1
El-girdi vel niyet.
Niyet ettim sözlük rızası için bu girdiyi yazmaya.
Niyet önemli! Öncelikle iyi niyetinizi belli edeceksiniz. Bir köpeğe bile yaklaşmaya kalksanız; hayvan önce sizi koklar, eğer ki niyetinizin kötü olduğunu sezerse, paçadan kemiksiz, takribi yüz gram tartmadan göz kararı alır gider. Niyet önemli.
Vaktin birinde bir padişah yaşarmış. Öyle bir padişah ki dilerle destan. Astığı astık, kestiği kestik. Zalim! Gaddar! Suratsız! sıfatsızın tekiymiş. Sıfatını tamlayacak güzel bir kızı bile yokmuş. Bu girişin konuyla alakalı bir yanı yok. Hep böyle bir giriş yapıp, kurtlar vadisinin ömer babası, deli yüreğin kuşçusu havası vermeyi isterdim kendime. Denemek istedim. Pek matah bir şey değilmiş. Ama birazdan yazacaklarım heyecandan heyecana sürükleyecek sizi. Çişim geldi ama bitirmeden gitmeyeceğim, bitse de altıma işemesem bari diyeceksiniz. işeyin benim için sorun değil, mickey yaptı derseniz inanırım ben.
Daha fazla uzatamayacağım gireceğim konuya. Açık ve net yazıyorum buraya. Dolmuş fobim var benim. Diyelim ki gideceğim yere dolmuşla gideceğim. evden çıkmadan parayı hazırlıyorum. Sırf bu yüzden, adama parayı tam verebilmek için, bozukluk kasesi yaptım evde. Orada dolmuşluk para biriktiriyorum. Daha durağa varmadan elimde tutmaya başlıyorum parayı. Hani evin küçük çocuğunu pijamasıyla bakkala gönderirsin de, avucunda terletene kadar sıkar parayı, koşarak bakkala girer ya, ben de öyle biniyorum dolmuşa. Sebep? Hadi ben tüm para verirsem de; adam abi bozukluk yok mu derse? Dolmuşun içinde efil efil ceplerimi döke döke bozukluk ararsam da bulamazsam? Adam abi bozamayacağım ben bu parayı derse? Ön koltuk amcası; kafa göz yapan şoföre bakarak cık cık çekmeye başlayıp, ikinci sıradaki kız o esnada gülerse? Cinnet yavaş yavaş gelir de; mcm kontrolsüz montrolsüz, güç güçtür benim için deyip çıldırırsa? Aman allah? ım! Yok arkadaş kase iyidir. Evlilik çağına gelmiş her erkeğin bir adet bozukluk kasesi olmalı.
Bindik dolmuşa. Çok zor ama hadi oldu, şans da yardım etti, kıçımızı koyacak bir yer bulduk diyelim. Dert bitti mi? Bitmez. inecek yeri kaçırmama, dolmuşa hamile, özürlü, yaşlı bindi mi? yer vereyim mi? telaşı? Belgesellerde görmüşünüzdür. Ceylan su içmeye iner; telaşından, korkusundan kafası bir türlü sabit durmaz, sağa sola bakmaktan su içemez. Ben de öyleyim. Dolmuş şoförü mü? aynadan beni kesen, sazlıkların arkasına gizlenmiş aslan. Hele bir de; şoför başka para vermeyen var mı dedi mi, değme keyfime. yirmi beş kişilik araçta sanki bir tek benmişim de sadece bana diyormuş gibi algılıyorum. içim içimi yiyor, niye soruyor lan bu durduk yere? acaba benim para verdiğimi görmedi mi? beni mi kastediyor? gibilerinden geriliyorum.
Yaşa ki neler göresin. Geldi çattı inecek yer. Zaten yaklaşınca başlıyorum ben gırtlak çalışmalarına. Haah huuh çekerek, kimseye çaktırmadan ses açma çalışmaları yapıyorum. inecek var, müsait bir yerde, kaptan sağda? tek tek geçiriyorum aklımdan. bir gurmenin defne yaprağı seçtiği titizlikle seçiyorum söyleyeceğim kelimeyi. Ve söyleme anı. içlerinden birini seçip patlatıyorum. Patlattığım gibi araç motorunun sesini dinlemeye başlıyorum. yavaşlamayı andıran bir ses yok. Şoför duydu ama beyni, bacağa frene basma komutunu mu yollamayadı, böbrekte mi takıldı komut? yoksa duymadı mı? Çok mu kısık sesle mi söyledim,? yahut bağırdım da millet rahatsız mı oldu? O araç durana kadar sinirin stresin bini bin para.
Çin işkencesiymiş. Siktirsin gitsin o bacaksızlar, ne bilir onlar işkenceyi, acı çektirmeyi. Hayatlarında dolmuşa mı binmişler? Valla döktük içimiz madem, gerisi geliyor sıkı durun; Beni konuşturmak isteyen, ağzımdan gizli bir şeyler almak isteyen olursa, dolmuşa bindirsin. daha ilk durağa gelmeden bülbül gibi şakımazsam, adam sus bunlar bize yeter dedikçe anlatmazsam ne olayım.
↑