kayıt

mustafa kemal atatürk

  1. 239
    senin kurduğun bir cumhuriyet vardı hani. ekim biçim yapılmaya başladı. fabrikalar kuruldu. köylere insan yetiştirsin diye kaliteli öğretmenler gönderildi. okuma yazma yaygınlaştı. ülkeyi ele geçirmeye çalışan dış destekli hacı hoca görünümlü tipler asıldı. kuran'ı okuyup öğrenmek için türkçeleştirdin. muasır medeniyet seviyesini hedefledin ya maakesef olmadı.

    bilim bilim bilim diyordun ya gelişmek ilerlemek için gerek yok dışarıdan satın alırız dediler. arpa, buğday, pirinç hatta hayvan yemi bile gemilerle ithal ediliyor. eğitim desen içler acısı halde. o köylere giden öğretmenler yerine sınıfta siyaset yapan, çocuklara matematik değil ak parti desteği öğreten hocalar var. işini düzgün yapıp kendilerinsen olmayanları da paralellerin arasına sıkıştırıp gönderdiler.

    paralel demişken. yetişmiş adamlara ihtiyacı vardı. çünkü işini doğru yapan değil kendi gibi düşünen, yaptıklarına ses çıkarmayacak insan arıyorlardı. bir tane cemaat ben senin işini yaparım sende benimkini yap dedi. karşılıklı anlaştılar. cemaat yetişmiş adam veriyordu iktidar ise para ve devletin imkanları. bir nevi kazan&kazan politikası yaptılar desek yalan olmaz.

    sonra mı ne oldu? biz de bilmiyoruz ama anladığımız kadarıyla bizim malımızı kendi aralarında paylaşamadılar. ters düştüler. e iktidar iyi yerlere hep bu cemaatin adamlarının yerleşmesine izin verdiği için iş işten geçmişti.

    onları pradan almanın tek yolu vardı. adalet sistemini kendine göre yontmak. hani sen onun için mülkün temeli falan diyordun ya yalan dolanmış o bunların gözünde. neyse dedim ya kendilerine yontmaları lazım diye. tek çare vardı. ohal ilan edilecek ve khk yönetimine geçilecekti. bunu da 2 şekilde sağlayabilirlerdi. ya darbe yada iç savaş. allah razı olsun insaflı oldukları için darbeyi tercih ettiler. 6 şeritli köprünün 3 şeridini dünya'dan bihaber, herşeyi tatbikat sanan 15-20 er ile kapatmaya çalıştılar. sonra ulu önderleri abdestsiz adamların bulduğu gavur icadı telefonla yarı muhalif kanala bağlandı. evet pek izlemeyip izlettirmediği kanala. neden biliyor musun? orada çıkarsa herkesin haberi olacaktı. yandaş kanalda çıksa millet izlemeyecekti. hatta insanların bir çoğu " a haber gösteriyorsa yalandır" diyecekti.

    yarı muhalif kanaldan milleti sokağa döktü. sonuç ne biliyor musun atam? boş yere 249 insan şehit oldu. benim gözümde şehitlikleri gerçektir. zerre şüphem yok. allah rahmet peygamberimize komşu eylesin hepsini. bir de 249 rakamından önce boş yere yazdım. niye boş yere biliyor musun? bu yayına bağlanamasaydı, o dış mihrak dedikleri türkiye'nin büyümesi istemiyor dedikleri güçler engelleseydi polisle askere çatıştırıp yine galip gelecekti. bu sefer belki 200 polisimiz şehit olacaktı.

    bir yıldır 15 temmuz ağızlarından eksilmiyor. okullardan öğretmen, devlet dairelerinden müstahdemleri görevinden uzaklaştırarak darbecilerin üstesinde geleceklerini zannediyorlar. bundan 4 sene öncesine kadar feto'ya laf edenleri mahkeme mahkeme süründüren milletvekileri 180 derece dönmüş durumda. derece falan söylüyorum sen geometrinin kitabını yazdın bilirsin. vasıfsız başbakan lazım diye bir adam getirdiler yazı yazmayı bilmiyor. "sevgili öğrenciler" olarak yazması gereken yere "sevğilı ogrencıler" falan yazıyor.

    sonuç olarak halkın dikkatini kötü olan yerler çekmesin diye sürekli olarak hedef saptırıyorlar. karnı aç insanların diyoruz yol yaptık diyorlar. işsizlik var diyoruz yol var ya diyorlar. devletin içine sızdılar diyoruz paralel diyorlar. sen bilirsin ama ben yinede bilmeyenler için hatırlatıyım. sonsuz boyunca en az bir noktada kesişen iki doğru paralel olamaz.

    seni sevsinler, aşık olsunlar, gelip anıtkabir'in mermerlerini emsinler istemiyorum. sadece yaptığın doğruları kovalasalar şu an refah düzeyimiz çok daha yukarıdaydı. atam bu arada yol yaptılar. tekra söyleyim yoksa kızıyorlar.

    he bu arada yol, köprü, havaalanı, viyadük yapmasına karşı değilim aksine destekcisiyim. sadece ellerinde bu olduğu için gözümüze sokmalarından sıkıldım. bir de sağlık sektörünü çok övüyorlar.