kayıt

gelenek

  1. 4
    atadan gelen toplumsal uygulama ve ritüeller.

    fakat şöyle bişey var:

    bir uygulama sırf gelenek olduğu için gönülsüzce uygulanıyorsa, içi boşsa, o uygulamanın dışının olması da lüzumsuzdur.

    bir bayram geleneği çocukların şeker toplamasıysa, ya da ramazan davulcusuysa, ne bir çocuğu "heycanlan! git şeker topla!" şeklinde gelenek yaşatmaya zorlayabilirsiniz, ne de gece vakti derinden boğuk boğuk ve cılız cılız gelen "dıp dıp" seslerin insanlara bişey ifade etmesini isteyebilirsiniz.

    osmanlı zamanında sokaklar dar, evler tek katlıyken davulla uyanabilirdiniz,
    ama artık uyanamazsınız, üzgünüm.

    yani ramazan davulcusu işlevini yitirdi, bunun için de üzgünüm.

    ayrıca, herkes hissedemeyebilir, ama bu geleneği hissedenler de vardır.

    onlara düşen ise "geleneği yaşat!" gibi ilkel ve geleneğin ruhuna ters bi tavırla zorlayıcılık yapmak yerine, onu cazip kılmak ve gelenekten uzak kişinin hissetmesini sağlamaktır.

    gerdek sabahı çarşaf gösterme geleneğimiz ne kadar aptallaşmışsa, ramazan davulcusu geleneğinin de o kadar aptallaşmasına çok az kaldı.

    içi dolu geleneklere en güzel örnek ise öğrenciye destek olma geleneğidir.
    bu geleneğin tarihini kimse vurgulamak zorunda hissetmez kendini, çünkü halihazırda içi dolu bir gelenektir. neden uygulandığını herkes bilir, ve takdir eder.

    (bkz: geleneği yaşatıcaz diye büzmek)
    (bkz: gelenekten soğutmak)