallerin değil koşmanın önemli olmaya başladığını ve kurulan düşlerin başkalarınınkiler olduğunu farketmezsiniz bile.ama bazı günler size de olmaz mı.eski bir en yakın arkadaşı görürsünüz planlamadığınız bir anda belki ve onu ne kadar özlediğinizi hatırlarsınız.nasıl da hayata,yaşamaya saplanmışsınızdır ki...bir an küçücük bir an hissedersiniz ama köşedeki büfeyi gördüğünüz anda karınızın siparişi geliverir aklınıza..eski filmlerin gösterildiği sinemanın önünden geçerken ilk aşkınızla izlediğiniz 84 yapımı muhteşem aşk filminin afişinizi gördükten sonraki uyanışınızda faturayı yatırmak için bankaya girmenize kadar sürer ancak.
bende yine yarın aynı şeyleri yapacağım bir güne uyumadan önce soruyorum size.niye?niye bu kadar kaptırıyoruz kendimizi bu yaşamak denilen oyuna.daimi olmayan değerler uğruna,markalı giysiler ve son model arabalar uğruna.neden tüm meselenin duygusal paylaşımlar oldugunun ve bizi başka herhangi birşeyden ayıran en güzel şeyin paylaşım olduğunun farkına varmaktan kaçınıyoruz insani bir titizlikle...
↑